İsrail ordusu, Gazze'ye tam anlamıyla yerleşip kontrol altına almak amacıyla kara harekatı başlattı. Bu gelişme, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ziyaretinin hemen ardından geldi. Gazze'deki koşulların giderek kötüleşmesiyle birlikte, ABD'nin bu harekatı nasıl değerlendiği de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor.
Marco Rubio'dan Ateşkes İhtimali
Marco Rubio, İsrail'deki temaslarının ardından Katar'a hareket ederken, Hamas'ın gelecekte bir ateşkes anlaşmasını kabul edebileceğine dair küçük bir ihtimalin olduğunu paylaştı. Bu durum, bölgedeki tansiyonu azaltmaya yönelik bazı umutların doğmasına neden oldu. İsrailli yetkililerle yapılan görüşmelerde, ABD Başkanı Donald Trump'ın harekâta verdiği destek ortaya konulurken, bu sürecin hızlı bir şekilde tamamlanmasının önemi vurgulandı. Gazze'de yaşanan ağır bombardımanlarla ilgili bilgi veren Filistinlilere göre, bazen patlamalar Tel Aviv'den bile duyulabilecek kadar şiddetli hale gelmiş durumda.
ABD Dışişleri Bakanı’nın Açıklamaları
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Gazze'ye yönelik bombardımanın sürdüğünü vurgularken, İslamcı grup Hamas'ın zayıflatılması gerektiğini dile getirdi. Rubio, mevcut durumun barış sağlaması için pek uzun sürmeyeceğini belirterek, "Artık aylarımız yok; muhtemelen sadece günlerimiz, belki de birkaç haftamız var," şeklinde açıklamalarda bulundu. Bakan, Hamas'ın silahsızlandırılma süreci tamamlanmadan, Filistinlilerin burada güvenli bir geleceğe sahip olamayacaklarına dikkat çekti. İlgili görüşmelerin ardından elde edilen bu bilgiler, uluslararası durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
İsrail Savunma Bakanı'ndan Sert Mesaj
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, "Gazze yanıyor," diyerek askeri harekâtın şiddetini dile getirdi. Bakan Katz, İsrail askerlerinin rehinelerin kurtarılması ve Hamas'ın etkisiz hale getirilmesi için büyük bir cesaretle savaştığını ifade etti. "Görev tamamlanana kadar geri adım atmayacağız," mesajını veren Katz, uluslararası topluma da güçlü bir mesaj iletti. Bu açıklamalar, müzakerelerin ve olası bir ateşkesin zorluğunu gözler önüne seriyor.
İsrail Hükümeti’nin İşgal Planı
8 Ağustos'ta, İsrail hükümeti Başbakan Benyamin Netanyahu'nun önerisiyle Gazze’nin kademeli olarak işgali konusunda bir planı onaylamıştı. Bu süreçte, İsrail güçleri yüksek katlı binaların hedef alınmasıyla geniş çaplı bombardımanlar gerçekleştiriyor. Bu durum, bölgede sivil can kayıplarının artmasına ve insani krizin derinleşmesine sebep olmaktadır. Duyurular, Gazze'de insanların yaşamlarının her geçen gün daha da tehlikeye girdiğini gösteriyor.
İsrailli Esir Yakınlarının Endişesi
Gazzedeki hava saldırılarının arttığına dair haberler üzerine, esir yakınları bir bildiri yayımladı. Bu bildiride, "Gazze’ye yönelik yoğun saldırıların haberi bizde derin endişeler yarattı," ifadeleri yer almakta. Ayrıca, esirlerin hayatta kalma şanslarının giderek azaldığı kaygısı dile getiriliyor. İsrailli yetkililerin, siyasi kaygılar doğrultusunda esirleri risk altında bıraktığını düşünerek halkın bu durumu kabullenemeyeceği vurgulanıyor.
Hamas'ın İddiaları ve Sorumluluk
Hamas, yaptığı açıklamada İsrail hükümetini eleştirdi. Netanyahu'nun rehinelerin serbest kalmasını engelleyici adımlar attığını ifade eden Hamas, Gazze Şeridi'ndeki durumu terörize etmekle suçladı. Açıklamada, rehinelerin hayatlarının Netanyahu hükümetinin kararlarıyla doğrudan ilişkili olduğu kaydediliyor. Ayrıca, ABD yönetiminin de bu durumu örtbas etmeye yönelik destekleriyle suçlandığı belirtildi.
Gazze'de Can Kayıpları
Görgü tanıklarının aktardığına göre, son saldırılarda Gazze'de en az 12 kişi hayatını kaybetti, 50'den fazla kişi yaralandı. Yakın bölgedeki İnsansız Hava Araçları'nın çok sayıda evi hedef alarak saldırılar gerçekleştirmesi nedeniyle birçok sivil enkaza gömüldü. Saldırılarda ölü sayısının artması, bölgedeki insani durumu daha da zorlaştırıyor ve halk arasında büyük bir infial yaratıyor. Bütün bu gelişmeler uluslararası toplumda ciddi bir endişeye sebep olmaya devam ediyor.
