Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olarak önemli açıklamalarda bulundu. İBB Başkanı, siyasal iktidarın desteklenmesi gereken çözüm sürecini, kendi siyasi geleceği için ağırdan aldığını ifade etti. İmamoğlu, Kent Uzlaşısı çerçevesinde yapılan kayyım atamaları ve tutuklamaların, iktidarın samimiyetine dair bir test oluşturduğunu vurguladı. İktidarın anlayışının demokrasiden uzak olduğunu belirterek, seçim sürecinde Kürt vatandaşların kafa karışıklığına uğratılmaya çalışıldığını dile getirdi.
İktidarın Korkusu ve Kapsamı
İmamoğlu, seçim kaybetme korkusunun iktidarın davranışlarının arkasındaki ana sebep olduğunu savundu. Sesinin ve görüntüsünün karartılmasının muhalefet üzerindeki bir baskı aracı haline geldiğini belirten İmamoğlu, bunun yanı sıra gençlerin sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınmalarının da kaygı verici olduğunu dile getirdi. "Korku salmak istiyorlar ama bunun arkasında kendi korkuları var" diyen İmamoğlu, siyasi rekabetten uzaklaştırılma çabalarının sürmekte olduğunu ortaya koyarak, bu atmosferin demokrasi açısından zararlı sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
Özel Hukuk Düzeni ve Yargı Sistemi
Özel duruşma salonlarının ve görevden alınan yargı mensuplarının varlığı, İmamoğlu'na göre Türkiye'de özelleşmiş bir hukuk sisteminin oluşturulmakta olduğunu gösteriyor. Yargının iktidara yakın isimler için bir ayrıcalık sağlarken muhalefet için baskı aracı haline geldiğini ifade eden İmamoğlu, bu durumu Yassıada yargılamalarıyla birleştirerek, bu dönemin de utançla anılacağını belirtti. Onun ifadesiyle, hukukun araçsallaşması, geçmişteki darbe dönemlerini andırıyor. Bu nedenle, halkın adalete olan inancı sarsılmakta olup, toplumda bir adalet arayışı doğuyor.
Çözüm Süreci ve Demokrasi Beklentisi
İmamoğlu, CHP'nin çözüm sürecine dair tutumunu “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” anlayışı ile değerlendirdiğini belirtti. Sürecin içinde olduklarını ve bu nedenle İmralı ziyaretine katılmamayı tercih ettiklerini ifade etti. Hedeflerinin kayyımların olmadığı, seçilmiş yerel yöneticilerin özgürce görev yapabildiği bir Türkiye olduğunu vurgulayarak, siyasi tutukluların serbest kalması gerektiğini söyledi. CHP'nin bu konuda kararlılığına dikkat çeken İmamoğlu, iktidarın genuis bir çözüm için demokrasi zeminini güçlendirmesi gerektiğini ifade etti. "Demokrasi olmadan kalıcı bir çözüm olamaz" dedi.
Samimiyet Sınavı ve İktidarın Niyeti
İktidarın çözüm sürecine dair söylemleriyle belediyelere yönelik uygulamaları arasında büyük bir çelişki olduğunu öne süren İmamoğlu, bu durumun samimiyet testini oluşturduğunu belirtti. Kayyım atamalarının ve siyasi tutuklamaların, iktidarın gerçek niyetini açığa çıkarması açısından kritik olduğunu kaydetti. İmamoğlu, "Samimiyet testinden geçmeleri gerekiyor" diyerek, iktidarın bu alandaki başarısızlığının demokratik beklentilerle çeliştiğine dikkat çekti. Gerçek bir değişim için mevcut iktidarın anlayışının değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
