ING, Türkiye'nin 2025 büyüme tahminini yükseltti

Bugün açıklanan ve beklentileri aşan ikinci çeyrek büyüme verilerinin ardından Hollanda merkezli uluslararası banka ING, Türkiye için 2025 yılı GSYİH büyüme tahminini yüzde 2,7'den yüzde 3,3'e yükselttiğini duyurdu.

Türkiye ekonomisi, bugün açıklanan ve beklentilerin oldukça üstünde kalan ikinci çeyrek büyüme rakamları ile dikkat çekti. Bu olumlu gelişmelerin ardından, uluslararası finans kuruluşu ING, kapsamlı bir değerlendirme notu yayınlayarak durumun önemine vurgu yaptı.

Yavaşlama Beklentileri Boşa Çıktı

ING, son raporuyla Türkiye’nin ekonomik büyüme verilerinin, yavaşlama beklentilerini tamamen geçersiz kıldığını ifade etti. Kurum, 2025 yılı için Türkiye'nin yıllık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) büyüme tahminini yukarı doğru revize etti. Bu durum, ekonomik büyümenin sürdürülebilir olduğuna dair önemli bir sinyal taşıyor. Ancak ING, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) olası faiz indirimlerinde daha dikkatli ve temkinli bir yaklaşım sergileyebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Büyüme verileri, ekonominin dinamizminin artmasına işaret ederken, aynı zamanda para politikalarının nasıl şekilleneceğine dair merak uyandırıyor.

İkinci Çeyrek Verileri Önemli İpuçları Sunuyor

ING'nin yayınladığı analizde, ikinci çeyrek büyüme verilerinin ekonomik momentum açısından kritik bir gösterge sunduğu belirtildi. Bu verilere göre, Türkiye'nin büyümesi hem bir önceki yılın aynı dönemine göre hem de çeyrek bazında önemli bir hızlanma göstermektedir. Kurum, bu durumu "İkinci çeyrek verileri, yıllık ve çeyreklik büyümede belirgin bir hız artışı sergiliyor ve çeyreklik momentumda yavaşlama beklentilerini altüst ediyor" şeklinde tanımladı. Bu süreç, ekonomideki güçlü ivmenin devam ettiğinin ve para politikalarının da bu durum karşısında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.

2025 İçin Yukarı Yönlü Riskler Ortaya Çıkıyor

ING'nin analizine göre, yaşanan güçlü büyüme ivmesi, devam eden parasal genişleme politikaları çerçevesinde Türkiye'nin 2025 yılı için büyüme beklentilerini olumlu yönde etkileyebilir. Bu ivmelenme, potansiyel yukarı yönlü risklerin varlığını gösterirken, yatırımcılar için de yeni fırsatların kapısını aralayabilir. Ekonomik aktivitedeki bu artış, piyasaların güveninin tazelenmesine, istihdamın artmasına ve tüketici harcamalarının yükselmesine katkıda bulunabilecektir. Ancak, Merkez Bankası'nın bu dönemde izlediği temkinli politikalar ve faiz oranı hamleleri, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinde önemli bir etken olmaya devam edecektir.

İLGİLİ HABERLER