CHP İstanbul İl Başkanlığı ablukasıyla ilgili paylaşımlara dava

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın polis tarafından abluka altına alınmasıyla ilgili sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek aralarında gazeteci Fatoş Erdoğan’ın da bulunduğu 20 kişi hakkında “suç işlemeye alenen tahrik etme” suçlamasıyla dava açıldı. Üç sanığın tutukluluk hali devam ederken, ilk duruşma 5 Kasım’da görülecek.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın, 7 Eylül 2023 tarihinde çevik kuvvet ekiplerince sarıldığı sırada gerçekleştirilen sosyal medya paylaşımları sebebiyle yirmi kişi hakkında hukuki süreç başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu paylaşımların “suç işlemeye alenen tahrik” suçunu oluşturduğunu öne sürdü. Aralarında gazeteci Fatoş Erdoğan, Sokak Kedisi adındaki YouTube kanalının sahibi Ebru Oruç ve akademisyen Emrah Gülsunar’ın da bulunduğu sanıklar, yargı sürecinin önemli figürleri olarak dikkat çekiyor. İddianamede, Erdoğan’ın olay anında çektiği videoların da suç unsuru olarak değerlendirildiği öğrenildi.

Sanıkların Durumu

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi, başlatılan dava kapsamında ilk incelemeleri yaptı. Söz konusu inceleme sonucunda sanıklardan Abdullah Esin, Nur Betül Aras ve Ömer Faruk Mangaltepe’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Diğer sanıkların ise adli kontrol hükümleri çerçevesinde yargılanıp yargılanmayacağı, mahkemenin ilerleyen duruşmalarındaki süreçte netlik kazanacak. İlk duruşmanın tarihi ise 5 Kasım olarak belirlendi ve bu durum, davanın seyrine ilişkin çeşitli spekülasyonları beraberinde getiriyor. Sanıkların durumu, hem kamuoyunda hem de medyada geniş bir şekilde tartışılmaya devam ediyor.

Abluka Gerekçesi

CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının, 7 Eylül gününde, 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda çevik kuvvet tarafından ablukaya alındığı açıklandı. Bu durum, sosyal olaylar açısından önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Abluka sırasında gerçekleşen bazı sosyal medya paylaşımları, iddianamede “toplumsal olayları tahrik edici” biçiminde nitelendirildi ve bunlar davanın temel delillerini oluşturdu. Bu paylaşımların ne derece toplum üzerinde etkili olduğu, ilerleyen süreçlerde yargı tarafından da değerlendirilecektir. Mahkeme kararları ve polis eylemleri, demokratik hakların sınırları üzerindeki tartışmaları da alevlendirebilir.

Mahkeme Kararları ve Cezai Müeyyide

İddianamede sanıkların, Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesi uyarınca “suç işlemeye alenen tahrik” suçu ile karşı karşıya olduğu ve bu kapsamda 5 yıla kadar hapsin talep edildiği belirtildi. Bu durum, hem toplumsal hem de hukuksal boyutta önemli etkilere sahip olabilecek bir gelişmedir. Sanıkların durumu ve olası kararlar, benzer sosyal hareketlerde bulunan bireyler için bir emsal teşkil edebilir. Yargının bu konudaki yaklaşımı, gelecekte toplumsal olayların nasıl şekilleneceği konusunda belirleyici olacaktır. Tartışmalara yol açan bu dava, medyada da geniş yankı bulmakta ve kamuoyunu etkileme potansiyeli taşımaktadır.

İLGİLİ HABERLER