Ali Gaffar Okkan Kimdir, Nerelidir, Nasıl Öldü?

Türk emniyet tarihinin iz bırakan ismi Ali Gaffar Okkan, hem halkla kurduğu güçlü bağlarla hem cesur güvenlik politikalarıyla unutulmazlaştı.

Türkiye Polis Teşkilatı, Ali Gaffar Okkan'ın eşsiz mirasıyla anılıyor. Diyarbakır'da halkın güvenini kazanan ve onlarla iç içe bir yaklaşım sergileyen Okkan, 24 Şubat 1952 tarihinde Sakarya'nın Hendek ilçesinde doğdu ve 24 Ocak 2001'de Diyarbakır'da bir suikast sonucunda hayatını kaybetti.

Eğitim ve Erken Meslek Yılları

Ali Gaffar Okkan, 1952'de dünyaya gelerek, genç yaşta polislik kariyerine yönelmeye karar verdi. 1970 yılında Polis Koleji'nden ve 1973'te Polis Akademisi'nden mezun olduktan sonra, ilk görevini İzmir Emniyeti'nde komiser yardımcısı olarak üstlendi. Bu süreçte gösterdiği özveri ve kararlılıkla, kariyerinde hızlı bir şekilde yükselerek çeşitli önemli pozisyonlarda görev yaptı.

İlerleyen Görevler ve Memlekete Hizmet

Şanlıurfa'da başladığı emniyet müdürlüğü serüveni, Eskişehir ve Kars gibi illerde devam etti. 1997 yılından itibaren Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olarak atanmasıyla birlikte, toplumla bütünleşen bir yönetim anlayışı benimsedi. Sosyal ve güvenlik hizmetleri arasındaki dengeyi kurarak, halkın güvenini kazanmanın yanı sıra sosyal uyumu da sağlamak amacıyla birçok projeyi hayata geçirdi.

Diyarbakır’da Halka Omuz Veren Müdahaleler

Ali Gaffar Okkan, Diyarbakır'a geldiğinde vatandaşı dışlayan bir lider değil, halkın desteğini önemseyen bir yönetici olarak tanındı. Güvenlik noktalarını azaltarak sokakları vatandaşlara açtı ve halkla birebir iletişim kurmaya özen gösterdi. Emniyet mensuplarına halka nazik yaklaşmalarını tavsiye ederek, “Halktan yanayız” anlayışını tüm şehre yaymaya çalıştı. Bu yaklaşımı, halkın güvenlik güçlerine duyduğu güveni artırdı ve bir lider olarak takdir toplamasını sağladı.

Sosyal Sorumluluğun Polis Yüzü

Okkan, yalnızca güvenlik sağlamakla kalmadı, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de gündeme geldi. Kadın polislerin de dahil olduğu ekiplerle trafiği disipline etme çalışmalarının yanı sıra, yaşlı ve engelli bireylere yönelik destek programları geliştirdi. Havalimanında sunduğu tekerlekli sandalye hizmeti, toplumun ihtiyaçlarına duyarlılığının bir göstergesiydi. “Vatandaşın canını, malını korumak bizim görevimiz” sözleriyle, sokakları halka açmayı hedefledi.

Spor Dostluğu ve Gençlere Destek

Diyarbakırspor'un büyük destekçisi olarak bilinen Okkan, amatör kulüplerin spor malzemesi ihtiyacını karşılayarak çok sayıda genç sporcuya destek verdi. Bu katkısı, takımın 1. lige yükselmesine de yardımcı oldu. Taraftarların “Gaffar Baba” diye sevgi gösterisinde bulunması, gençlerle olan samimi ilişkisinin bir yansımasıydı ve bunun sonucunda birçok genç, spor kulüplerine katılmayı teşvik edilirken, toplumda pozitif bir etki yaratıldı.

Hizbullah ile Mücadele ve Kahramanlık

Ali Gaffar Okkan, Hizbullah'a karşı sergilediği kararlı duruşla öne çıktı. Beykoz operasyonları ve çeşitli terör örgütü üyesine karşı yürütülen operasyonlara öncülük ederek, güvenlik içinde halkın sükûnunu sağlamaya çalıştı. Zırhlı araç kullanmayı reddederek halkla daha yakın ilişkiler kurmayı tercih etti ve bu tutumona sayesinde, polisi toplumun bir parçası haline getirmeyi başardı.

Suikast ve Gerçek İddialar

24 Ocak 2001'de, Ali Gaffar Okkan'a yönelik bir suikast gerçekleştirildi. Makam aracıyla Diyarbakır'da geçerken hedef alınarak, kendisi ve beş mesai arkadaşı hayatını kaybetti. Bu korkunç olayda 469 boş kovanın bulunduğu kaydedildi. Hizbullah, bu suikastın sorumlusunu üstlense de, JİTEM ve Ergenekon bağlantıları gibi başka iddialar da gündeme geldi.

Cenazesi ve Milletin Kalbi

Ali Gaffar Okkan, cenaze töreninde yüzlerce insanın katılımıyla uğurlandı. Bu durum, Diyarbakır halkının ona ve başarılarına duyduğu saygının bir göstergesi oldu. Ankara'daki devlet törenine üst düzey siyasi liderlerin katılması, onun önemini pekiştirirken, Hendek'te toprağa verilmesiyle Türk toplumunun kalbinde taht kurmuş oldu. Ülke genelinde herkes yas tuttu.

Mirasın Yaşatılması

Ali Gaffar Okkan'ın anısı yaşatılmaya devam ediyor. 170’i aşkın çocuğa “Ali Gaffar” isminin verilmesi, onun mirasının canlı tutulduğunun bir örneğidir. OKkan’ın adı cadde, okul, park ve polis merkezlerinde yaşatılmakta; ayrıca Diyarbakırspor taraftarları tarafından yazılan marşlar, balmumu heykeli ve anma etkinlikleri ile hatırası sürekli gündemde tutuluyor.

İLGİLİ HABERLER