İkinci Bilirkişi Raporuna İtiraz: Sinop Nükleer Santrali Projesi'nde Şirket Savunmaları Tekrar Ediliyor!

Sinop Nükleer Santrali projesine ilişkin hazırlanan ikinci bilirkişi raporuna itiraz geldi. Eleştiriler, raporun şirketin açıklamalarının tekrarından ibaret olduğunu belirtiyor. Proje karşıtları, bağımsız bir değerlendirme yapılmadığını savunarak endişelerini dile getiriyor. Bu tartışmalar, nükleer enerji projelerinin çevresel ve toplumsal etkileri açısından daha geniş bir tartışmayı gündeme getiriyor.

Sinop'ta inşa edilmesi planlanan Nükleer Güç Santrali'ne ilişkin olarak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ÇED Olumlu kararının iptali için açılan davada, ikinci bilirkişi raporuna itiraz edildi. Davacılar, Samsun 3. İdare Mahkemesi’ne sundukları dilekçede, bilirkişi raporundaki eksiklikleri ve hataları vurgulayarak, raporda yer alan taahhütlerin sorgulanmadan kabul edildiğini belirttiler. Davacılar, çevre örgütleri ve bölge sakinlerinden oluşuyor ve bu davayı destekleyen birçok avukat da bulunuyor.

İtirazların Gerekçeleri

Davacılar, hazırlanan bilirkişi raporunda ciddi eksiklikler olduğu ve bu raporun tarafsız bir inceleme sunmadığına dair itirazlarını ortaya koydular. Samsun 3. İdare Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, bilirkişilerin mahkemenin sorularına yetersiz bir şekilde cevap verdiği, ayrıca raporda yer alan bilgilerin yalnızca ÇED raporundan alıntılandığı ifade edildi. "Bilirkişilerin raporu, yalnızca taahhütlere referansta bulunarak oluşturulmuş ve gerçek bir değerlendirme sunmamıştır" denildi. Bilirkişilerin, çevresel etkileri bilimsel bir açıdan değerlendirmek yerine, sadece şirketlerin beyanlarını tekrarlamakla yetindikleri belirtildi. Bu durumun, bilirkişilik görevi kapsamında kabul edilemeyeceği vurgulandı.

Bilirkişi Raporunun Yetersizlikleri

Dilekçede, bilirkişi raporunun, ÇED raporundan alıntılarla oluşturulmuş olduğu ve özgün bir teknik değerlendirme içermediği açıkça ifade edildi. "Yalnızca 'yapılacaktır' ya da 'uyulacaktır' şeklindeki ifadelerle dolu olan rapor, bilimsel bir inceleme olarak değerlendirilemez" ifadesi kullanıldı. Raporda, çevresel etkilerin analiz edilmesi gerektiği vurgulandı ancak bunun yerine şirketin beyanlarına dayanan bir tekrar söz konusuydu. Dolayısıyla, bilirkişi raporunun hukuki bir değerlendirme niteliği taşımadığı ve sadece ÇED raporunun doygun bir özetini sunduğu belirtilmektedir.

Bilimsel Değerlendirme Eksiklikleri

Davacılar, bilirkişi raporunun daha önce sunulmuş olan 2021 tarihli bilirkişi raporunda var olan bilimsel tespitleri görmezden geldiğini ifade ettiler. Ayrıca, projenin yer seçiminin uygun olmadığının ve sismik risk analizlerinin yetersiz olduğunun altı çizildi. Dilekçede, bilirkişi raporunun içerdiği iddiaların bilimsel dayanağının ne olduğu konusunda net bir bilgi sunmadığının altı çizilerek, raporun denetime elverişli olmasının imkânsız olduğu belirtildi. "Bu durumda, mahkemenizin raporu hükme esas almasını istemiyoruz" denildi.

İLGİLİ HABERLER