Nutella Türkiye'den fındık almayacak

Türkiye’de don, kuraklık ve kahverengi kokarca nedeniyle fındık rekoltesi düşerken, iç fındık fiyatı 18 bin dolar/ton seviyesine çıktı. Ferrero Türkiye’den alımı durdurup Şili ve ABD’den tedarike yöneldi.

Türkiye’de don, kuraklık ve kahverengi kokarca istilasının etkisiyle fındık rekoltesi keskin biçimde düşerken, iç fındık fiyatı yaz başından bu yana ikiye katlanarak 18 bin dolar/ton seviyesine yükseldi. Bu olağanüstü artış karşısında Nutella üreticisi Ferrero, Türkiye’den alımları geçici olarak durdurup elindeki stoklarla ilerlerken Şili ve ABD gibi alternatif tedarik kaynaklarına yöneldi. Türkiye’nin dünya fındık pazarındaki ağırlığı sürse de bu sezon yaşanan rekolte kaybı ve fiyat şoku, ihracat kanallarında ve iç piyasada belirgin bir sıkışmaya yol açtı.

İç Fındığın Tonu 18 Bin Dolar Eşiğinde

Sezon başında Haziran ayında 9 bin dolar/ton düzeyinde bulunan iç fındık fiyatı, Ekim sonu itibarıyla 18 bin dolar/tona kadar çıkarak üretici, tüccar ve sanayi arasındaki dengeyi bozdu. Financial Times’ta yer alan habere göre, dünya fındık tüketiminin yaklaşık dörtte birini üstlenen Ferrero, fiyatlardaki sert yükseliş nedeniyle Türkiye’den alım yapmayı bıraktı. Piyasada ise Londra merkezli tüccarlar, Türk aracıların Ferrero’nun yeniden alıma dönmesini bekleyerek ürünü topladığını, bu davranışın fiyatları daha da yukarı ittiğini aktarıyor. Böyle bir tabloda Türkiye fındık piyasası, kısa vadede arz kısıtı ve alım beklentilerinin kesiştiği bir fiyatlama sarmalına girmiş görünüyor.

Şili ve ABD Öne Çıkıyor

Ferrero, son 20 yıldır Şili ve ABD’de fındık üretimi geliştirirken, bugün bu iki ülkenin toplamda yılda yaklaşık 100 bin ton üretim kapasitesine ulaştığı belirtiliyor. Şirketin Sırbistan ve İtalya gibi diğer tedarikçilerle de çalıştığı vurgulanırken, Ferrero Fındık Şirketi Genel Müdürü Marco Botta, “Türkiye’de don ve kuraklık yaşanırken, diğer bölgelerden temin yapabiliyoruz” diyerek coğrafi çeşitlendirme stratejisinin altını çizdi. Buna karşın Ferrero, Türkiye’nin tedarik zincirindeki öneminin korunduğunu ve ülkeye uzun vadeli bağlılık içinde olduklarını tekrar etti. Şirket, fındık fiyatlarındaki artışın Nutella fiyat etiketine yansıyıp yansımayacağı sorusunu ise yorum yapmadan geçiştirdi.

Rekoltede Sert Düşüş Riski

Normal şartlarda 600–700 bin ton aralığında gerçekleşen Türkiye yıllık fındık üretiminin bu sezon 500 bin tonun altına inebileceği, hatta 300 bin tona kadar gerileyebileceği belirtiliyor. Fiskobirlik Ulubey Şube Başkanı Cemil Temiz, resmi tahminlerin 450 bin ton olmasına rağmen gerçek rekoltenin 300 bini geçmesini beklemediğini söylerken, sahadan gelen örnekler verim kaybının boyutunu gösteriyor. Ordulu üretici Saadettin Irmakçı, bu yıl bahçesinden yalnızca 30 kilo ürün alabildiğini, oysa normalde 1,5 tona ulaştığını ifade ederek enflasyon ve işçilik maliyetlerinin de baskıyı artırdığını dile getirdi.

Pazar Payı Kaybı Endişesi

Ferrero’nun Şili ve ABD gibi kaynaklara yönelmesi, Türkiye’de pazar kaybı endişesini de büyütüyor. Ülkenin en büyük beş fındık ihracatçısı arasında yer alan Poyraz Poyraz Fındık’ın ihracat direktörü Fırat Bakıcı, “Şili agresif biçimde büyüyor; 5–10 yıl içinde 200 bin tona ulaşabilirler” diyerek rekabetçi üretimin ivmesine dikkat çekti. Bakıcı, Türkiye’nin markalaşmada başarısız olduğuna işaret ederek, “Türkiye bir marka oluşturmayı başaramadı. Her zaman Avrupa'nın taşeronu gibi davrandı” sözleriyle katma değer ve marka stratejisi eksikliğini gündeme taşıdı.

Piyasadaki gerilim, Ferrero’nun düşük fiyat politikası iddiasıyla daha da belirginleşiyor. Fırat Bakıcı, “Fındık 320 liraya çıkınca Ferrero 260 liradan alacağını söyledi. Hiç kimse satmadı” diyerek alım-satım dengesinin bozulduğunu vurguladı. Bakıcı, “Dünyanın en büyük fındık alıcılarından birini, dünyanın en büyük fındık komisyoncularından birine dönüştürdük. Aklı başında hiçbir ülke böyle bir şey yapmaz” ifadeleriyle pazar yapısındaki güç dengesine yönelik eleştirisini yineledi. Bu tabloda Türk fındık tüccarları, yüksek maliyet–kısıtlı arz–beklentisel alım üçgeninde sıkışırken, ihracat kanadı fiyatlama ve sözleşme yönetimini yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyor.

Ferrero cephesi, tüm bu fiyat dalgalanmaları, rekolte düşüşü ve alternatif tedarik yönelimlerine rağmen Türkiye’nin tedarik zincirindeki belirleyici rolünü teyit ediyor. Uzun vadeli bağlılık söylemi ve stok yönetimi hamleleri, şirketin arz güvenliğini sürdürürken, üretici ve ihracatçı tarafında ise markalaşma, verimlilik ve maliyet odaklı yeni bir yol haritası gereksinimi öne çıkıyor. Kısa vadede kahverengi kokarca, don ve kuraklık üçlüsünün tetiklediği arz şokunun sönümlenmesi beklenirken, orta–uzun vadede çeşitlendirilmiş tedarik, kalıcı marka stratejisi ve sürdürülebilir üretim başlıkları Türkiye fındık sektörü için kilit konumda duruyor.

İLGİLİ HABERLER