Cakarta, hızla artan nüfusu ve yeraltı suyu çekimiyle karşı karşıya olduğu ciddi sorunlarla dikkat çekiyor. Şehir, deniz seviyesinin altında bulunması ve yeraltı suyu çekiminden kaynaklanan çökme ile mücadele ediyor. Her yıl 10 ila 30 santimetre arasında bir çöküş yaşanırken, bu durum özellikle kıyı bölgelerinde tehdit oluşturuyor. Gerçekleşen bu afet, hem çevresel hem de insani sonuçlar doğuruyor ve bölgenin hayati risk faktörlerini artırıyor.
Cakarta'nın Karşılaştığı Tehlikeler
Cakarta, 42 milyonluk kalabalık nüfusuyla dünya genelinde en çok nüfusa sahip şehirlerin başında yer alıyor. Ancak bu büyük demografik yapının getirdiği sorunlar, şehirdeki yaşamı olumsuz etkiliyor. Her yıl olan 10 ila 30 santimetrelik çökme, şehrin yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımı sonucu meydana geliyor. Evsel, endüstriyel ve ticari amaçlarla yapılan su çekimi, zemin yapısını zayıflatarak alttaki toprak kıvrımlarının çökmesine neden oluyor. Cakarta'nın kıyı bölgeleri hali hazırda deniz seviyesinin altında bulunmakta ve su baskınlarından korunmak için dev bir setle çevrilmiş durumda. Ancak bu yapılar, yükselen deniz seviyesi ve iklim değişikliği gibi dışsal tehditlere karşı ne kadar dayanabilir? Yüksek dalgalar, kuvvetli rüzgarlar ve gelgit olayları, bu krizi daha da derinleştiriyor.
Küresel Kentleşmenin Getirdiği Zorluklar
Dünya genelinde şehirlerin nüfus artışı hızla devam ediyor ve bu durum, şehir yaşamını zorlaştıran bir dizi problemi de beraberinde getiriyor. 1975 yılında dünya genelinde yalnızca sekiz şehir 10 milyondan fazla nüfusa sahipken, bu rakam günümüzde 33 megakente çıkmış durumda. Birleşmiş Milletler, 2025 yılında dünya nüfusunun %55'inin kentlerde yaşayacağını tahmin ediyor. Cakarta'nın ardından gelen ikinci en kalabalık şehir ise 37 milyon nüfusuyla Bangladeş'in başkenti Dakka. Üçüncü sırada ise 33,4 milyonluk Tokyo bulunuyor. İlk on şehir arasında yer alan tek Asya dışı temsilcisi ise 25,6 milyonluk nüfusa sahip Kahire. Uzmanlar, bu kadar büyük ölçekli şehirlerin yönetiminin, altyapı eksiklikleri, sağlık sorunları, artan kirlilik, sosyal dışlanma ve iklim değişikliği karşısında artan hassasiyet gibi karmaşık zorluklar getirdiğini vurguluyor.
Can Kaybı ve Tehlikenin Artışı
Cakarta, bu zorluklarla mücadele ederken, yaşanan doğal afetler nedeniyle ağır kayıplar da vermek zorunda kaldı. Yakın zaman içerisinde kaydedilen can kaybı sayısı 49'a yükselmiş durumda. Bu tür can kayıpları, bölgedeki doğal felaketlerin ve akabinde gelen insanlık dramının ne kadar büyük etkiler yarattığını gösteriyor. Şehir, hem hükümet politikaları hem de uluslararası yardımlarla yaşanan bu krizin üstesinden gelmek için çaba sarf ediyor. Ancak tehlikenin boyutu göz önüne alındığında, kısa vadede kalıcı çözümler bulmak oldukça zor görünüyor. Cakarta'nın geleceği, yerel ve global düzeyde atılacak adımlara bağlı olarak şekillenecektir.
