Eylül ayı, Ege Denizi'nde balık avcılığının yeniden başladığı bir dönemi simgeliyor. 1 Eylül itibarıyla Marmara, Ege ve Karadeniz'de av yapma heyecanı başlıyor ve bu durum yerel tezgahların çeşitlenmesine olanak tanıyor. 15 Eylül 2025 tarihi itibarıyla ise Akdeniz de bu sezonun bir parçası haline gelecek.
Ege Sularında Hâlâ Ilıklık Söz Konusu
Ege kıyılarındaki deniz suyu sıcaklıkları, balıkların göçü üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Sıcak su, çeşitli balık türlerinin yer değiştirmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu yıl, balıkçılar palamut için azlık yaşıyor olsalar da sardalya gibi diğer türlerde bol bir av sezonu bekliyorlar. Balık yemekleri, sadece lezzet açısından değil, omega-3 bakımından da oldukça zengin bir besin kaynağı sağlıyor. Ancak, sürdürülebilir bir avcılık için kurallara riayet etmek, deniz stoklarının korunması açısından hayati önem taşıyor.
Palamutun Eylül Ayındaki Önemi
Eylül ayı, palamutun Ege bölgesindeki en belirgin balık türü olmasını sağlıyor. Ortalama ağırlığı 500-600 gram olan palamutlar, Karadeniz'den Ege'ye doğru göç ediyor. Yağlı yapısı nedeniyle hem ızgarada hem de buğulama yapımında tercih ediliyor. Ancak bu sezon palamut sayısında ciddi bir azalma gözlemlense de kalanlar oldukça taze ve lezzetli. Balıkçılar, palamutun kilogram fiyatını yaklaşık 200 TL olarak belirtiyorlar. 100 gramında barındırdığı 21 gram proteinle, besin değeri açısından da yüksektir.
Sardalyanın Cazibesi
Sardalya, Ege bölgesinin kuzeyinde fazla miktarda yakalanıyor ve özellikle Temmuz-Ekim dönemi bu balık için en verimli zaman dilimi olarak biliniyor. Eylül ayında hâlâ sürüler halinde avlanan sardalyalar, küçük boyutlarıyla tava ya da kağıtbalık için idealdir. 100 gramında 1480 mg omega-3 bulundurması, sağlık açısından dikkat çeken bir özellik. Sardalyanın fiyatı da mevsimsel bolluk sayesinde yaklaşık 200 TL civarında kalıyor. Ege otlarıyla birlikte hazırlandığında, sade ve sağlıklı bir öğün oluşturmak için oldukça elverişli.
Lüferin Dönemsel Gelişimi
Eylül ortasından itibaren lüfer, Ege suyunda belirgin bir şekilde görünmeye başlıyor. Bu balık, yağlanma evresine girdiğinden dolayı ızgara yapıldığında lezzeti artıyor. Eylül ayında tezgahlarda ayrıca çinekop adında küçük boyutlu bir lüfer varyantı da yer alıyor. 100 gramında 19 gram protein ve 900 mg omega-3 bulunmakta. Av yasaklarının sona ermesinin ardından, taze lüfer bulmak için özellikle ilk haftalarda dikkat etmek gerekiyor. Lüferin kilogram fiyatı ise genellikle 250 TL civarına kadar çıkabilmektedir.
Çipura ve Barbunya Zamanı
Çipura, Ege'de doğal olarak yetişen bir tür olup, özellikle Eylül ayında en taze dönemini yaşar. Boyutları 20-35 cm arasında değişen çipura, fırında veya çorba olarak kullanılabiliyor. Beyaz eti hafif ve sağlıklıdır; 100 gramda 18 gram protein içeriyor. Barbunya ise kumlu zeminlerde oldukça bol bulunuyor ve pembe etiyle tava türü yemeklerde sık tercih ediliyor. Her iki balığın fiyatları 150-200 TL arasında değişiyor ve mevsim tazeliğiyle dikkat çekiyor.
Kırlangıç ve Kılıçbalığı Seçenekleri
Kırlangıç, Ege ve Akdeniz geçiş bölgesinde sürüler halinde avlanıyor, küçük boyutları sayesinde çorba ya da fileto için tercih edilebiliyor. Kılıçbalığı ise daha büyük boyutlarda karşımıza çıkıyor ve genellikle şişte veya ızgarada pişirilerek sunuluyor. Her iki balık türü de Eylül ayında erişilebilir hale gelmekte ve fiyatları yaklaşık 300 TL civarlarında seyretmektedir. Yüksek omega-3 değerleri, bu balıkları sağlıklı bir alternatif olarak gün yüzüne çıkarıyor.
Ege Denizi'nde Eylül ayı, çeşitli balık türlerinin bolluğu ile sofraları süslemekte. Balıkçılar, özellikle hamsinin çıkışı için Ekim ayını işaret ederken mevcut çeşitlerin de yeterli olduğunu ifade ediyor. Taze balıkları seçerken parlak gözlü ve diri etli olanlara dikkat etmek, sağlıklı bir balık tüketimi için oldukça önemli. Haftada en az iki porsiyon balık tüketimi, dengeli beslenmeye katkı sağlayabilir.
