Türkiye’de kadınlara yönelik cinayetlerle ilgili elde edilen verilere göre, Ağustos ayında yaşanan kayıplar, ülkenin bu konuda ne kadar ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kadın Cinayetlerinin Korkunç Rakamları
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayımlanan son raporda, yalnızca Ağustos ayı içerisinde 29 kadının cinayete kurban gittiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, 28 kadının da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği kaydedilmiştir. Bu veriler, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne kadar yol kat edilmesi gerektiğini gösteriyor.
Öldürülen Kadınların Profili
Raporda yer alan bilgiye göre, hayatını kaybeden kadınların 16'sının evli olduğu erkekler tarafından, 4’ünün birlikte olduğu kişiler tarafından, diğerlerinin ise yakın akrabaları, eski eşleri veya işverenleri tarafından öldürüldüğü tespit edilmiştir. Sadece bir kadının cinayetinin failine dair herhangi bir yakınlık bağı belirlenememiştir. Bu durum, aile içindeki şiddetin ciddiyetini ve kadına yönelik şiddetin cinsiyet temelli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Cinayetlerin İşlendiği Mekânlar
Ağustos ayında gerçekleştirilen cinayetlerin büyük bir kısmı ev ortamında meydana gelmiştir, toplamda 17 cinayet evlerde gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra, 5 cinayet sokakta, 3 cinayet ise işyerinde işlenmiştir. Cinayetlerin diğerleri ise çeşitli kamusal alanlarda veya daha ıssız bölgelerde gerçekleşmiştir. Raporda, 2 cinayet vakasının işlendiği yerin belirlenemediği de vurgulanmaktadır. Bu durum, kadınların güvenliği için ne kadar acil önlemler alınması gerektiğinin altını çizmektedir.
En Fazla Cinayet Olan İller
Ağustos ayında kadın cinayetlerinde en yüksek oranların görüldüğü iller arasında Mersin, Muğla, Trabzon, Antalya ve İstanbul öne çıkmaktadır. Türkiye’nin farklı bölgelerinde de kadın cinayetleri yaşanmaya devam etmekte; Adana, Gaziantep, Bursa, Konya, Ankara, Diyarbakır, Aydın ve Edirne gibi birçok şehirde de kadınlar yaşamlarını yitirmiştir. Bu tablo, kadınların her alanda tehdit altında olduğunu ve sorunun ulusal bir mesele haline geldiğini kanıtlamaktadır.
