DUYGULAR GÖRÜNDÜĞÜNDEN FAZLASIDIR
Netflix, Salvador Espinosa’nın yönettiği dramatik bir komedi olan Meksika filmi “Baba Arayışı”nı 9 Nisan 2025 tarihinde yayınladı. Film, ortada çok dramatik bir durum varken ağlatmıyor. Biyolojik olmayan babanın da 10 yaşındaki çocuğun da içine öyle bir savunma mekanizması kurulmuş ki o dramatik duyguyu birkaç saniyelik bakışta yansıtıyorlar sonrasında umursamaz bir tavırla yollarına devam ediyorlar…
Fakat katastrofik olan durum gerçekten umursanmıyor mu yoksa öyle mi görülmek isteniyor? “Baba arayışı”nın bence en çekici yanı da bu. Filmdeki ince dokunuş bu : “Duygular göründüğünden fazlasıdır…”
Hikaye şöyle :
Televizyon yapımcısı Gallo (Michel Brown) karısından ayrı yaşamaktadır. Neden ayrı yaşadığı hakkında önemli bir veri olmamakla beraber vurdumduymazlığı, sorumsuzluğu ve sadece kendi dünyası içinde yaşayan biri olduğu için eşi tarafından terk edildiğini düşündürdü bana. Oğulları Benito annesiyle beraber kalmaktadır. Anne Alicia yemeğe gideceği bir gün Benito’yu babasına bırakmak ister. Baba oğulun ilişkisini az-çok Benito’nun misafirliği sırasında bize bir fikir verir. Çocuğunu seven ama dinlemeyen, okuldaki dersleri ile ilgilenmeyen (Hatta hangi sınıfa gittiğini bile bilmeyen-ki böyle babalarla öğretmen olarak biz de çok karşılaşıyoruz), düzensiz, disiplinsiz bir baba profili çizer…
Ertesi gün karısı Alicia, Gallo ile konuşmaya gelir, Alicia iyi bir iş teklifi aldığı için Meksika’dan çok uzakta olan Madrid’e gideceğini ve oraya yerleşeceğini, Benito’yu da yanında götüreceğini söyler. Gallo fazla tepki vermeyince onu duygusuzlukla suçlarken Benito’nun onun oğlu olmadığını ağzından kaçırır. Yaptığı hatanın farkına varınca da restorandan hızla çıkar, Gallo sersemlemesi geçmeden dışardan bir arabanın fren sesini duyar, dışarıya çıktığında karısına arabanın çarptığını görür. (Evet işte o an Gallo’nun duygularına şahit oluyoruz. Gerçi öyle bir yerde, hemen restoranın önünde kazanın olması da saçma olmuş) O saçma kazada Alicia ölür.
Gallo İki şok darbesi ile başbaşadır artık, karısının söylediklerinin doğru olup olmadığını anlamak için DNA testi yaptırır, acı gerçeği somut şekilde öğrenir. Benito’nun biyolojik babası olmadığını Benito’ya da söyler. Çok kısa an şok olan çocuk “Acımadı ki” refleksiyle kalkıp gider…
Filmin başlangıcı olduğu için bunları anlattım, sonrasında Benito’nun gerçek babasını aramaya başlarlar. Yolculukları sırasında geçmişlerinden insanlarla yeniden bağlantı kurarken Gallo, Benito kendileri ve sahip oldukları şeylerin değeri hakkında önemli gerçekleri keşfederler. Yolculuğun sonuna yaklaştıkça o umursamaz görünen Gallo’nun duyguları açığa çıkar. İnsan bir yakının kaybedeceğini hissettiği anda duygularını dizginleyemez ya aynı durum Gallo için de geçerlidir. Baba-oğul ailenin her zaman biyolojiyle değil, ilişkilerini şekillendiren duygusal bağlar ve paylaşılan deneyimlerle tanımlandığını öğrenirler. Bu arada kendilerinin yok saydığı duyguları da açığa çıkar…
Çocuk oyuncuyu çok başarılı buldum, oldukça doğal oynuyor. Bakışlarını kullanmasını bilmiş, keza baba rolündeki Michel Brown da iyi performans sergilemiş. Filmin aynı zamanda komedi olması nedeniyle derinlikli işlenmemiş ama her iki oyuncu da beden diliyle o açığı kapatmaya çalışmışlar. Mizah ile kırılganlığın harmanlandığı filmin sonuna doğru duygusallık seyirciyi etkilemeyi başarıyor…
İyi seyirler…
Yönetmen : Salvador Espinosa
Senaryo : Tato Alexander, Mariano Vera
Görüntü Yönetmeni : Andrés León Becker
Kurgu : Diego Macho Gómez, Patricia Trujillo
Müzik : Manuel Riveiro
Oyuncular : Michel Brown, Martino Leonardi, Mayra Hermosillo, Fernanda Castillo, Morena Gonzalez, Julieta Egurrola, Angélica Vale, Anita del Rey, Daniel Abrego
Meksika / Komedi-Dram / 83 Dk.
