Bugün 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü olarak anılıyor. 19 Eylül 1979 tarihinde gerçekleştirilen İş Bırakma Eylemi, bu özel günü kutlamak için bir sebep teşkil ediyor. Ancak bu yıl iş gücü piyasasında mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları oldukça zor bir dönemden geçiyorlar.
İşsizlikle Yüzleşen Mezunlar
Bir zamanlar istihdam garantisi olan mühendislik, mimarlık ve şehir planlama bölümlerinden mezun olan gençler, artık işsizlikle karşı karşıya kalma gerçeğiyle yüzleşiyorlar. Yükseköğretim kurumlarından mezun olan bu profesyoneller, işe başlasa bile genellikle çok düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalıyorlar. Üniversitelerdeki kontenjanlar giderek azalırken, akademik kadro noktasında da ciddi bir eksiklik söz konusu. Bu durum, mezunların iş bulma olasılıklarını daha da zorlaştırıyor.
Asgari Ücretle Başlama Oranları
Son yıllarda mühendislik fakülteleri, geçmişteki cazibesini kaybetmiş durumda. Birçok mezun, iş bulma sürecinde asgari ücret civarında değerlendirmelerle karşılaşıyor. Cumhurbaşkanlığı verilerine göre, bazı mühendislik bölümlerinin işe başlama oranları oldukça düşüktür. Örneğin, Biyomühendislik mezunlarının yalnızca %32,8’i, İnşaat Mühendisliği mezunlarının %30,3’ü ve Mimarlık mezunlarının %33,9’u asgari ücretle çalışmaya başlamaktadır. Bu durum, Ortak bir paylaşımın ve toplumsal dayanışmanın önemini vurguluyor.
Mühendislik Bölümlerinin Yaşadığı Kriz
Bu yılki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları, üniversitelerde mühendislik bölümlerinin ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu gösteriyor. Baraj koşulları ile birlikte, birçok mühendislik programı tercih edilmedi. Özellikle 10 ve üzeri kontenjanı bulunan 68 mühendislik programı, bu yıl kimse tarafından seçilmedi. Bunun arasında son derece popüler olması beklenen bilgisayar ve yazılım mühendisliği gibi önemli bölümler de mevcut. Bu durum, sektörde yaşanan sıkıntının boyutlarını ortaya koyuyor.
Akademik Kadronun Yetersizliği
Devlet üniversiteleri içinde, birçok bölümde profesör bulunmadığı tespit edilmiştir. ÖSYM verilerine göre, 1287 bölümde hiç profesör yokken, bunların 163'ü mühendislik alanında. Bu durum, mühendislik eğitiminin kalitesini etkileyen önemli bir faktör. Profesör eksikliğinin yanı sıra, bilgisayar, elektrik ve yazılım mühendisliği gibi popüler alanlarda da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yapay zeka mühendisliği gibi yeni trend olan bölümler de akademik kadro eksiklikleri nedeniyle yeterli eğitim ve yönlendirme imkanına sahip değil.
Geleceğe Dair Endişeler
Geleceğin mühendislik, mimarlık ve şehir planlama alanlarındaki çalışmalara etkisi büyük bir soru işareti olarak duruyor. Mezunların iş bulmada yaşadığı zorluklar ve akademik kadronun yetersizliği, sektörün sürdürülebilirliği açısından tehdit oluşturuyor. Bu durum, fuar ve kariyer günleri gibi organizasyonlarla çözülmeye çalışılsa da, köklü çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancısı adaylarının, kendi alanlarında nasıl bir gelecek inşa edecekleri sorusu ise makul bir zorluk olarak gündemde kalmaya devam ediyor.
Emin Koramaz: 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü kutlu olsun.