Türk savunma sanayisi, yerli imkanlarla ve en son teknolojileri kullanarak önemli bir adım atarak ALTAY Ana Muharebe Tankı'nın seri üretimine başladı. Üretim süreci BMC'nin Ankara'daki tesislerinde gerçekleştiriliyor ve bu durum, Yunanistan gibi komşu ülkelerin dikkatini çekiyor. Yunanistan'ın tanınmış gazetelerinden To Vima, Türk savunma sektörünün gelişimini ilgiyle takip ederek ALTAY'ı ele alan bir analiz kaleme aldı. Söz konusu yazıda, Türkiye'nin kendi tankını üretme kapasitesinin önemli bir gelişim gösterdiği vurgulanıyor ve "100 yıllık hayal gerçek oluyor" ifadesiyle bu durumun altı çiziliyor.
ALTAY Tankı'nın Seri Üretimi
ALTAY Ana Muharebe Tankı'nın seri üretim süreci, Türkiye'nin savunma sanayisindeki bağımsızlık hedefinin bir yansıması olarak öne çıkıyor. Yunan basını, BMC'nin başkentin teknolojiyle donatılmış fabrikasında tank üretimine başlamasını, Türk savunma sanayisinin kendi zırhını ve tankını üretme konusundaki dönüşümüne örnek olarak gösteriyor. To Vima'da yer alan haberde, artık Türkiye'nin kendi tankını üreten bir ekosistem oluşturduğu ve bu sürecin önemine vurgu yapılıyor. ALTAY'ın, Türk ordusunun güçlenmesinde önemli bir inisiyatif olacağı düşünülüyor, zira bu tank NATO’nun en büyük ordusuna katılacak. Türkiye böylelikle savunma gücünü artırarak, bölgesel ve küresel güvenlik düzeyini yükseltmeyi hedefliyor.
Stratejik Önemi ve Teknik Özellikleri
Gazete, ALTAY Tankı'nın yalnızca teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda stratejik anlamda da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmesi, Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durma amacına ulaşmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. To Vima, bu tankın sadece bir askeri araç olmanın ötesinde, yüzyıllık bir hayalin gerçeğe dönüşmesi anlamına geldiğini ifade ediyor. Üzerinde durulan bir diğer nokta ise, bu durumun Türkiye’nin savunma sektöründe bağımsızlığına ve teknolojik gelişimine nasıl katkı sağladığı. ALTAY, Türkiye'nin askeri potansiyelinin artması için bir dönüm noktası oluşturuyor.
Çelik Kubbe’nin Stratejik Rolü
To Vima ayrıca, Türkiye'nin geliştirdiği hava savunma sistemi Çelik Kubbe'ye de dikkat çekmeyi ihmal etmedi. Gazete, bu sistemin, İsrail’in Demir Kubbe sistemi ile benzer yönleri taşıdığına ve tamamen yerli mühendislik ile üretildiğine vurgu yapıyor. Çelik Kubbe, 47 araçlık bir yapı ile bölgedeki savunma dinamiklerini değiştirecek kapasiteye sahip. Gazetede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sistemin dost ülkelere güven, düşmanlara da korku vereceği yönündeki açıklamalarına da yer veriliyor. Böylece Türkiye’nin hava savunmasında yeni bir sayfa açma çabası, bölgesel güvenliği yeniden şekillendirebilecek potansiyel bir hamle olarak değerlendiriliyor.