Türkiye'de uzun zamandır gündemde kalan Avukat Can Atalay, Gezi Parkı davasındaki cezası ve milletvekilliğinin düşürülmesiyle yeniden dikkatleri üzerine çekti. Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili olan Atalay, hakkında verilen 18 yıllık hapis cezasının TBMM'de okunmasıyla birlikte yasama görevini kaybetti. Atalay’ın hayatı ve hukuk mücadelesi hakkında merak edilenler ise oldukça fazlasıyla gündeme geldi.
Hayatı ve Eğitim Süreci
24 Mart 1976 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Can Atalay, çocukluk eğitimine TED Kadıköy Koleji'nde başlamış, ardından Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Avukatlık kariyerine adım atışı, adalet arayışına olan tutkusunu bir yansımasıdır. Ailesi, bankacı bir anne ve muhasebeci bir babadan oluşmakta olup, Atalay tek çocuktur. Eski Türkiye İşçi Partisi Amasya İl Başkanı olan Şerafettin Atalay’ın ismi ise ona verilmiştir. Atalay, genç yaşlarda sosyal çevresi sayesinde edebiyat dünyasının önde gelen isimleri olan Aziz Nesin, Can Yücel ve Yaşar Kemal ile tanışma fırsatı buldu. Bu bağların, onun düşünsel ve toplumsal perspektifinin şekillenmesinde büyük katkısı olmuştur.
Aslen Nereli?
Can Atalay’ın doğum yeri İstanbul olmasına karşın, ailesinin kökleri Hatay'ın İskenderun bölgesine uzanmaktadır. Bu durum, Atalay’ın hem siyasi hem de kültürel olarak Hatay ile güçlü bağlar kurmasına zemin hazırlamıştır. Geçmişini açıkça ifade eden Atalay, Hatay ile olan bu derin bağlantı, onun toplumsal ve hukuki mücadelelerinde önemli bir motivasyon kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Hatay'daki sosyal dinamikler, onun kimlik ve aidiyet duygusunu pekiştirirken, aynı zamanda aktif siyaset arenasında da etkili bir kimlik oluşturmasına olanak sağlamıştır.
Mesleki Kariyeri ve Önemli Davalar
Avukatlık kariyerine insan hakları ve kamu davaları alanında özel bir yönelimle başlayan Can Atalay, birçok toplumsal olayda, mağdur tarafını başarıyla temsil etmiştir. Özellikle Soma ve Ermenek maden faciaları gibi trajik olaylar sonrasında yaptığı hukuki mücadelesi memleketinde geniş yankı bulmuştur. Bunun yanı sıra, Çorlu'daki tren kazası, Adana'daki yurtta gerçekleşen yangın ve Hendek'teki havai fişek fabrikası patlaması gibi ciddi olaylarla da adını duyurmayı başarmıştır. Ayrıca, Emek Sineması'nın yıkımına karşı yürütülen mücadelenin yanı sıra Validebağ Korusu'nun yapılaşmasına karşı açılan davalarda da aktif rol almıştır. Ancak en çok gündeme getiren dava, Gezi Parkı'nın imar planlarının iptali süreci olmuştur.
Gezi Davası ve Tutukluluk Süreci
2013 yılında Gezi Parkı protestoları nedeniyle yargılanan Can Atalay, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. 2022 yılında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Atalay, 2023 Türkiye genel seçimlerinde Hatay'dan milletvekili seçilmesine rağmen tutukluluğu devam etti. Seçim sonrası yapılan tahliye başvuruları, Yargıtay tarafından reddedildi ve infazına devam edilmesine karar verildi. Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın seçilme hakkının ihlal edildiğine hükmetmesine rağmen, bu karar Yargıtay tarafından göz ardı edildi. Bu durum, Atalay'ın resmi milletvekilliğinin kısa sürede sona ermesine neden oldu.
Milletvekilliğinin Düşmesi ve Sonrası
Hatay Milletvekili olarak seçilen Can Atalay, TBMM'deki yemin törenine bile katılamadı. 8 Kasım 2023 tarihinde, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, mahkûmiyetin kesinleşmesini açıklayarak milletvekilliğinin sona erdiğini duyurdu. 30 Ocak 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulu, bu kararı okuyarak Atalay'ın vekilliğini resmi olarak sona erdirdi. Ancak 16 Nisan 2025 tarihinde Anayasa Mahkemesi, milletvekilliği düşme işleminin "yok hükmünde" olduğuna dair bir karar vermesine rağmen, Can Atalay halen Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunmaktadır.
Siyasi Mücadele ve Özel Hayatı
Uzun yıllar boyunca avukatlık yapan Atalay, siyasi kariyerine Türkiye İşçi Partisi’nde yer alarak adım atmıştır. 2023 genel seçimlerinde TİP’in adayı olarak Hatay’dan Meclis’e girmeyi başarsa da, hukuki süreçlerin etkisiyle bu görevini kısa sürede yitirmiştir. Özel yaşamına dair çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, mevcut verilere göre evli değildir ve çocuk sahibi olduğu yönünde bir bilgi yoktur. Mesleki ve toplumsal çalışmalara büyük bir özveriyle adanmış bir yönü olan Can Atalay, Türkiye’de hukuk, insan hakları ve siyaset konularındaki duruşlarıyla dikkat çekmeye devam etmektedir. Son dönemde yaşanan gelişmeler, onu tartışmaların ve desteklerin merkezine yerleştirmiştir.
