İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding’in yöneticileri hakkında bir dizi ciddi suçlamayla yürüttüğü soruşturmayı sürdürüyor. Suçlamalar arasında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "yönetme", "kurulan örgüte üye olma", "suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" ve "nitelikli dolandırıcılık" bulunuyor. Bu kapsamda, holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can gözaltına alındı ve tutuklandı. Ayrıca, aynı soruşturma çerçevesinde Turgay Ciner hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
İlk Gözaltılar ve Tutuklamalar
Soruşturmanın ilk aşamasında Can Holding’in yönetim kurulunda yer alan Kemal Can’ın tutuklanmasının yanı sıra, şirketle bağlantılı Ciner Grubu’na ait birkaç firmanın da gözaltında olduğu öğrenildi. Özellikle Ciner Grup’a bağlı Park Holding A.Ş., AFC İthalat İhracat Turizm A.Ş., Zeyfa İthalat İhracat A.Ş. ve Silopi Elektrik Üretim A.Ş.’ye yönelik olarak İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmasına karar verildi. Bu gelişme, savcılığın yürüttüğü soruşturmanın kapsamının genişlemesine ve tespit edilen suçlarla ilgili olarak yeni çıktılar elde edilmesine olanak sağladı.
Gözaltındaki Şüpheliler ve İlgili Şirketler
Soruşturma çerçevesinde Ciner Grubu’na bağlı şirketlerin yönetiminde yer alan 12 şüpheli düzenlenen bir operasyonla gözaltına alındı. Ayrıca, soruşturma kapsamında, daha önce gözaltına alınan Kenan Tekdağ'ın serbest bırakıldığı bilgisi verildi. İstanbul'da tutuklanan Kemal Can’ın yanı sıra, gözaltındaki altı şüpheliden beşi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV gibi medya kuruluşlarına yönelik de el konulduğu belirtildi. Bu süreçte suçlamalar arasında “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” gibi çok çeşitli suçlar yer alıyor.
El Konulan Şirketler ve TMSF’nin Rolü
Can Holding’e ait toplamda 121 şirkete TMSF tarafından el konulmuş durumda. Bu şirketler arasında Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi’nin yanı sıra çeşitli akaryakıt istasyonları ve oteller de bulunuyor. TMSF, bu şirketlerin yönetimini üstlenerek hukuki süreçleri takip etmeye başladı. Kayyum atanan şirketler arasında Habertürk Gazetecilik, Show Televizyon Yayıncılığı, Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama ve Doğa Okulları İşletmeciliği gibi yerleşik markalar yer almakta. El konulan şirketlerin hangi işlemlerinin yürütüleceği ve TMSF'nin bu süreçteki rolü ise dikkatle izleniyor.
Yeni Gelişmeler ve Yakalama Kararları
Soruşturma sürecinde kayyum atanan 9 yeni şirketin yönetiminde de değişiklikler yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamalara göre, bu şirketlerin yönetim organlarının kararları TMSF'nin onayına bağlandı. Yakalama kararı çıkarılan şüphelilerin yurt dışında olduğu iddialarına karşılık, pasaport kontrollerinde yurt dışına resmi olarak çıktıklarına dair herhangi bir bilgi bulunmadığı kaydedildi. Bu durum, soruşturmanın derinleşmesi ve sürpriz gelişmeler yaşanması ihtimalini artırıyor.
Kara Para Aklama İddiaları ve MASAK Raporları
Soruşturmada dikkat çeken bir diğer nokta, MASAK raporlarına göre 2020-2021 yılları arasında 245 milyon TL suç gelirinin aklandığı yönündeki iddialar. Ayrıca, bu süreçte 88 milyar TL'nin kaynağı belirsiz şekilde şirket hesaplarına girmiş olması araştırılıyor. Bu çalışma, şüphelilerin yasadışı yollarla elde ettikleri gelirleri aklama çabalarını ve bu yollarla ekonomik alandaki itibarlarını artırmaya yönelik yaptıkları girişimleri de gözler önüne seriyor. Tüm bu süreç, hukuki anlamda geniş bir soruşturmayı ve sonuçları merak edilen gelişmeleri süregeldiriyor.