AK Parti'nin eski milletvekillerinden Şamil Tayyar, sosyal medya aracılığıyla parti içindeki mevcut durumu ve yaklaşan seçimleri değerlendirdi. 2025 yılına ait bu paylaşımlarında, "Sözün hükmünü artıracak hakikate yolculuğu başlatmak gerek” ifadesini kullanan Tayyar, ekonomiden siyasete, toplumsal psikolojiden sistemik sorunlara kadar çeşitli konulara dair eleştirilerde bulundu.
Ekonomik Sorunların Derinleşmesi
Tayyar, yaptığı açıklamalarda, AK Parti'nin iktidara geldiği 23 yıllık süre zarfında genel olarak ekonomik dalgalanmaların süresinin 2 yılı aşmadığını belirtmesine rağmen, mevcut ekonomik durumun dört yılı bulduğunu vurguladı. Bu durumun çok daha derin etkileri olduğunu ifade eden Tayyar, toplumsal öfkenin de artış gösterdiğini sözlerine ekledi. Böylece ülkenin ekonomik sıkıntıları için alarm zilleri çalmaya başladı. Ekonomik sarsıntının bu denli uzun sürmesinin halkın yaşam standartları üzerinde yıkıcı bir etki yarattığı yönünde uyarılarda bulunan Tayyar, bu durumun hem bireyler hem de işletmeler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin altını çizdi. Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelmek için köklü reformların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Tayyar, bu şartların sağlanmaması durumunda halk arasında daha büyük bir hoşnutsuzluk oluşabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.
Yargının Siyasete Etkisi
Tayyar, ekonomiden sonra dikkat çeken ikinci bir madde olarak edilgen siyaset kavramına dikkat çekti. Siyaset kurumunun mevcut gidişat üzerinde etkili olamadığını, bunun oldukça büyük sorunlar yarattığını belirtti. Tayyar, siyaset alanındaki kararların ve uygulamaların birçok açıdan yargı ve diğer dış etkenlerden etkilendiğini belirterek, net bir şekilde güvensizlik ortamının had safhada olduğunu ifade etti. Hal böyle olunca da toplumun çeşitli kesimlerinde siyasete olan güvenin azalmasına yol açtığını savundu. Siyasetçilerin, sorunlara çözüm üretme yeteneklerinin düştüğünü ve bu nedenle halkın ihtiyaçlarına cevap veremediğini vurgulayan Tayyar, siyasi istikrarın tesis edilmesi için etkin bir irade gösterilmesinin önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Üzerine Eleştiriler
Tayyar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik eleştirilerde de bulundu. Bu sistemin eksikliklerinin giderilmemesi sonucunda devlet organizasyonu ile toplum arasındaki dengenin bozulduğunu ifade etti. Ayrıca, bu durumun toplumun geleceğe dair umutlarını da azalttığını belirtti. Tayyar, yaşanan sıkıntıların çözümüne yönelik kapsamlı bir bakış açısının benimsenmesi gerektiğini söyledi. Devletin ve kurumların sağlıklı bir işleyiş göstermemesi halinde halkın ihtiyaçlarına yanıt vermekte zorlanacağına dair kaygılarını dile getirerek, yeni yapılanmaların zorunlu hale geldiğini vurguladı.
Somut Örneklerle Desteklenen Analizler
Tayyar, analizlerini somut örneklerle zenginleştirerek, hükümetin açıkladığı asgari ücretin, destek bulmakta zorlandığını aktardı. Cumhur İttifakı'ndan az sayıda desteğin geldiği bu durumda, halkın psikolojik üstünlüğünün öfkeli kitlelerde olduğunu gözler önüne serdi. Diğer yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 455 bininci deprem konutunu teslim etmesinin geniş destek bulduğunun altını çizen Tayyar, bu durumun yönetim anlayışının halkla olan bağlantısını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti. Tayyar, bu konuyu bir "pazar" benzetmesiyle destekleyerek, doğru ve kaliteli bir ürünün varlığı olmadan, pazarlamanın etkisiz kalacağını ifade etti. Kısa bir süre içinde önemli değişimlere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.