Türkiye'nin uzun vadeli stratejisinin, ülkeyi büyük bir gaz ithalatçısından bölgesel bir enerji merkezi haline dönüştürmeyi hedeflediği Batı basınında geniş bir şekilde analiz edildi. Analizde, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack'ın "Türkiye-Azerbaycan enerji koridoru"nu bölgesel enerji güvenliğine yeni bir boyut kazandıran bir proje olarak nitelendirdiği vurgulandı. Ayrıca, Azerbaycan'ın Avrupa'ya yönelttiği doğal gaz ihracatındaki artışın, İran'ın stratejik pozisyonunu ciddi anlamda zayıflatabileceği ifade edildi.
İran'ın Enerji Pazarındaki Olumsuz Durumu
Analizde, Azerbaycan'ın Avrupa gaz pazarında kalıcı bir konum elde etmek için izlediği stratejik adımlara dikkat çekildi. Güney Gaz Koridoru'nu oluşturan SCP, TANAP ve TAP boru hatları, Azerbaycan’ın enerji ihracatında anahtar rol oynamaktadır. Bu sistem, Karadeniz'deki Şahdeniz sahasından, Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz taşımakta; bu sayede İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya gibi ülkeler de gaz ihtiyacını karşılamaktadır. Geçen yıl doğal gaz ihracatının 12 milyar metreküpü aştığı ve bu rakamın yıllık 20 milyar metreküpe çıkarılmasının hedeflendiği ifade edilmektedir. Türkiye'nin stratejik konumu, Azerbaycan'ın bu başarısını daha da anlamlı kılmaktadır.
Azerbaycan ve Türkiye'nin Güçlenmesi
Avrupa, Rus gazına olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken, Azerbaycan güvenilir bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin enerji altyapısını güçlendirmesi ve tedarik kaynaklarını çeşitlendirmesi, Avrupa enerji güvenliğinde kritik bir rol üstlenmesine olanak sağlamıştır. Analiz, Azerbaycan'ın ihracatının artmasının yanında, Türkiye'nin de etkisinin büyüdüğünü; bu durumun İran için olumsuz sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. İran, sahip olduğu zengin gaz rezervlerine rağmen önemli fırsatları yitirmiştir. Yaptırımlar ve yetersiz yatırımlar, ülkenin Avrupa pazarında etkili olmasının önünde büyük engeller teşkil etmektedir.
İran'ın Avrupa Enerji Haritasından Silinmesi
Enerji geleceğinin şekilleneceği bu dönemde, İran tamamen pasif bir konuma sürüklenmektedir. Türkiye, jeopolitik konumunu güçlendirmenin yanı sıra, etkisini Orta Doğu'dan Balkanlar'a kadar yayma çabası içerisindedir. İran ise, büyük enerji rezervlerine rağmen, tarihi fırsatları kaçırma riskiyle karşı karşıyadır. Analiz, İran'ın Avrupa enerji haritasından silinmesinin yakın bir senaryo olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Türkiye ve Azerbaycan'ın enerji iş birlikleri, güçlü bir konum elde edişlerini sağlamaktadır. Böylece, iki ülke, Avrupa enerji güvenliğinin yeni oyuncuları haline gelmiştir.