DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır'daki Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu'nun 1. Olağan Kongresi'ne katılarak önemli açıklamalarda bulundu.
Kongrenin Önemi
Hatimoğulları, katıldığı kongreyi "çok tarihi ve önemli" olarak tanımladı. Terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve örgütün feshedilmesine dair yaptığı çağrıyı gündeme getiren Hatimoğulları, bu çağrının bölgenin ihtiyaç duyduğu gerçekliği yansıttığını ifade etti. Hatimoğulları, bu çağrıya güçlü bir yanıt verilmesi gerektiğini belirterek, müminlerin başlıca amacının adaletin sağlanması ve bu adaletin toplumsal bir düzlemde inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, demokratik bir toplumun inşasının herkes için ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, demokratik İslam görüşünün önemine dikkat çekerek, toplumda bu görüşün yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Kürt Sorununun Önemi
Kürt sorununun Türkiye’nin temel meselelerinden biri olduğuna işaret eden Hatimoğulları, bu sorunun tarihi bir boyutu olduğuna vurgu yaptı. Herkesin bu mesele ile yüzleşmesi gerektiğini, yalnızca yüzleşmeyle kalmayıp çözüm bulmanın önemli olduğunu belirtti. Bu sorunun çözümü için hukuki adımların atılması gerektiğine inandığını söylerek, sürecin ikinci aşamasına geçilmesini gerektiğini açıkladı. Barış ve demokratik yasaların oluşturulmasının zorunluluğunu dile getiren Hatimoğulları, bu konuda topluma düşen sorumlulukların farkında olduklarını belirtti.
Bölgesel Barışın Önemi
Hatimoğulları, Türkiye'de sağlanacak barışın sadece ülke içinde değil, aynı zamanda bölgesel düzeyde de etkileri olacağını ifade etti. Türkiye'deki barış ortamının, Suriye'deki kardeşlerine de katkı sağlayacağını belirterek, bu konunun önemine dikkat çekti. Kadına ve çocuklara yönelik şiddet ile uyuşturucu kullanımının dinlerce asla kabul edilemeyeceğine vurgu yaptı. Barışın hukuki temeli hakkında da konuşarak, eşit yurttaşlık hakkının hukuki bir zemine oturtulması gerektiğini söyledi. Gerçek bir adaletin sağlanabilmesi için bu zeminin oluşturulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.