İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak yürütülen ve kamuoyunda "kooperatif davası" olarak adlandırılan davanın Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde gerçekleştirilen duruşmasında, tutuklu sanıklardan eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, savunmasını yaptı. Kaya, kooperatif projelerinin Aziz Kocaoğlu döneminde başladığını ve bu sürecin Tunç Soyer döneminde devam ettiğini ifade ederek, yeni başkan Cemil Tugay’ın kooperatif modeline yeterince sahip çıkmadığını öne sürdü. Ayrıca, kooperatiflerin şimdiye kadar topladıkları bütçeleri modelin gereklilikleri doğrultusunda kullandığına da dikkat çekti.
Kooperatif Projelerinin Tarihçesi
Kaya, kooperatif projelerinin geçmişinin 2012 yılına kadar dayandığını belirtti. Aziz Kocaoğlu döneminde başlayan bu projelerin İzmir’in altı farklı bölgesinde hayata geçirildiğini, 2019 yılında ise kat karşılığı inşaatlara başlandığını ifade etti. Bu süreçte toplamda 750 konut için ihale gerçekleştirildiğini hatırlatan Kaya, Tunç Soyer'in başkanlık döneminde projelerin devletin sürekliliği ilkesi çerçevesinde devam ettiğini söyledi. Ancak bu ihalelere çıkıldığında olumsuz sonuçlar alındığını ve projenin ilerlemediğini vurguladı. Covid-19 salgını sonrasında artan enflasyonun, inşaat süreçlerini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Belediyenin Zayıf Refleksi ve Geri Kalan Süreç
Kaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kooperatif modeliyle ilgili bir takım iş birlikleri yaptığını, fakat bunun yeterli düzeyde olmadığına dikkat çekti. Belediyenin ve İZBETON’un arasındaki kat karşılığı sözleşmenin enflasyona bağlı olarak müteahhitleri projeden çekilmeye zorladığını ve bu nedenle inşaatların durduğunu dile getirdi. Tunç Soyer’in 31 Mart'ta görevden ayrılmasının ardından Cemil Tugay’ın yeni başkan olarak devraldığı bu süreçte kooperatif modeline yeterince sahip çıkmadığını ve bu durumu eleştirdi. Ayrıca, belediyenin bu konuyla ilgili herhangi bir işlem yapmamasının kamu zararı yaratabileceğini öne sürdü.
Kooperatiflerle İZBETON Arasındaki Sözleşmeler
Kaya, kooperatifler ile İZBETON arasında imzalanan sözleşmelerin feshedilmesi gerektiğini, bu durumu ise 41 milyon TL tutarında bir bütçenin durduğuna isyan ederek dile getirdi. Kendisi gibi sanıkların, kamu zararları iddialarının temelsiz olduğunu savundu. Sözleşmelerin yapıldığı tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönetiminde olmadıklarını ve geçmişte yapılan sözleşmeleri eleştirecek bir anlayış içinde olmadıklarını belirtti. Zarar iddialarının mevcudiyetini sorgulayan Kaya, iyi niyet çabalarının göz önüne alınması gerektiğini ve geçerli sözleşmelerin karşılıklı hakları koruduğunu ifade etti.
Arzu Özçelik Hakkında Suç Duyurusu
Ayrıca Kaya, Arzu Özçelik hakkında suç duyurusunda bulunacağına dair beyanını paylaştı. Özçelik’in süreci sabote etmek amacıyla kötü niyetli davrandığını, buna rağmen birçok temel atma törenine katılmasına rağmen, bu süreçte aktif bir müdahalede bulunmadığını vurguladı. Davanın müzakereleri sırasında, belediyenin ve İZBETON'un yeni yönetiminin sözleşmelerin haksız bir biçimde feshedilmesi yerine inşaatların ilerlemesi doğrultusunda irade sergilemesi gerektiğini ifade etti. Kaya, mevcut sorunların çözümüne yönelik çabalarının yargı önünde yargılanmasını ise kabullenemediğini açıkça belirtti.