Erdoğan'ın hemşehrileri isyan etti: Reis-i Cumhur'un kalesiyiz ama...

Rize Pazar'daki Balıkçılar Köyü, kafes tipi balık çiftliklerine karşı limanda eylem başlattı.

Rize'nin Pazar ilçesinde balıkçılıkla geçimini sağlayan Balıkçılar köyü halkı, üç firmanın yapmak istediği kafes tipi balık çiftlikleri projesine tepki göstermeye devam ediyor.

Jandarmanın liman giriş kapısını açmak istemesine "Burası Dingo'nun ahırı değil. Denizler kimsenin babasının malı değil halkındır, biz halkız izin vermeyeceğiz" sözleriyle tepki gösteren halk kapı girişinin önünde oturma eylemi başlatarak kapının açılmasana müsaade etmedi.

Balıkçı Köyü halkının eylemine CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, balıkçı köyü halkının yanında giderek oturma eylemine destek verdi.

Rize Deniz Ürünleri Avcılar Üreticiler Birliği Başkanı Mustafa Kuru, mahkeme kararı beklenmeden hareket edildiğini savunarak şunları söyledi:

- Şu an şamandıralar geldi. Yine çapalar, ağırlık malzemeleri geldi. Yarın zincir gelecek. Öbür gün de güvenlikle geçtiğinde denize atacaklar. Denize atıldığı zaman bu iş bitecek. Peki, bizim mahkeme sonucumuz bitmeden bunların gelmesinin anlamı ne?

- Oturma eylemi yapıyoruz. İçeri almayacağız. Malzemeleri içeri almayacağız. Yoksa herkese, yani vatandaşa açık ama malzeme olarak içeri almak istemiyoruz. Alındığı zaman biz bunu kabul etmiş bulunmaktayız. Yani bu kadar insanın ekmeğiyle oynanmaz. Ayıp bir şey. Yazık, günah ya.

Balıkçı köyünden Dursun Ali Oğuz ise, "7 yaşından bu yaşıma, 78 yaşına gelene kadar balıkçılıkla uğraşıyorum. Benim gibi çok kişi de var. Bu ekmeğimizi elimizden almak için uğraşıyorlar. Denizimizi almasınlar. Çay 3 ay sürüm verir, deniz ise 12 ay ekmek verir bize. Bundan mağdur kalmayı istemiyoruz. Reis-i Cumhurumuz 4 tane 5 tane çocuktan bahsediyor. Biz kendimiz geçinemeyecek bir duruma girdik de 4 tane çocuğa neyle bakacağız? Ondan sonra Reis-i Cumhur mağdurdan yanaydı. Şimdi zenginden yana oluyor bu şekilde. Reis-i Cumhur’un kalesiyiz burada ama şimdi bize yaptıkları hiç yakıştıramıyorum" dedi.

Mustum Kambay "10 yaşından beri balıkçılık yapıyorum. Beş tane oğlum var. Beşi de buradan geçiniyoruz, biliyor musun? Çocuklarımızın sigortası dahi yok. Nasıl geçineceğiz? Nasıl yapacağız? Yani bir zengin insan gelecek buraya, benim denizimi kirletecek. Kimsenin babasının denizi değil burası. Halkın denizidir. Halk yemek yiyecek, biz de yemek yiyeceğiz" tepkisi gösterdi.

Balıkçılık yaptığını tek geçim kaynağı balıkçılık olduğunu söyleyen Hatice Yurtsever, "Biz bu havuzu istemiyoruz. Biz balıkçıyız, ben de balıkçıyım. Kesinlikle bu kafeslerin kurulmasını istemiyoruz. Bizim geçimimiz balıkçılık. Ekmeğimiz oradan çıkıyor. Yemeğimiz oradan. Her şey oradan. Geçim kaynağımız o. İstemiyoruz biz bunu. Evet, eylem yapıyoruz, oturuyoruz. Ne yapalım? Hakkımızı arıyoruz. Hakkımızı aramak suç ise onu da kendileri düşünsünler. Ne yapabiliriz" diye konuştu.

Vatandaşlardan Çınar Oğuz, "Vallahi benim ayağım kırık olduğu halde geldim buraya. Niye geldim? Burası bizim tarlamız. Oradan geçinen balıkçılarımız var. Sırf balık kazanarak geçinenler var. Bizim gibi emekliler de gidip taze balığını tutanlar var. Burasını elimizden aldılar mı biz ne yapacağız? Bu köyde yaşamanın anlamı kalmaz. Zaten buranın yarısını havaalanı aldı. Avlanma yerimizin yarısı gitti. Oranın sandallarını da buraya getirdiler. Şimdi diyorlar bize, 'denize çıkmayın'. Ne yapalım biz burada, nasıl yaşayalım" dedi.

Yazının kime geldiğini soran vatandaşlara Kumbay, şirketin adını verdi. Vatandaşlar da Kambay'a tepki göstererek, "Hani size gelmemiş, siz muhatap değilsiniz. Bize gelmemiş ama kapıyı niye açıyorsunuz ki" ifadelerini kullandı.

Balıkçıköyü halkının başlattığı oturma eylemi gece boyunca devam ettiği sırada şamandıra ve çapa yüklü araçlar Jandarma eşliğinde giriş kapısının önünden uzaklaşarak bilinmeyen bir yöne doğru gittiği görüldü.

 

İLGİLİ HABERLER