Jeffrey Epstein dosyası, yalnızca bir ceza davası değil; modern tarihin en tartışmalı olaylarından biri olarak adalet sistemi, hapishane güvenliği ve küresel güç ilişkileri açısından dikkat çekiyor. New York'ta tutuklanan Epstein, yıllarca süren suçlamalarla dolu bir geçmişe sahip. Peki, Epstein’ın ölümü nasıl, neden gerçekleşti? Jeffrey Epstein kimdir, nerelidir ve kaç yaşındayken hayata veda etmiştir? Detaylar haberimizde.
Jeffrey Epstein Kimdir?
Jeffrey Epstein, Amerika Birleşik Devletleri'nin önde gelen finans kuruluşlarında etkin bir figürdü. Yüksek profilli politikacılar ve iş insanları ile ilgili kurduğu bağlantılarla tanınan Epstein, 2000'li yıllardan itibaren reşit olmayan bireylere yönelik cinsel istismar iddiaları ile gündeme gelen bir isim haline geldi. Uzun yıllar yatırım danışmanlığı yapan Epstein, birçok zengin birey ve etkili iş insanları ile iş bağlantıları kurarak dikkat çekmişti. Ancak bu görünür başarıların arkasında, yıllar boyunca süren sistematik istismar eylemleri olduğu iddiaları olduğu ortaya çıktı. 2008 yılında Florida'da reşit olmayan kızlara yönelik benzer suçlamalardan yargılansa da, tartışmalı bir anlaşma ile federal kovuşturmayı atlatmayı başardı. 2019 yılında yeniden tutuklandığında ise bu durum, adalet sistemi ve kamu güvenliği konularında geniş çaplı tartışmalara yol açtı.
Jeffrey Epstein Nerelidir?
Jeffrey Epstein, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olarak dünyaya geldi. Eğitimini New York'taki Özel Okulların ardından, Cooper Union ve New York Üniversitesi'nde alarak finans alanında sağlam bir kariyer temeli attı. Epstein, yaşamının büyük bir kısmını özellikle New York ve Florida gibi büyük eyaletlerde geçirdi. Bu bölgeler, yalnızca onun iş faaliyetlerinin değil, aynı zamanda hakkındaki ceza davalarının da merkezinde yer aldı. Florida'daki malikanesi ve New York'taki lüks dairesi, malvarlığı ve sosyal çevresi aracılığıyla etkili bir yaşam sürmesini sağladı.
Jeffrey Epstein Kaç Yaşında Öldü?
Jeffrey Epstein, 10 Ağustos 2019 tarihinde 66 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden haftalar önce, ağır suçlamalarla yeniden yargılanmayı bekliyordu. Önceki davalarının ardından, toplumda Epstein’ın hayatta kalması halinde ABD tarihi açısından önemli bir dava sürecinin yaşanabileceği üzerine çeşitli yorumlar yapıldı. Çok sayıda ünlü isim ve politik figürü ilgilendiren davanın seyrinin ne yönde gelişeceği merakla bekleniyordu ancak Epstein’ın ölümü, bu süreçlerin hiç gerçekleşmemesine neden oldu.
Jeffrey Epstein Nasıl, Neden Öldü?
Epstein, 6 Temmuz 2019 tarihinde New York'ta tutuklandı ve Metropolitan Islah Merkezi'nde yüksek güvenlikli biriminde tutulmaya başladı. İlk olarak hücresinde yarı baygın halde bulunmasının ardından, intihar riski nedeniyle gözetime alındı. Ancak daha sonra bu durumdan çıkarıldı. Ölüm gecesi, cezaevi kurallarına göre Epstein’ın 30 dakikada bir kontrol edilmesi; hücresinde bir başka mahkumun bulunması gerekiyordu. Ancak bu kurallar ihlal edildi; hücre arkadaşı başka bir bölüme alındı ve yerine yerleştirilen biri olmadı. Öte yandan, görevli gardiyanlar hücre kontrollerini yapmadı ve daha sonra kayıtların tahrif edildiği iddiaları gündeme geldi. Daha da ilginci, Epstein’ın hücresinin önünde bulunan iki güvenlik kamera o gece devre dışıydı. 10 Ağustos sabahında Epstein, boynuna bağlı bir çarşafla hücresinde tepkisiz bir şekilde bulundu. Yapılan kalp masajının ardından hastaneye kaldırıldı fakat sabah saatlerinde hayatını kaybetti. New York Şehri Baş Adli Tabibi, ölümü "asılmaya bağlı intihar" olarak kaydetti, bu durum hem hukuk çevrelerinde hem de kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı.
Otopsi Tartışmaları ve Çelişkiler
Epstein’ın avukatları, resmi otopsi sonucuna itiraz ederek bağımsız bir patolog olan Michael Baden ile alternatif bir değerlendirme süreci başlattı. Baden’in raporunda, Epstein’ın boynunda birden fazla kırık tespit edildiği ve bu tür kırıkların boğularak öldürme vakalarında daha yaygın olduğu ifade edildi. Buna karşın adli tıp otoriteleri, yaş ve kemik yapısının zayıf olması nedeniyle bu bulguların intiharla bir arada olabileceğini savunarak şüphelerin giderilmesine yönelik gerekçeler sundu. Resmi kaynaklar, ölümde herhangi bir dış müdahale olduğu görüşünde kararlı bir tutum sergiledi. Bu tartışmalar, Epstein’ın ölümüyle ilgili komplo teorilerinin yayılmasına neden oldu ve bu durum, adalet sisteminin işleyişine dair sorgulamaları da beraberinde getirdi.
