Sakarya'nın Arifiye ilçesinde 56 yaşındaki kat'ı sanatçısı Nimet Bakır, Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen ve unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı titizlikle yaşatmaya gayret ediyor. Geleneksel motiflerle zenginleştirdiği eserleri, gelecek nesillere aktarmaya çalışarak bu değerli sanat dalını yaşatmayı amaçlıyor. 2013 yılında kat'ı sanatıyla tanışan Bakır, 2015 yılında Adapazarı'nda düzenlenen, Dürdane Ünver'in danışmanlık yaptığı kurslara katılmaya başladı.
Kurslarla Sanat Yolculuğu
Nimet Bakır, sanatsal yolculuğuna başlarken, kat'ı sanatına olan ilgisini keşfetmişti. Bu alanda kendini geliştirmek amacıyla Ersin Yıldızhan ve Hasan Türkmen gibi ustalardan dersler aldı. 2018 yılında, Dürdane Ünver yönetimindeki bir proje grubuna katılan Bakır, burada edindiği bilgi ve deneyimlerle sanatı daha derinlemesine öğrenme fırsatı buldu. Gelişen yetenekleriyle, geleneksel kat'ı sanatının derinliklerine dalmayı başaran Bakır, bu süreçte hem estetik yaratmanın hem de geleneksel teknikleri sürdürmenin önemini kavradı. Bu eğitimler, ona sadece teknik bilgi sağlamakla kalmadı, aynı zamanda sanatı daha profesyonel bir şekilde ele almasını sağladı. Sanatsal yeteneklerini geliştirirken, geleneksel sanatların ruhunu da derinlemesine anlamış oldu.
Ayasofya Eseri ve Sergilere Katılım
Nimet Bakır'ın iki yılı aşkın sürede tamamladığı "Ayasofya" eseri, 2023 yılında Ümraniye Belediyesi ve Mimsanat Akademisi işbirliğiyle düzenlenen sergide yer aldı. Bu sergi, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Mirası eserlerinin tanıtıldığı önemli bir etkinlikti. Bakır, eserlerinin yurt içinde birçok sergide sergilendiğini belirtirken, 2024 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geleneksel sanatları devam ettirenler için verilen "Sanatçı Tanıtım Kartı"na da layık görüldüğünü vurguladı. Bu başarı, onun sanatıyla daha fazla kişiye ulaşma ve geleneksel değerleri yaşatma açısından önemli bir adım oldu. Kat'ı sanatı gibi tehlike altında olan geleneksel sanat dallarını yeniden canlandırma çabası, Bakır'ın çalışmalarında belirgin bir şekilde görülüyor. Sanatçı, bu şekilde hem bireysel olarak hem de toplum olarak kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
Sanatın İyileştirici Gücü
Nimet Bakır, sanata başlangıcının bir tür terapi niyetiyle olduğunu ifade ediyor. Detaylara olan ilgisi ve sabırlı çalışması, onu zamanla profesyonelliğe yönlendirmiş. Geleneksel sanatların birbirini nasıl beslediğine dikkat çekerken, ebru kağıtlarını kendilerinin boyadığına da dikkat çekiyor. Bu süreçte, sanatsal çalışmaların kişilerin ruhuna dokunduğunu ve onları mutlu ettiğini belirtiyor. Eserlerin zaman alabileceğini, fakat sonunda tatmin edici bir sonuçla karşılaşmanın verdiği mutluluğu da aktarıyor. Çizimlerin kalitesinin, kesimlerin başarısı için kritik olduğunu ifade eden Bakır, büyük projelerin özellikle zaman aldığını belirterek Ayasofya eseri üzerinde harcadığı zamanla ilgili deneyimlerini paylaşıyor. Bu dikkatli çalışma yaklaşımı, onun kat'ı sanatına dahil olduğu sürecin değerini gözler önüne seriyor.
Geçmişten Geleceğe Köprü Olmak
Nimet Bakır, kat'ı sanatının kültürel mirası gelecek nesillere en doğru biçimde aktarmak için bir köprü vazifesi görmeyi amaçladığını dile getiriyor. Bu sanatı yaparken hissettiği özgürlük, onun yaratıcı sürecine ve tekniklerine yansıyor. Sanatçı, kat'ı sanatının geniş bir yelpazeye sahip olduğunu, doğa tasvirlerinden mimari unsurlara kadar birçok alanda çalışma yapabileceğini ifade ediyor. Bakır, bu nedenle kendini daha özgür hissettiğini belirtiyor. Proje ekibiyle birçok sergi için hazırlık yaptıklarına dikkat çekerken, aynı zamanda uluslararası sergi çalışmaları üzerinde de bulunduğunu aktarıyor. Gelecekte süreçte, geleneksel Türk sanatlarının daha fazla kişi tarafından benimsenmesi ve sevilmesi için çeşitli projelerde yer almayı hedefliyor.
Kursiyerlerin Gelecek Hedefleri
Kursiyerlerden Meryem Kızıldağ, geleneksel Türk sanatıyla üniversite döneminde tanıştığını aktarıyor. İki yıldır kat'ı sanatına ilgi duyduğunu ve bunun için doğru yolu öğrenmeye çabaladıklarını belirtiyor. Eğitiminin ardından kendi atölyesini kurma hedefini taşıyan Kızıldağ, bu sanat dalının kendisine sabır ve incelik kazandırdığını vurguluyor. Bunun yanı sıra, kursiyer psikolog Aynur Çakır, danışanlarına sanatı öneriyor. Kendisine en yakın bulduğu sanat dalının kat'ı sanatı olduğunu belirten Çakır, geç keşfettiğinden dolayı üzüntüsünü de ifade ediyor. Unutulmaması gereken bir alan olarak gördüğü kat'ı sanatıyla kendine projeler üretmeyi ve kültürel alanlarda ilerlemeyi hedefliyor.
