Gelenbe Fayı'nın Tehlikesi Artıyor: Prof. Dr. Pampal'dan Önemli Açıklama

Balıkesir bölgesinde devam eden artçı sarsıntılar, halk arasında kaygı oluştururken, uzmanlar dikkatlerini Gelenbe Fayına yönlendirdi. Prof. Dr. Süleyman Pampal, söz konusu fay hattının henüz kırılmadığını belirtse de, bölgede stres birikiminin tehlikeli bir seviyeye ulaştığını vurguladı. Gelenbe Fayının kırılması durumunda meydana gelebilecek depreme dair tüm ayrıntılar merakla bekleniyor.

Balıkesir bölgesinde yaşanan depremler sonrasında artçı sarsıntılar devam ediyor. Uzmanlar, bu artçı hareketlerin bir süre daha süreceğine dikkat çekiyor. Bölge halkı, depremin merkez üssüne yakın alanlarda yaşadıkları kaygı nedeniyle en küçük sarsıntılarda bile derin bir endişe hissediyor. Örneğin, dün meydana gelen 4.5, 4.4 ve 4.9 büyüklüğündeki depremler, özellikle bölgede yaşayanlar için endişe verici oldu.

Uzman Görüşleri ve Gelenbe Fayının Önemi

Prof. Dr. Süleyman Pampal, yaşanan sismik hareketliliği Hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamalarla değerlendirdi. Pampal, Gelenbe Fayı'nın bölgedeki depremleri etkilediğine vurgu yaparak, halkın bu durumu kabullendiğini belirtti. Yapılan saha çalışmaları sonucunda, Balıkesir, Akhisar ve Sındırgı gibi batı Anadolu bölgelerinde insanların genel olarak tedirgin olduğu, fakat günlük yaşamın bir şekilde devam ettiği gözlemlendi. İnsanların endişeleri azalmış gibi görünse de, Sındırgı çevresinde sıkıntı seviyesinin daha yüksek olduğu, buna rağmen bölge halkının panik halinde olmadıkları ifade edildi. Tarih boyunca bu toprakların çeşitli büyük depremlerle sarsıldığını bilen halk, bu durumun gerçeklerinin farkında ve geçmişteki yıkıcı felaketleri göz ardı etmiyor.

Bölgedeki Aktif Fay Hatları

Prof. Dr. Pampal, Sındırgı ve çevresinde yer alan fay hatlarının son derece aktif olduğunu belirtirken, Sındırgı Fay Zonu'nun Batı Anadolu'daki deprem potansiyelini artıran önemli bileşenlerden biri olduğunu ifade etti. Pampal, Sındırgı'nın batısındaki Güneydoğu Akhisar'dan başlayarak kuzeye taraf Bigadiç'e kadar ilerleyen Gelenbe Fayı’nın ve Simav Fay Zonu’nun kesişim alanında önemli sarsıntılar meydana geldiğini aktardı. Bu bölge tarihsel olarak birçok büyük depreme ev sahipliği yapmıştır, bunlar arasında 2011'deki 6 büyüklüğünde deprem, 1970'te Gediz'deki 7.2 büyüklüğündeki sarsıntı ve 2002'deki 6.5 büyüklüğündeki depremler sayılabilir. Bu fay hatları, sürekli bir hareketlilik göstererek, çeşitli büyüklükteki depremlere neden olmaya devam ediyor.

Fay Mekanizmalarının Farklılığı

Sındırgı ve Gelenbe Faylarının mekanizmaları açısından farklılık taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Pampal, normal fayların, kuzey-güney yönlü çekilmeler sonucu oluştuğunu açıkladı. Buna karşın Gelenbe Fayı’nın doğrultu atımlı özellikler taşıdığı ve bu durumun depremlerin biçimini etkilediği belirtildi. Sındırgı ve Simav fayları normal faylar olarak kabul edilirken, Gelenbe Fayı'nın gerilim ve kayma etkileriyle oluştuğu vurgulandı. Bu çarpıklık, sismik faaliyetleri tam olarak anlamak açısından önem arz etmektedir. Dolayısıyla, bu iki fay hattını çok fazla bağdaştırmak yanlış olur.

Gelenbe Fayının Geleceği ve Olası Riskler

Gelenbe Fayı'nın tarihsel olarak kırılmadığını ifade eden Prof. Dr. Pampal, bu durumun olumlu bir gelişme olduğunu ancak yine de kırılma ihtimalinin var olduğunu kaydetti. Kırılmaların stres transferine neden olduğunu ve bu stresin fayların uç noktalarında yoğun şekilde biriktiğini belirtti. Gelenbe Fayı'nın bugüne kadar kırılmamış olması, büyük bir deprem gerçekleyeceği ihtimali için bir nebze umut veriyor. Ancak, bu mekanizmaların farklılığı nedeniyle büyük bir deprem olasılığını tamamen göz ardı etmemek gerektiğine vurgu yaptı. Pampal, Gelenbe Fayı’nın 6 ila 6.5 büyüklüğünde depremleri tetikleyebileceğini dile getirdi.

Batı Anadolu'nun Deprem Yapısı

Prof. Dr. Pampal, Batı Anadolu'nun incelmiş kabuk yapısının sismik aktiviteleri etkilediğini, bu bölgedeki kabuk kalınlığının yaklaşık 15 kilometre olduğunu aktardı. Doğuya doğru ilerledikçe kabuk kalınlığı 30 ile 40 kilometreye kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla, Batı Anadolu, depremlere daha açık bir yapı sergiliyor. Burada meydana gelen depremler genellikle 6-7 büyüklüğündedir ve nadiren 7’nin üzerine çıkıyor. Bütün bu dinamikler, deprem gerçeği konusunda bölge halkının bilinçlenmesini sağlıyor. Prof. Dr. Pampal, bu bilgiler ışığında halkın fay hatlarının tehlikeli potansiyeli konusunda daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

Balıkesir Depremleri

Gelenbe Fayı

İLGİLİ HABERLER