TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe teklifi görüşmelerine CHP'li vekiller kasket ile gelerek protesto etti. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “2023 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ülkeymişiz. 2025’te ise Etiypya ve Hindistan’dan sonra dünyada en çok buğday ithal eden ülkeyiz. Tarımın icat ediliği topraklardayız. Eskiden ekiyorduk, şimdi pazarlardan topluyoruz. Ekicilikten toplayıcılığa dönüşmüş durumdayız. Maalesef Türkiye tarımda kötü durumda” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2026 bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri başladı.
Komisyon öncesi açıklamalarda bulunan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 600 milyar liranın çiftçiden çalındığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Sizlerle birkaç rakam paylaşmak istiyorum. 1980’de 16 milyon sğır varken, 2025’te 16 milyon sığır var. 1980’de 1 milyon manda varken, 2025’te 162 bin manda var. 1980’de 49 milyon koyun varken, şu anda 44 milyon koyun var. Devlet, sözünde durmuyor. Tarım Kanunu’nun 21. maddesinde mlli gelirin yüzde 1’inin çiftçiye verilmesi lazım. Bu 770 milyar yapyor. Ancak bu yıl verilen para 167 milyar. Yani 600 milyar civarında çiftçiye para verilmiyor, çalınıyor. Bu rakam geçen yıl 158 milyardı. Bu enflasyonda sadece yüzde 6 artmış durumda. Hem çiftçi, hem de tüketici yoksullaşıyor.
"Tamamen algıya çiftçiyi ve vatandaşı zengin göstermeye çalışıyorlar"
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Hazine ve Maliye Bakanı, kişi başı milli gelirin 17 bin 748 dolar olduğunu açıkladı. Yani, aylık kişi başına 62 bin lira, dört kişilik bir aile için ise 250 bin lira anlamına geliyor. Bunu çiftçi Ali Dayı'ya söylesen bunları kürekle kovalar. Tamamen algıya çiftçiyi ve vatandaşı zengin göstermeye çalışıyorlar.
"Türkiye’de tarım istihadmı düşerken, Uruguay’daki, Almanya’daki, Fransa’daki çiftçi istihdamı yükseliyor"
Ziaat Odaları’nın kayıtlı çiftçi ortalama yaşı 58-59. Bu daha önce 30-35’ti. Yani çiftçimiz hızla yaşlanıyor ve tarımdan kopuyor. Başka rakamlar da var. 2003’te 2 milyon 750 bin olan kayıtlı çiftçi sayısı, bugün nüfusumuzun artmasına rağmen 2 milyon 350 bine inmiş. Bu da 400 bn tarım işletmesinin kapandığı anlamına geliyor. TÜİK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 2002’de 7 milyon 460 bin kişiyken, 2025’te 4 milyon 550 bine düşmüş. Yani 4 tane Malatya göç etmiş, 4 tane Malatya tarımdan kopmuş. Türkiye’de tarım istihadmı düşerken, Uruguay’daki, Almanya’daki, Fransa’daki çiftçi istihdamı yükseliyor. Çünkü biz ithalat yapıyoruz. Diğer ülkelerde üretim arttı, bizde ise düşmeye devam ediyor. Üretim düşünce ne oluyor? Gıda enflasyonunda şampiyon oluyoruz.”
"Eskiden ekiyorduk, şimdi pazarlardan topluyoruz"
Komisyona buğday ile gelen Ağbaba, “Burada buğday var. 2023 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ülkeymişiz. 2025’te ise Etiyopya ve Hindistan’dan sonra dünyada en çok buğday ithal eden ülkeyiz. Tarımın icat edildiği topraklardayız. Eskiden ekiyorduk, şimdi pazarlardan topluyoruz. Ekicilikten toplayıcılığa dönüşmüş durumdayız. Maalesef Türkiye tarımda kötü durumda” dedi.
"Her taraf kirlenmiş, kokuşmuş durumda"
Gıda enflasyonuna da dikkati çeken Ağbaba, sözlerine şöyle devam etti:
“Gıda enflasyonunda dünyada 4'üncü sıradayız. Avrupa’da gıda enflasyonunda açık ara birinci sıradayız. Bizden hemen sonra Ukrayna geliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koridorlarında ithalat lobileri dolaşıyor. Bunlar Trump’ın dostu ya, ne yapmaları lazım? Mutlaka ithalata vergi konlması lazım. 2018 yılından beri canlı hayvan ihracatı 700 milyon, ithalatı 6,7 milyar. Her taraf kirlenmiş, kokuşmuş durumda.
"Biz dinimiz gereği kurban kesiyoruz. Onu bile ithal kesiyoruz"
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü’nün Macaristan’da şirket kurduğu ve Türkiye’ye et ihraç ettiği iddiası var. Maalesef Anadolu’da beslenme maliyeti karşılayamadığı için vatandaş ineğini kesiyor. Biz dinimiz gereği kurban kesiyoruz. Onu bile ithal kesiyoruz. Zaten eve kurban girmiyor.
"İktidar vatandaşa at eti, eşek eti, kanguru eti ve domuz eti yediriyor"
Bir başka önemli konu zehirlenme. Sadece dün 300 kişi zehirlendi. Hastanede, yurtta, cezaevinde, okulda, düğünde, mevlütte, restoranda, Meclis’te, kışlada insanlar zehirleniyor. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerine başladığından beri tam bin 256 kişi zehirlenmiş durumda. Sadece zehirlense iyi. Muhafazakar bir iktidar vatandaşa at eti, eşek eti, kanguru eti ve domuz eti yediriyor. Gıdada denetim yok, sınır güvenliği yok, sosyal güvenlik yok, veri güvenliği yok, ekonomik güvenlik yok, sokak güvenliği yok, hukuk güvenliği zaten yok. Memleketimizde halen her bahar ayında yüzlerce insan mantar yediği için zehirlenerek ölüyor.
"Çiftçi kazanamıyor, tarımdan kopuyor. En son toplayıcılık yapıyor"
Başka bir ciddi mesele ise sadece şubat ayında İstanbul’da 70 kişi, Ankara’da 81 kişi sahte içkiden öldü, 230 kişi tedavi sonucu yaralı olarak yaşamaya devam ediyor. Yıllık ortalama 500 kişi sahte alkolden ölmeye devam ediyor. Her yıl yaşadığımız durum bu. İçkiye vergiyi koyuyorlar, millet sahte içkiye yöneliyor. Bununla ilgili bir tedbir alınmıyor. Bir taraftan zehirleniyoruz, bir taraftan ölüyoruz.. Tarımın hali bu. Anadolu’da başlayan tarımda maalesef üretici olmaktan çıktık. Çiftçi kazanamıyor, tarımdan kopuyor. En son toplayıcılık yapıyor.”