Pirinç ve Ekmekteki Ağır Metal Tehlikesi: Sağlığımızı Tehdit Eden Faktörler

Son günlerde yapılan bir araştırma, günlük tüketilen ekmek, pirinç ve deniz ürünlerinde bulunan ağır metallerin kalp-damar sağlığını tehlikeye attığını ortaya koydu. Scientific Reports dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, bu metallerin küçük dozlarda bile alınması kalp krizi, felç ve yüksek tansiyon gibi problemleri tetikleyebilir. Bu durum, sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha vurguluyor.

Ekmek, pirinç, deniz ürünleri ve protein tozları gibi temel gıdalar, beslenme alışkanlıklarımızda yer alan önemli unsurlar olsalar da, içerdikleri ağır metaller dolayısıyla sağlık açısından ciddi riskler taşıyabiliyor. Yapılan son araştırmalar, bu metalik bileşenlerin kalp-damar sağlığını tehdit ettiğini ve yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Özellikle kurşun, kadmiyum ve cıva gibi ağır metaller, çevremizde yaygın olarak bulunan unsurlar arasında yer alıyor ve özellikle kadmiyum tarımsal ürünlerde, sebzelerde ve pirinçte bulunabiliyor.

Ağır Metallerin Kaynağı

Chang Gung Memorial Hastanesi'nin Klinik Zehirlenme Merkezi Direktörü Tzung-Hai Yen, bu ağır metallerin çoğunun tarımda kullanılan malzemelerden, topraktan ya da üretim süreçlerinden kaynaklandığını ifade ediyor. Denizde ise bu metaller, deniz ekosisteminde bulunan planktonlardan büyük balıklara kadar besin zinciri boyunca birikiyor. Özellikle ton balığı, kılıç balığı ve uskumru gibi büyük avcı balıkların yüksek miktarlarda ağır metal taşıdığı belirtiliyor. Bunun yanında, karides ve yengeç gibi kabuklu deniz ürünlerinde de toksik arsenik bulunabiliyor. Bu durum, gıda tüketim alışkanlıklarımızda önemli değişiklikler yapmamızı gerektirebilir.

Pirinç ve Ekmekteki Tehlikeler

Deniz ürünleri dışında, ekmek ve pirinç de ağır metal kirliliği açısından en riskli gıdalar arasında kabul edilmektedir. Ekmekteki metal kirliliği, buğdayın yetiştiği topraktan ve üretim aşamasındaki katkı maddeleri, tuz, maya gibi unsurlardan kaynaklanıyor. Scientific Reports dergisinde yayımlanan bir çalışma, metal kirliliği yüksek olan ekmeğin günlük tüketiminin kalp-damar hastalıkları riskini %12 oranında arttırabileceğini ortaya koyuyor. Ayrıca, ABD'de 2024'te yayımlanan Healthy Babies Bright Futures raporu, incelenen 145 pirinç numunesinin tamamında inorganik arsenik tespit edildiğini ve örneklerin dörtte birinin FDA tarafından belirlenen bebek mamaları için sınır değeri aştığını gösteriyor. Bu da pirinç tüketiminin kalp hastalıkları riskini %18 oranında artırdığını ortaya koyuyor.

Protein Tozları ve Diğer Gıdalar

ABD'de 2023 itibarıyla 9,6 milyar dolarlık bir pazara ulaşan protein tozları da bu bağlamda önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Yapılan testler, bitkisel ve organik ürünlerde kadmiyum ve kurşun oranlarının oldukça yüksek olduğunu gösterdi. Test edilen 160 ürünün %77'sinin güvenlik eşiğini aştığı tespit edildi. Özellikle çikolata aromalı protein tozlarının en yüksek ağır metal seviyelerine ulaştığı ifade ediliyor. Biberler de benzer şekilde kurşun, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metaller içermekte, bazı örneklerde ise cıva tespit edilmiştir. Bu durum, tükettiğimiz gıdaların içeriği hakkında daha bilinçli olmamız gerektiğinin altını çizmektedir.

Ağır Metallerin Kalp Üzerindeki Etkisi

2024 yılında yayımlanan bir derleme makalesinde yer alan verilere göre, vücuda alınan ağır metaller oksidatif strese yol açarak damar duvarlarını iltihaplandırmakta, mineral dengesini bozmakta ve gen düzenlemeleri üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu süreçler, zaman içerisinde damar sertliği, yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç riski gibi sağlık sorunlarını artırmaktadır. Uzmanlar, ağır metallerin vücut üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için dikkatli bir beslenme tarzı benimsememiz gerektiğini savunmaktadır. Bu doğrultuda, gıda alışkanlıklarımızı gözden geçirmek ve risk faktörlerini dikkate almak oldukça önemlidir.

Uzman Uyarıları ve Çözüm Önerileri

Uzmanlar, balık tercihleri konusunda bazı önerilerde bulunuyor. Küçük balıkların (10-30 cm) ağır metal seviyelerinin daha düşük olduğunu ve bunların tüketiminin daha güvenli olduğunu belirtilmektedir. Derin deniz balıkları ise haftada en fazla 80 gram (yaklaşık 3-4 dilim sashimi) ile sınırlandırılmalıdır. Hamile kadınların ve küçük çocukların ağır metal içeren gıdalardan kesinlikle kaçınması gerektiği vurgulanmaktadır. Aynı zamanda, pirinçlerin pişirilmeden önce üç kez yıkanmasının arsenik seviyesini ciddi olarak düşürdüğü ifade edilmektedir. Sakatat tüketiminden de uzak durulması gerektiği belirtilmektedir; karaciğer gibi organların ağır metal birikimi açısından tehlikeli olabileceği uyarısı yapılıyor.

Geleneksel Destek Yöntemleri

New York Northern Medical Center'in CEO'su Jingduan Yang, geleneksel tıpta kullanılan bir tarif paylaşmıştır. Yeşil fasulye ve pelin çorbasının, içeriğindeki siyah mantar, maş fasulyesi, artemisia otu ve mandalina kabuğuyla vücuttan ağır metallerin atılmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor. The Epoch Times’ın aktardığı uzman görüşlerine göre, günlük besinler aracılığıyla alınan ağır metaller kalp sağlığı için ciddi tehditler oluşturmakta. Riskin tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı, ancak doğru beslenme ve bilinçli gıda seçimleri ile bu tehlikenin önemli ölçüde azaltılabileceği vurgulanıyor.

İLGİLİ HABERLER