Niğde’nin Değerli İsmi İsmail Özmel Hayatını Kaybetti
Hukuk ve Edebiyatın Ustası
İsmail Özmel, 18 Aralık 1933 tarihinde Niğde’nin Ahipaşa Mahallesi’nde doğdu. İlköğrenimini Dumlupınar İlkokulu’nda, ortaöğrenimini ise Niğde Ortaokulu ve Niğde Lisesi’nde tamamladı. 1959 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Özmel, 1962-1967 yılları arasında öğretmen vekilliği yaptıktan sonra serbest avukat olarak meslek hayatına atıldı.
Edebiyata 1952 yılında Türk Sanatı dergisinde yayımlanan şiirleriyle adım atan Özmel, aynı zamanda İLESAM ve Türkiye Yazarlar Birliği üyesiydi. Eserlerinde Türk kültür tarihi, Niğde’nin yerel değerleri ve Türk musikisi gibi konulara yer veren Özmel; şiir, biyografi ve deneme türlerinde önemli çalışmalara imza attı.
Eserleri
İsmail Özmel’in başlıca eserleri arasında:
Bir Daha Yaşamak (1969)
Türkçenin Rüzgârında (2004)
Niğdeli Şair ve Yazarlar (2009)
Türk Musikisi ve Kültürümüz (1988) yer almaktadır.
Bu eserlerde Yunus Emre, Mevlana ve Nasrettin Hoca gibi Türk düşünce hayatının önemli isimlerine sıkça yer veren Özmel, kültürel mirasın yaşatılması için yoğun çaba sarf etti.
Sağlık Durumu ve Vefatı
İsmail Özmel’in uzun süredir sağlık sorunları yaşadığı biliniyordu. Vefat haberinin ardından sosyal medya ve yerel basında yer alan paylaşımlarda, Özmel’in hastalığına bağlı nedenlerle yaşamını yitirdiği ifade edildi. Resmî bir açıklama yapılmazken, cenazesi Niğde’de düzenlenen bir törenin ardından toprağa verildi. Oğlu Dr. Selçuk Özmel, taziye mesajları aracılığıyla duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi.
Kültürel Hayata Katkıları
İsmail Özmel, yalnızca hukuk ve edebiyat alanındaki başarılarıyla değil, aynı zamanda Niğde’nin kültürel yaşamına sunduğu katkılarla da hafızalarda yer etti. Özellikle Akpınar dergisi aracılığıyla kentin sanat çevrelerinde aktif bir rol üstlenen Özmel, birçok genç kaleme ilham kaynağı oldu. Yazılarında Türk musikisine ve kültürel değerlere sıkça vurgu yapan Özmel, edebi mirasını kalıcı eserlerle taçlandırdı.
İsmail Özmel’in ardından, sadece bir hukukçu ya da bir yazar değil; aynı zamanda kültürel değerlerine sahip çıkan bir aydın ve fikir insanı geride kaldı. Onun bıraktığı iz, eserleri ve düşünceleriyle yaşamaya devam edecek.