Japonlar Neden Linkedin Kullanmıyor? Nasıl Profesyonel Ağ Kuruyorlar? Linkedin, dünyanın dört bir yanındaki kurumsal kesimin favori iş ağı. Milyonlarca kullanıcı, iş fırsatları peşinde koşuyor. Ama Japonya’ya bakınca işler tamamen farklı.
Bu ülkede Linkedin’in popülerliği neredeyse sıfır. Peki neden? Ekonomik yapıdan kültürel alışkanlıklara, dil engeline kadar birçok neden var. Bu içeriğimizde, Japonlar neden Linkedin kullanmıyor sorusunu detaylarıyla ele alacağız. İşte Japonların Linkedin’e bakış açıları.
Japonlar Neden Linkedin Kullanmıyor?
Japonlar, iş dünyasını bambaşka bir şekilde yönetiyor. Düşük işsizlikten kültürel normlara kadar pek çok etken devreye giriyor. Japonlar iş dünyası konusunda dünyadan biraz farklı bir şekilde ilerleyen bir ülke. Dünyada en yaygın kullanılan şekilde kullanılan ve sıfır hata ilkesi ile üretim hedefleyen yalın üretim sistemi de Japonya da doğmuştu. Peki Japonlar neden Linkedin kullanmıyor hiç merak ettiniz mi? İşte nedenleri…
İşsizlik Oranı Çok Düşük
Japonya ekonomisi, istikrarıyla ünlü. 2025 Temmuz verilerine göre işsizlik oranı sadece yüzde 2,3. Bu, OECD ülkeleri arasında en düşük seviyelerden biri. İş arayanlar nadiren boşta kalıyor. Şirketler, çalışanlarını ömür boyu istihdam modeliyle tutuyor. Lifetime employment denen bu sistem, işten ayrılmayı nadir kılıyor.
Peki bu ne anlama geliyor? İş arama gibi bir problem olmadığı için Linkedin gibi platformlara da ihtiyaç azalıyor. Türkiye başta olmak üzere Batılı ülkelerde iş değiştirme sık ve ağ kurmak zorunlu. Japonya’da ise sadakat ön planda. Bir kez işe girince, yıllarca aynı yerde kalıyorsun. İş ilanları mı? Genelde iç kaynaklardan halloluyor. Dışarıya açılmak pek gerekmiyor.
Kültürel Normlar Linkedin’i Zorlaştırıyor
Japon kültürü, bireycilikten uzak. Mütevazılık ve grup uyumu her şeyden önemli. Linkedin’de profilini parlatmak, kendini sürekli övmek ve kendini destekleyen bir ağ oluşturman gerek. Bu, Japonlar için tuhaf kaçan bir durum. Kendini övmek, Japon kültüründe ayıp sayılıyor. İş ilişkileri de yüz yüze kuruluyor. Ofis partileri, networking etkinlikleri her iş yerinde yapılıyor neredeyse. Çevrimiçi bir profil, samimiyetsiz geliyor yani onlara.
Japonya’da patronunuz Linkedin profilinizi görse ne olur? İlk aklına gelecek şey “network kuruyor” geliyorsa biraz yanıldınız. Çünkü bu bizim ve genelde Batılı ülkelerin düşüncesi. Japon bir patron bunu “Yeni bir iş mi arıyor?” diye şüphelenir. Kariyer bağlılığı, Japon iş dünyasının temeli. Linkedin, bu dengeyi bozabilir.

Dil Bariyeri Büyük Engel
Çok şaşıracaksınız ama Japonya’da insanların sadece %8 kadarı İngilizce konuşabiliyor. Linkedin’in arayüzü ağırlıklı olarak İngilizce. Japonlar arasında akıcı İngilizce konuşanların oranı yüzde 2 ila 8 arasında olduğu için kullanım da zor oluyor. Çoğu kişi, platformu kullanırken tökezliyor.
Linkedin’de Japonca dil desteği var ama sınırlı diğer dillere göre daha sınırlı. İş ilanları, bağlantılar genelde İngilizce ağırlıklı. Bu da katılımı düşürüyor. Japonya’da yerel alternatifler devrede. Bizreach ya da En Japan gibi siteler, Japonca ve kültüre daha uygun. Linkedin’in global havası, Japonya da pek işe yaramıyor yani.
Japonlar Nasıl Profesyonel Ağ Kuruyor?
Japonlar, Linkedin yok diye ağ kurmuyorlar mı diye düşünebilirsiniz. Elbette hayır. Geleneksel yöntemler hala geçerli. Nomikai denilen alkol masaları, iş bağlantılarının anahtarı gibi bir şey. Obon festivalleri, ailevi networking fırsatları da kullanılıyor. Şirket içi eğitimler ve mentorluk programları da cabası. Dijital tarafta ise LINE veya Twitter gibi araçlar kullanılıyor. Profesyonel ağ için değil, genel iletişim için kullanılıyor aslında bunlar. Japonya, teknolojiye açık ama kendi kurallarını koyuyor.

Sonuç Olarak…
Japonların Linkedin’i kullanmaması, bir başarısızlık değil bir tercih. Kültürel ve ekonomik gerçekliklerin yansıması aslında. Düşük işsizlik oranı, kültürel norm ve dil engeli, platformu Japonya’da gereksiz kılıyor. Eğer Japonya’da iş arıyorsanız, yerel yolları denemek en iyisi. Yüz yüze yapılan sohbetler ve etkinlikler en güçlü bağlantıları ve kapıları sizlere açar.
Türkiye’de torpilin adı network olarak değişince sanki Japonlar en iyisini yapıyor demeden edemiyorum açıkçası. Çünkü Türkiye’de network yeni insanlarla tanışmak ve yeni şeyler öğrenmek için değil de, sanki zamanı gelince işime yarar düşüncesi ile kuruluyor gibi. Peki siz ne düşünüyorsunuz bu konuda. Yorumlarda buluşalım…