Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2 Ekim 2025 tarihinde “Devlet Hesapları, 2024” temel raporunu yayımlayarak kamu maliyesine dair önemli verileri kamuoyuyla paylaştı.
Genel Devlet Açığı
2024 yılı itibarıyla genel devlet açığının 1 trilyon 438 milyar 854 milyon TL olarak belirlendiği ifade edildi. Bu değerin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 3,2'sine denk geldiği görülüyor. Ancak 2023 yılında bu oran yüzde 4,5 olarak kaydedilmişti. Bu durum, kamu maliyesindeki iyileşme sinyallerinin bazı göstergeleriyle örtüşmektedir. Türkiye'nin mali disiplini sağlama çabalarının bir sonucu olarak bu oranlar belirgin bir şekilde düşmektedir. Kamu maliyesini olumlu yönde etkileyen faktörlerden biri ise sosyal güvenlik kurumlarının yüksek gelir sağlamış olmasıdır.
Gelir ve Harcama Dengesizliği
TÜİK verilerine göre, 2024 yılında genel devletin toplam gelirlerinin 14 trilyon 882 milyar 218 milyon TL olduğu bildirildi. Aynı dönemde gerçekleşen toplam harcamaların ise 16 trilyon 321 milyar 72 milyon TL olduğu kaydedildi. Bu durumda, devlet gelirlerinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya oranının yüzde 33,4, harcamaların oranının ise yüzde 36,6 olduğu hesaplandı. Genel devlet sektöründeki gelir ve harcama dengesizliği, merkezi yönetim ve yerel idarelerin daha fazla açık verdiğini gösteriyor. Sosyal güvenlik kurumları ise, diğer alt sektörlere nazaran fazla verirken, bütçe açığını kapatmadaki katkısı belirgin oldu.
Vergi ve Sosyal Katkı Gelirleri
Genel devletin vergi ve sosyal katkı gelirleri, 2024 yılı itibarıyla 11 trilyon 240 milyar 452 milyon TL seviyesine ulaştı. Bu gelir yapılandırmasında üretilen mallar ve ithalat üzerinden alınan vergilerin payı, 2023 yılındaki yüzde 48,2 oranından 2024 yılında yüzde 46,7’ye geriledi. Aynı zamanda, gelir, servet ve benzeri üzerindeki cari vergilerin toplam içindeki oranı yüzde 24 olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, net sosyal katkıların toplam içindeki payı yüzde 29,3’e yükselmişken, sermaye vergilerinin payı yalnızca yüzde 0,1 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler, sosyal güvenlik katkılarının kamu gelirleri içinde artan önemini; sermaye temelli vergilerin ise sınırlı kaldığını gösteriyor.
Borç Stoku ve GSYH Oranı
2024 yılı itibarıyla genel devletin konsolide brüt borç stoku ile GSYH arasındaki oranın yüzde 23,6 olarak belirlendiği ifade edildi. Bu oran, bir önceki yıla kıyasla bir düşüş sergilemektedir. TÜİK verilerinde yalnızca genel devlet sektörü kapsamındaki borçların yer aldığı vurgulandı. Bu kapsam, merkezi yönetim, belediyeler ve sosyal güvenlik kurumlarını içermektedir. Özellikle sosyal güvenlik kurumları, diğer alt sektörlerdeki açıkların aksine pozitif bir performans sergileyerek fazla vermiştir.
Alt Sektörlerin Durumu
2024 yılında merkezi hükümet mali dengenin olumsuz yönde etkilenerek açık verdiği kaydedildi. Gelirlerin harcamaları karşılamadığı görülmekte. Mahalli yönetimler de benzer şekilde açık verdi. Bununla birlikte, sosyal güvenlik kurumları, bu yıl en sağlıklı alt sektör olarak fazla verirken, devlet bütçesinin dengelenmesinde bir nebze de olsa katkı sağladı. Bu durum, mali yıl içinde sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini ve dayanıklılığını artırma adına önemli bir başarıyı temsil etmektedir.