Türkiye'de yüksek enflasyonun kalıcı olması, emeklilerin finansal durumunu önemli ölçüde olumsuz etkilemiş durumda. Emekli gelirleri, artan yaşam maliyetleri karşısında giderek eriyerek ciddi bir güç kaybı yaşanmasına sebep oldu. Son 20 yıl içinde emekli maaşlarının, temel gereksinimler ile birikim yapma imkânları açısından nasıl değer kaybettiği açıkça görülebiliyor.
Emeklilerin Yaşam Koşulları
CHP’li Gürer, yapılan açıklamalarda iktidarın emeklileri yoksullaştırdığını belirtiyor. Emeklilerin yaşam standartları giderek kötüleşirken, en düşük emekli maaşları asgari ücretin gerisinde kalmış durumda. 2005 yılında emeklilerin aylıkları asgari ücretin üzerinde olmasına rağmen, bu mevcut durumda tamamen tersine döndü. Eylül 2025 itibarıyla en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira iken, asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlenmiş. Bu durum, emeklilerin alım gücünün asgari geçim standardının altında kalmasına neden oluyor. Başta gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin alım gücü de önemli ölçüde azalmış durumda.
Temel İhtiyaçlar ve Satın Alma Gücü
Rakamlar, emekli maaşlarıyla temel gıda ürünlerinin ne kadar az alınabildiğini gözler önüne seriyor. Örneğin, 2005 yılında emekli maaşıyla 1.344 ekmek alınabilirken, bu rakam günümüzde 1.125 adede düştü. Emeklinin, gıda harcamalarının yanında sosyal harcamaları da etkilemiş durumda; eski dönemlerde emekliler maaşlarıyla binlerce simit ve çay alabilirken, şu an bu toplam sadece 844 birimle sınırlı. Emekli maaşlarının bu derecede değer kaybetmesi, toplumun büyük bir kesiminin zor durumda olduğunu gösteriyor.
Konut ve Altın Yatırımlarındaki Değer Kaybı
Emeklilerin alım gücündeki en belirgin sarsıntılardan biri de konut ve altın harcamaları üzerinde gerçekleşti. 2005 yılında, emeklilerin konut ve kira giderleri maaşlarının yaklaşık üçte birini kapsarken, günümüzde bu oran en düşük emekli maaşının bir buçuk katını bulmuş durumda. Emeklilerin tasarruf yapma imkanları ise tamamen ortadan kalkmış. 2005 yılına göre, en düşük emekli maaşıyla 12.36 çeyrek altın alabilirken, bu rakam günümüzde yalnızca 2 çeyrek altına düşmüş durumda. Bu durum, emeklilerin geleceğe yönelik birikim yapma kabiliyetini neredeyse sıfıra indirmiştir.