İstanbul'da başlatılan geniş kapsamlı mali soruşturma çerçevesinde Can Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can, suç örgütü faaliyetleri ile mali usulsüzlük iddiaları nedeniyle gözaltına alındı. Şüphelinin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda işlemleri devam ederken, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın temelinde Can Holding'in bünyesindeki şirketler aracılığıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu iddiaları yer alıyor. Bu iddialar arasında "nitelikli dolandırıcılık", "vergi kaçakçılığı", "suçtan elde edilen mal varlıklarını aklama" ve "kaynağı belirsiz gelirlerin sisteme entegre edilmesi" gibi eylemler bulunuyor.
MASAK Raporlarının Rolü
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporlar ve holdingin içindeki mali denetim birimlerinin inceleme raporları, yürütülen soruşturmanın temel dinamiklerini oluşturuyor. İddialara göre, Can Holding'in çeşitli şirketleri arasında yüksek meblağlı para transferleri yapılmış, faturasız işlemler gerçekleştirilmiş ve sahte belgeler düzenlenerek vergilendirme yükümlülükleri azaltılmaya çalışılmıştır. Örgütün çabaları, denetim mekanizmalarını etkisiz hale getirmek amacıyla benzer faaliyet alanlarında birden fazla şirket kurma stratejisi izlenmesiyle güçlendirilmiştir.
Yönetim Değişiklikleri ve Şirket Yapıları
Soruşturmanın bir diğer dikkat çekici yanı, yönetim kurullarında sık sık değişiklik yapılması ve sorumluluğun örgüt üyeleri arasında paylaşılmasıdır. Bu tür uygulamaların, üzerlerindeki yükümlülükten kaçınmak için tasarlandığı düşünülmektedir. Ayrıca, ticari faaliyeti olmayan şirketler üzerinden nakit sermaye artırma eylemleri gerçekleştirilmiş, sözde borçlar üzerinden yatırımlar yapılarak 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu'nun amacına aykırı şekilde suç gelirlerinin aklanması hedeflenmiştir. Bu durum, Can Holding’in iş yapısının ne denli karmaşıklaştirildiğini ve soruşturmayı etkileme amacını taşımaktadır.
Stratejik Sektörlerdeki Faaliyetler
MASAK raporları, örgütün eğitim, medya, finans, ve enerji gibi kritik sektörlerde gerçekleştirdiği şirket alımları ve yatırım faaliyetlerinin büyük ölçüde doğrudan suç gelirleri ile finanse edildiğini gözler önüne seriyor. Bu yöntemler, örgütün ekonomik gücünü artırmasının yanı sıra kamu otoriteleri nezdinde meşruiyet kazanma stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Böylece, toplumsal algıyı etkileme ve geniş kitleler tarafından kabul görme yolları aranmaktadır.
Malvarlığına El Koyma ve Gözaltı Kararları
Soruşturma sürecinde 121 şirketin mal varlığına el konulmuş ve bunların yönetimi için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atanmıştır. Ayrıca, 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiş ve önceki operasyonlarda Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ da gözaltına alınmıştı. Hakimlik, bazı şüpheliler için tutuklama kararı alırken, Kenan Tekdağ içinse ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı uygulanması kararı vermiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ek olarak Can Holding'e ait 10 şirkete daha kayyum atanmasına karar vermiştir.
Kayyum Atanan Şirketler
Yürütülen soruşturma kapsamında kayyum atanan şirketler arasında önemli isimler yer alıyor. Türktab Marketing, ZA Lojistik, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği, Tares Tek. Ürünleri, Furkon Teknik Hırdavat, Temiz Petrol, MCN Petrol, Yön Özel Eğitim, Mer Yatırım ve Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri gibi şirketler, soruşturmanın kapsamına alınmış ve yönetim süreçleri TMSF'ye devredilmiştir. Bu durum, Can Holding bünyesindeki mali ve idari uygulamaların ne denli karmaşık bir yapıya sahip olduğunun göstergesidir.