FT: Düşen fiyatlar petrol şirketlerinde işten çıkarmaları tetikledi

Financial Times’ın haberine göre Chevron, BP ve ConocoPhillips başta olmak üzere büyük petrol-gaz şirketleri, ham petrol fiyatlarındaki düşüşle binlerce istihdamı azaltıyor, yatırımları kısıyor ve projeleri erteliyor. OPEC+’ın arzı artırma yönündeki stratejisi ve Brent’in 60 doların altına inebileceği beklentisi baskıyı büyütüyor.

Küresel enerji piyasalarında petrol fiyatlarındaki keskin düşüş, “Big Oil” olarak adlandırılan büyük petrol ve gaz şirketlerini tedbir almaya zorladı. Son günlerde bu dev şirketler, maliyetleri azaltmak ve iş gücünü küçültmek adına çeşitli stratejilere yöneldi. Financial Times’ın haberinde yer alan bilgilere göre, Chevron, BP, ConocoPhillips gibi büyük isimler, binlerce çalışanını işten çıkarma ve projeleri askıya alma kararı alıyor.

OPEC+’ın Stratejisi ve Sektörel Etkileri

OPEC+’ın arz artışı yönündeki kararları ve Brent petrolünün önümüzdeki yıl 60 dolar seviyesinin altına düşeceği öngörüleri, sektör üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Özellikle kârları ve yatırım olanakları bakımından “kırmızı bölge” olarak nitelendirilen bu seviye, büyük şirketlerin yatırım ve temettü denklemlerini tehlikeye atıyor. Danışmanlık firması Wood Mackenzie, Brent petrolünün 2026 yılı itibarıyla 60 doların altına inerek birkaç yıl bu seviyelerde kalma ihtimalinin bulunduğunu öne sürüyor. Pazartesi günü itibarıyla Brent petrol fiyatları, 66 dolar civarındaydı, ancak 60 doların altı, enerji sektöründeki dev şirketler için olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Küresel Şirketlerde İşten Çıkarma Dalgası

Sektör, koronavirüs pandemisi sonrasındaki en hızlı ölçek küçültme dönemine girdi. Financial Times’ın haberine göre, ConocoPhillips CEO’su Ryan Lance, toplam çalışanlarının dörtte birine denk gelen yaklaşık 3.250 kişinin işten çıkarılmasının sinyalini verdi. Chevron, bu yıl içinde toplamda 8.000 kişilik iş gücü kesintisi planladığını duyurdu. BP ise Ocak ayında 4.700 kişilik bir azaltım yapacağını açıkladı. Malezya merkezli şirket Petronas, 5.000 kişiyi işten çıkarırken, Saudi Aramco, maliyetleri düşürmek amacıyla 10 milyar dolarlık boru hattı hissesini sattı. Bu işten çıkarmalar ve yatırımlardaki kısıtlamalar, sektörde alarm veriyor ve gelecekte petrol fiyatlarının ve dolayısıyla istihdamın düşmesi beklentisiyle son derece tedirgin edici bir ortam yaratıyor.

ABD Kaya Petrolü Üretimi ve Düşen Yatırımlar

ABD’de enerji sektörü, en büyük üretici olarak zor günler geçiriyor. Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) raporlarına göre, yatırım kesintileri, 2021’den itibaren ilk defa üretim kaybına neden olacağa benziyor. Primary Vision ve Baker Hughes verileri, son dört yıl içinde en düşük sondaj kulesi ve fracking ekip sayısına ulaşılabileceğini gösteriyor. Ayrıca, Wood Mackenzie’nin tahminlerine göre, küresel petrol-gaz üretiminde sermaye harcamaları bu yıl %4,3 oranında düşerek 341,9 milyar dolara gerileyecek. Bu, 2020’den bu yana ilk yıllık azalma olacak.

Maliyet Düşürme Stratejileri ve Yapay Zeka Kullanımı

Şirketler, sürdürülebilir bir maliyet yönetimi gerçekleştirebilmek adına dış kaynak kullanımı ve yapay zeka gibi modern teknolojilere yöneliyor. Özellikle Hindistan gibi ülkelerde muhasebe, idari ve mühendislik işlerini dış kaynak kullanarak yürütme eğilimi artıyor. Yapay zeka ile saha operasyonlarında optimizasyon sağlanması hedefleniyor. Enverus’tan Andrew Gillick, yapay zekanın zorlayıcı piyasa koşullarında yeni verimlilik yolları açabileceğine dikkat çekiyor. Bu tür bir yaklaşım, şirketleri maliyet baskılarından kurtarınca sektörde rekabet edecek bir konumda tutmayı amaçlıyor.

Sektörden Uyarılar: Üretim ve İhtiyaç Dengesizliği

Teksas'taki bağımsız üretici Latigo Petroleum'dan Kirk Edwards, işten çıkarmaların ABD petrol-gaz sektöründe ciddi bir “kırmızı alarm” durumu yarattığını ifade ediyor. Marauder Capital’den Roe Patterson ise, artan maliyetlerin ve OPEC’in üretim artışının etkisiyle fiyatların düştüğünü, bunun da sondaj faaliyetlerini anlamsız hale getirdiğini öne sürdü. Patterson, gelecekte ülkenin ihtiyaç duyduğu petrol üretiminin yeterince hazır olmayabileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu durum, enerji bağımlılığı yüksek olan ülkeler için endişe verici bir senaryonun habercisi olabilir.

İLGİLİ HABERLER