Son günlerde, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna ile Rusya arasında olası bir barış anlaşmasına aracılık etme çabalarının arttığı öne sürülüyor. Florida Senatörü Marco Rubio, Trump’ın bu konuda ciddi bir girişim içinde olduğunu ve bu süreçte hem Moskova hem de Kiev ile sürekli temas halinde olduğunu vurguladı.
Trump'ın Diplomasi Çabaları
Rubio, Trump’ın geçmişteki görüşmeleri doğrultusunda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenski ve Rusya Başkanı Vladimir Putin ile çeşitli defalarda telefonda konuştuğunu ifade etti. Ayrıca, Trump ve Zelenski'nin bir araya gelerek barış sürecine yönelik görüş alışverişinde bulundukları da belirtiliyor. Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, bu liderlerin buluşma fırsatı yaratması bekleniyor. Rubio, Trump’ın barışın sağlanması için çabalarını sürdürmekte ısrarcı olduğunu dile getirerek, “Eğer bir barış ihtimali varsa, Trump bunu gerçekleştirmek istiyor” dedi.
Yaptırımlar ve Hayal Kırıklığı
Trump’ın, Putin’in barışa yanaşmaması durumunda Rusya’ya yaptırımlar uygulanacağı uyarısında bulunduğu ancak bu tehditlerin etkisiz kaldığı gözlemleniyor. Rusya, saldırılarını sürdürürken, ABD’nin bu konudaki etkinliği sorgulanmaya başlandı. Bu bağlamda, Ukrayna’nın hayal kırıklığına uğraması da kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkıyor. Rubio’nun açıklamalarına göre, yalnızca Temmuz ayında Rusya’nın 20 bin askeri kaybettiği gerçeği, çatışmanın ne denli ağır geçtiğini gösteriyor. Bu nedenle, Trump’ın uluslararası ilişkilerdeki rolü ve gücü de daha çarpıcı bir hale geliyor.
Kritik Temaslar ve Sonuçları
Geçtiğimiz ay, Trump’ın Putin’i Alaska’da kabul etmesi, Rus liderin Batılı bir ülke tarafından kabul edilen ilk resmi teması olarak tarihe geçti. Bu tür görüşmeler, uluslararası diplomasi açısından önemli bir gelişim olarak değerlendiriliyor. Trump’ın, Beyaz Saray’da Avrupa’dan liderlerle bir araya gelerek Zelenski ile de müzakere yapması, bu sürecin ciddiyetini artırıyor. Rubio, Trump’ın Moskova ve Kiev ile yaptığı görüşmelerin potansiyel olarak durumu olumluya çevirebileceğini ancak Trump’ın süreçten çekilmesi halinde dünya genelinde etkili bir arabulucu bulunamayacağını dile getirdi.
Politik Eleştiriler ve Desteğin Durumu
Trump, göreve geldiğinde savaşı "bir günde bitirme" iddiasında bulunmuştu. Bununla birlikte, mevcut başkan Joe Biden’ı, Rusya’nın işgalinden önceki durumu yönetememekle suçlayarak, ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı mali yardımları da eleştiriyor. 28 Şubat’ta düzenlenen Beyaz Saray toplantısında, Trump ve yardımcısı JD Vance, Zelenski’yi nankörlükle suçlayarak oldukça sert bir tavır sergiledi. Bu durumun ardından Washington’un Ukrayna’ya sunduğu askeri ve istihbarat desteğinin geçici olarak askıya alınması dikkat çekti. Buna karşın, Zelenski, Trump ile gerçekleştirdiği iki görüşmeden sonra ABD’nin desteğini takdir ederek övgüler yağdırdı.