Kara Kutu: Turuncu Renkli Gizemli Cihazın Sırları Ortaya Çıktı!

Uçak kazalarının ardından sıkça gündeme gelen kara kutular, havacılıkta kritik bir öneme sahip olan veri kayıt cihazlarıdır. Uçuş bilgilerini ve kokpit seslerini kaydeden bu cihazlar, kaza anındaki olayları analiz etmek için kullanılır. Kara kutular, genellikle uçağın arka kısmında bulunan dayanıklı bir yapıya sahiptir ve kazalardan sonra bulunması için özel işaretçilerle donatılmıştır. "Kara kutu" terimi, cihazın rengi siyah olmamakla birlikte, işlevinin gizemli yapısından kaynaklanmaktadır. Detaylı bilgilerin yer aldığı bu cihazlar, kazaların nedenlerini anlamak için hayati bir rol oynamaktadır.

Uçak kazalarının ardından sıkça dile getirilen “kara kutu” terimi, havacılık alanında yaygın bir yanlış anlamadır. Görünüşte sıradan bir cihaz olan bu ekipmanın rengi, aslında dikkat çekici bir turuncudur. Kazaların ardından kalıntılardan geriye kalan en hayati parça olması sebebiyle, uçuş verilerini kayıt altında tutan bu aygıt büyük önem taşımaktadır.

Kara Kutu Nedir?

Kara kutu, uçuş sırasında meydana gelen tüm teknik bilgileri ve kokpitteki sesleri kaydeden bir sistemin adıdır. Uçaklarda bu cihazın gerçek adı "Uçuş Kaydedicisi" ya da İngilizcesiyle "Flight Recorder" olarak bilinmektedir. Yaklaşık ayakkabı kutusu boyutlarında olan bu cihazlar, ortalama 5 kilogram ağırlığındadır ve uçakların kuyruk kısmında konumlandırılır. Bunun sebebi, kaza anında bu bölümün hasar görme ihtimalinin daha az olmasıdır. Kara kutular, 1100 dereceye kadar ısıya dayanabilecek şekilde tasarlanmış ve suya düştüklerinde 90 gün boyunca sinyal yayabilme özellikleri bulunmaktadır. Bu şekilde, kurtarma ekiplerinin kazanın ardından bu cihazlara ulaşmasını kolaylaştırırlar.

Uçaklarda İki Farklı Kara Kutu Bulunur

ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) düzenlemelerine göre her uçakta iki ayrı kara kutu mevcut olmaktadır. Bunlar: Uçuş Veri Kaydedicisi (Flight Data Recorder - FDR) ve Kokpit Ses Kaydedicisi (Cockpit Voice Recorder - CVR)dir. Uçuş Veri Kaydedicisi, uçağın son 25 saatlik uçuşundan elde edilen 88 farklı teknik parametreyi kayıt altına alır. Bu parametreler arasında irtifa, hız, motor gücü, yön ve ivme gibi veriler bulunur. Öte yandan, Kokpit Ses Kaydedicisi ise pilotlar arasındaki iletişimi, çevresel sesleri ve uyarı seslerini son iki saat boyunca kaydederek kaza araştırmalarında önem arz eder. Bu iki kutucuk, kaza sebebinin incelenmesinde, teknik ve insani faktörlerin analiz edilmesine imkan tanımaktadır.

Kara Kutu Neleri Kaydeder?

Bir uçağın kara kutusu, uçuşa dair birçok farklı parametreyi kayıt eder. Bu veriler arasında zaman ve tarih, basınç irtifası, hava hızı, yön, dikey ivme, autopilot durumu gibi bilgiler yer alır. Ayrıca, pilotun telsiz kontrolü ve motor gücü gibi kritik veriler de kaydedilir. Bu kayıtlar, olası bir kaza durumunda gerekli analizlerin gerçekleştirilmesinde büyük katkı sağlar. Örneğin, kazanın nedenini anlamak için bu veriler bir araya getirilerek "uçuş geçmişi" oluşturılır. Bu şekilde, hem uçağın durumu hem de pilotların o anki değişiklikleri detaylıca incelenebilir.

Kara Kutu Nasıl Çalışır ve Nasıl Bulunur?

Kara kutular, suya dayanıklı ve yüksek ısıya karşı koruyucu sensörler içerir. Uçak bir suya düştüğünde, bu cihaz otomatik olarak sinyal göndermeye başlar. Verilen sinyal, dakikada bir kez yeniden gönderilen bir "ping" sesi gibidir. Arama kurtarma ekipleri, bu ping seslerini sonar sistemleri aracılığıyla tespit ederek kara kutunun konumunu belirler. Günümüzde bazı modern modellerde GPS ve sualtı sinyal teknolojisi kullanılarak sinyaller iletilmektedir. Böylelikle kazanın ardından kaybolan uçakların kara kutularına ulaşma şansı artmaktadır.

Neden “Kara Kutu” Deniliyor?

Her ne kadar cihazın rengi turuncu olsa da, "kara kutu" ifadesi tarihsel bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. 1950’li yıllarda David Warren tarafından tasarlanan ilk uçuş kayıt cihazı film bazlıydı ve dışarıdan görülmemesi için tamamen kapalıydı. Fotoğrafçılardaki karanlık oda benzetmesi ile bu cihaza "kara kutu" denildiği düşünülmektedir. Ayrıca, bu cihazı ilk inceleyen bir gazetecinin gizemli yapısına atıfta bulunarak "kara kutu" terimini kullandığına dair başka bir teori bulunmaktadır. 1958 yılında da İngiliz Havacılık Araştırma Konseyi toplantısında "black box" ifadesi ilk kez duyulmuştur. Günümüzde yaygın olarak bu isim kullanılsa da, havacılık uzmanları hala "Uçuş Kaydedici" ifadesini tercih etmektedir.

Dayanıklılığıyla Hayat Kurtaran Teknoloji

Kara kutular dayanıklı malzemeler kullanılarak üretilmektedir. Titanyum alaşım, çelik ve ısıya dayanıklı seramik tabakalar içeren üretim süreci, bu cihazların zorlu koşullara karşı dirençli olmasını sağlar. 1100 derece sıcaklıkta bir saat boyunca ve tuzlu su içerisinde 30 gün boyunca hasar görmeden dayanabilen bu kutular, uçağın parçalarının dağılmış olabileceği kaza sonrası bile sağlam kalmayı başarır. Bu dayanıklılık, kazanın nedenine dair hayati verilerin kurtarılabilmesi için büyük önem taşımaktadır.

Kaynak: Haber merkezi

İLGİLİ HABERLER