DEM Parti, yeni anayasaya açık kapı bıraktı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 'Şu anda bir anayasa gündemimiz yok. AKP dahil hiçbir siyasi partiyle Cumhurbaşkanının yeniden seçilmesi üzerine tek bir kelime tartışmış değiliz. Günü gelir, Türkiye demokratik bir anayasayı tartışırsa biz de tartışırız' dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Nefes Gazetesi'nden Dilan Kutlu'nun sorularını yanıtladı.  'GÜNÜ GELİRSE TARTIŞIRIZ' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yeni anayasa" çağrısını değerlendiren Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "İktidarla bir anayasa seçim iş birliği, Cumhurbaşkanının yeniden seçilmesi üzerine tek bir kelime tartışmış ve etmiş değiliz.

Buna emin olabilirsiniz.

Bütün samimiyetimle söylüyorum.

Günü ve zamanı geldiği zaman seçimlerde nerede, nasıl duracağımızı, açık ederiz.

Kent uzlaşısı ise kent uzlaşısı, yerel seçimde destekse destek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısına başka bir adayın desteklenmesi ise bunu aleni açık yaptık.

Kimse bizi kapalı kapılar ardında iktidarla iş tutmakla, farklı bir ajanda yürütmekle eleştirmesin bu konuda bizim sicilimiz çok temizdir.

Günü gelir, Türkiye demokratik bir anayasayı tartışırsa biz de tartışırız.

Türkiye’nin buna ihtiyacı var ama bugün öyle bir gündem yok.

Anayasa, AK Parti ile bizim aramızda yapılacak bir belge değildir, bir toplumsal sözleşmedir." 'OLUMLU BİR ADIM' Erdoğan’ın Meclis açılışında DEM Parti sıralarına gelerek el sıkışmasını "olumlu bir adım" olarak değerlendiren Bakırhan, "Cumhurbaşkanının bize gelmesi olumludur.

Meclis çatısı altında artık bu ötekileştirmeyi, siyasi partilerin birbirine karşı aldığı pozisyonları değiştirmemiz gerekiyor.

Meclis, diyalog ve müzakere için var. İnsanlar bizi sorunlarını çözelim diye gönderiyorlar ama Meclis bazen tam tersine bir sorun merkezi haline geliyor." ifadelerini kullandı. 

'SURİYE AYRI, FARKLI DİNAMİKLER VAR' 

Suriye'deki gelişmeleri ve SDG'nin 10 Mart mutabakatına uymamasını değerlendiren Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti: "Suriye başka bir ülke.

Orada farklı güçler, farklı dinamikler var.

Türkiye, kendi sorununu çözerek ancak orada yapıcı bir rol oynayabilir.

Suriye’deki sürecin Türkiye’deki yürüyen sürecin önüne set olarak konulması yanlıştır.

O insanların buradaki çözüm süreciyle ne ilgisi var?

Suriye’de ayrı bir yönetim var.

Orada sadece Kürt yok.

Tüm dengelerin saniyeler içinde değişeceği bir yerde silah bırakırsa güvenliğini kim sağlayacak?

Garantisini kim verecek?"

İLGİLİ HABERLER