Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınan kararlarla ilgili önemli bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklamalarda, sıkı para politikası yaklaşımının devam edeceği ve alınan kararların enflasyon görünümüne dayalı olarak şekillendirileceği belirtildi. Faiz oranlarına dair adımların ihtiyatlı bir yöntemle, toplantı bazında ve veri odaklı şekilde belirleneceği vurgulandı.
Faiz Kararları ve Küresel Ekonomik Durum
İlgili açıklamalarda, eylül ayı faiz kararları ile birlikte, küresel belirsizlikler ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemden geçildiği ifade edildi. Özellikle enerji emtialarında düşüş gözlemlenirken, enerji dışı emtialarda ise sınırlı bir artış fark edildi. Türkiye’de TL mevduat ve kredi faizlerinin düşüş eğiliminde olduğu belirtilirken, kredi kartı harcamalarındaki artışın bireysel kredi büyümesini artırdığı kaydedildi. KKM uygulaması sona ererken, kredi politikalarına yönelik makroihtiyati değişiklikler yapıldığı da aktarıldı.
Ekonomik Büyüme ve Talep Durumu
İkinci çeyrek itibarıyla Türkiye’nin ekonomik büyümesi yüzde 4,8 olarak gerçekleşti. Hem sanayi hem de hizmet sektörleri bu büyümeye katkıda bulunurken, özel tüketim alanında zayıf bir seyir gözlemlendi. Yatırımların inşaat ve makine-teçhizat alanlarından kaynaklı bir artış gösterdiği ifade edildi. Ancak perakende ve sanayi üretim verileri ile kapasite kullanım oranının iç talepte bir yavaşlama yaşandığına işaret ettiği belirtildi.
Enflasyon Verileri ve İlgili Gelişmeler
Toplantı özeti kapsamında, talep koşullarının dezenflasyonist düzeye ulaştığı bilgisi paylaşıldı. Ağustos ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık olarak yüzde 2,04 artarken, yıllık enflasyon oranı yüzde 32,95’e düşerek daha olumlu bir görünüm sergiledi. Gıda ve hizmet kalemlerindeki fiyat artışları, enflasyon üzerinde önemli bir etkiye sahipken, dayanıklı tüketim mallarındaki fiyatların ise durgun seyrettiği aktarıldı. Bireyler için kira, ulaştırma ve eğitim fiyatlarındaki artışların devam etmesinin enflasyon üzerindeki baskıyı artırdığı vurgulandı.
Para Politikası ve Faiz Oranları
TCMB, sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği konusunda görüş birliğine varırken, politika faizi olan repo ihale faiz oranının eylülde yüzde 43'ten yüzde 40.5'e indirileceğini duyurdu. Gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranları da sırasıyla düşürülerek, talep, kur ve beklenti kanallarını etkileyerek dezenflasyon sürecine katkı sağlaması hedeflenmekte. Merkez Bankası, alınacak yeni kararların enflasyondaki gelişmelere göre şekilleneceğini belirtiyor ve gerektiğinde ilave sıkılaştırma yapılabileceği sinyalini veriyor.
Küresel Ekonomik Belirsizlikler ve Yerel Etkiler
Küresel ticaret politikaları ve belirsizlikler, Türkiye’nin dış ticaret ortaklarından kaynaklanan etkiler de göz önünde tutulduğunda, büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme sağlandığı belirtilmektedir. Enerji emtia fiyatlarınındaki gerileme, Türk lirasının değer kazanması açısından önem taşırken, yüksek olan küresel belirsizlikler ve jeopolitik riskler, portföy hareketleri üzerinde aşağı yönlü riskleri arttırıyor. Tüm bu faktörler, TCMB'nin çekirdek enflasyonu hedeflemesi noktasında önemli bir zorluk oluşturuyor.
Sonuç ve Beklentiler
TCMB, mevcut enflasyon görünümündeki risklerin canlı kalmaya devam ettiğini vurgulayarak, bu doğrultuda mevcut politikaların devam edeceğini ifade etti. Hane halkı ve reel sektör beklentilerinin de enflasyon üzerindeki etkilerinin göz ardı edilemeyeceği kaydedilirken, öncü verilere göre hizmet ve gıda fiyatlarında yukarı yönlü baskıların süreceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, yapılan değerlendirmelerde, enflasyon riski ve sosyal etkileri dikkate alınarak para politikası kararlarının alınacağı belirtildi.