Bireysel borçlar alarm veriyor: 4 milyon kişi takipte, tasfiye krediler 211 milyar TL'yi geçti!

Türkiye'de bireysel borçlar hızla artıyor; 4.1 milyon kişi borcunu ödeyemiyor. Takipteki alacaklar 427 milyar TL'ye ulaştı. Ekonomi genelinde döviz rezervleri düşerken, Türk lirası reel değer kaybediyor. Yabancı yatırımcılar borsa alımlarına devam ediyor.

Türkiye'de bireylerin borç yükü gün geçtikçe artış göstermekte. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin en son verilerine göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödemekte zorlanan kişi sayısı 4 milyon 143 bine ulaştı. Aynı zamanda 1 milyon 774 bin kredi kartı batık durumda bulunmakta; Haziran ayında ise yasal takibe alınan kişi sayısı 258 bin olarak kaydedildi. 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde yasal takibe düşen bireylerin sayısı 1 milyon 201 bine ulaşırken, bu sayı geçen yılın benzer döneminde 890 bin olarak kaydedilmişti. Böylece son verilere göre takibe düşen bireylerin sayısı, geçtiğimiz bir yıl içerisinde yüzde 35 oranında bir artış göstermiş durumda. Ayrıca, tasfiye edilmesi gereken bireysel kredilerin miktarı da 211 milyar TL’ye yükselmiş durumda.

Türkiye'deki Borç Oranı ve Sektörel Dağılım

Yüzde 165’lik bir artışla, Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre, Haziran 2025 itibarıyla bankaların takipteki alacakları toplamda 427 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 211 milyar 869 milyon TL olmuştu, yani ciddi bir artış gözlemlenmiş durumda. Takipteki tüketici kredilerinin tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 165 oranında artarak 182 milyar 478 milyon TL’ye kadar yükseldi. Ek olarak, ödemelerini geciktiren kredilere ilişkin “tasfiye olunacak krediler” verileri incelendiğinde, toptan ve perakende ticaret sektöründeki işletmelerin durumu öne çıkıyor. Bu alandaki tasfiye edilecek kredilerin toplamı, 68 milyar TL’yi aşıyor. Bu sektörün ardından inşaat firmaları, 64 milyar TL ile ikinci sırada yer alıyor.

Rezervlerdeki Düşüş ve Ekonomik Göstergeler

Ekonomik alanda dikkat çeken diğer bir konu ise Türkiye'nin döviz rezervlerindeki düşüş. Merkezi veriler ışığında brüt döviz rezervleri 84 milyar 909 milyon dolara gerilerken, altın rezervleri de 84 milyar 79 milyon dolara düştü. Böylelikle toplam rezerv miktarı 171 milyar 848 milyon dolardan 168 milyar 989 milyon dolara indi. Swap hariç net rezerv ise 45,6 milyar dolar olarak kaydedildi; Hazine'nin kendi dövizlerinin çıkarılmasıyla net rezerv miktarı 38 milyar dolar olarak hesaplanmakta. Bu durum, döviz kurundaki dalgalanmalar ve ekonomik belirsizliklerin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.

Dış Ticaretteki Gelişmeler ve Yüzde 75'lik İhracat Oranı

Dış ticaret alanındaki dengeler, son on yılın ortalama seviyelerine geri dönmüş durumda. Türkiye'nin 2015 ile 2024 yılları arasında 12 aylık ihracatının ithalat karşısındaki oranı ortalama yüzde 75 seviyesine ulaşmışken, bu oran en yüksek yüzde 86 ile 2019 yılında, en düşük ise 2017 yılında yüzde 68,9 olarak belirlenmişti. Temmuz 2025 itibarıyla bu oran yeniden yüzde 75,3 seviyesine geri döndü. Uzmanlar, ihracatın artış göstermesine rağmen dış ticaret dengesinin hala değişmediği konusunda görüş birliği sağlıyorlar. Bu da Türk ekonomisinin genel durumu ve dış ticaret dengesi açısından önemli bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Türk Lirasının Durumu ve Yatırımcıların Tercihleri

Türk lirası, yılbaşından bu yana reel değer kaybı yaşamış durumda. Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre, Türk lirası son bir yılda yüzde 2.24 oranında reel değer kazanırken, yılbaşından itibaren yüzde 4.3'lük bir düşüş kaydedilmiş durumda. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temel alındığında ise Türk lirası yıllık yüzde 3.9 ve yılbaşından bu yana yüzde 4.7 oranında reel değer kaybetti. Bu durum, yatırımcıların döviz hesaplarına yönelmelerinin sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor. Mevduatlarda ise Türk lirasının payı artış gösteriyor. 1 Ağustos haftası itibarıyla Türk lira mevduat oranı yüzde 59.9, Kur Korumalı Mevduat oranı yüzde 2.0 ve yabancı para mevduat oranı yüzde 38 seviyesine ulaşmış durumda.

Borsa ve Yabancı Yatırımcılar Üzerine Gelişmeler

Pazarlama ve İşletme Uzmanı Volan Soykan, borsa alanında yabancı yatırımcıların ilgisinin arttığını belirtiyor. 1 Ağustos haftasında yabancı yatırımcılar, toplamda 135.5 milyon dolarlık hisse senedi alımı gerçekleştirdi. Böylece net alımlar üst üste altı hafta boyunca sürmüş oldu. Faiz indirimlerinin devam etmesi durumunda borsa üzerindeki bu ilginin artış göstereceği öngörülmekte. Bu durum, piyasa dinamiklerinin ve yatırımcı algısının ne kadar hızlı değişebileceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

İLGİLİ HABERLER