Türk arabesk müziğinin unutulmaz ismi Bergen, trajik hayat hikayesi ve acılarla dolu geçmişiyle hafızalardan silinmiyor. Kezzaplı saldırıya uğrayarak bir gözünü kaybeden ve yıllarca şiddete maruz kalan sanatçı, 14 Ağustos 1989’da eski eşi Halis Serbest tarafından öldürülmüştür. Ancak Bergen’in trajedisi ölümünden sonra da devam etmiştir. Sanatçının mezarı, tehditler nedeniyle demir kafesle korunmaktadır. Peki, Bergen’in mezarı neden kafeste kilitli? Bergen kimdir, ne zaman ve nasıl öldü? İşte arabeskin kraliçesi Bergen’in hayatı ve şarkıları hakkında merak edilenler.
Bergen Kimdir? Gerçek Adı Ne?
Bergen’in gerçek adı Belgin Sarılmışer’dir. 15 Temmuz 1959’da Mersin’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duyan sanatçı, öğretmenlerinin yönlendirmesiyle Ankara Devlet Konservatuvarı’nda piyano ve viyolonsel eğitimi almıştır. Ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır.
Sanat hayatına 1977 yılında Ankara’daki Feyman Gece Kulübü’nde sahneye çıkarak başlayan Bergen, kısa sürede sesi ve yorumu ile dikkat çekmiştir. Arabesk müziğin en önemli isimlerinden biri haline gelen sanatçı, 1986’da çıkardığı “Acıların Kadını” albümüyle büyük bir çıkış yakalamıştır.
Bergen Ne Zaman ve Nasıl Öldü?
Bergen, 14 Ağustos 1989’da eski eşi Halis Serbest tarafından kurşunlanarak öldürülmüştür. Sanatçı, Mersin Tarsus’taki bir konserden dönerken, Pozantı civarında pusuya düşürülmüştür. Eski eşi tarafından 6 kurşunla vurularak hayatını kaybetmiştir.
Cenazesi, doğduğu şehir olan Mersin’deki Şehir Mezarlığı’na defnedilmiştir. Ancak ölümünden sonra bile eski eşi Halis Serbest’in tehditleri devam ettiği için mezarı demir bir kafesle korunmaya alınmıştır.
Bergen’in Mezarı Neden Kafeste Kilitli?
Bergen’in mezarının kafesle çevrili olmasının en büyük sebebi, katili Halis Serbest’in tehditleri ve Bergen’in ailesine yönelik korkularıdır. Sanatçının ailesi, özellikle annesinin isteği üzerine mezarın etrafına demir kafes yaptırmıştır.
Bergen’in kardeşi, “Halis Serbest, ablamı öldürmeden önce annemi arayıp ‘Kemiklerini bile size bırakmayacağım’ diye tehditler ediyordu. Bu yüzden annem mezarı korumak için kafes yaptırdı” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Bergen’in mezarı, sadece katiline karşı bir önlem olarak değil, aynı zamanda hayranlarının zarar vermemesi ve mezarın korunması amacıyla da kafesle kapatılmıştır.
Bergen’in Acı Dolu Hayatı ve Kezzap Saldırısı
Bergen’in hayatı şiddet, acı ve mücadeleyle doludur. 1982 yılında, eski eşi Halis Serbest tarafından azmettirilen bir kiralık katilin kezzaplı saldırısına uğramış ve bir gözünü kaybetmiştir.
Saldırı sonrası hastanede geçirdiği uzun tedavi sürecinin ardından sanatçı sol gözüne takma lens takarak tekrar sahnelere dönmüştür. Ancak bu saldırı onun hayatını tamamen değiştirmiştir.
Yaşadığı zorluklara rağmen şarkılarıyla ve güçlü sesiyle milyonlarca insanın gönlünde taht kurmayı başaran Bergen, yaşadığı acılar nedeniyle “Acıların Kadını” lakabını almıştır.
Bergen’in Albümleri ve Şarkıları
Bergen, kısa süren müzik kariyerinde çok sayıda albüm çıkarmış ve 129 şarkıya imza atmıştır. İşte sanatçının unutulmaz albümlerinden bazıları:
- 1982 – Şikayetim Var
- 1984 – Kardeşiz Kader
- 1985 – İnsan Severse
- 1986 – Acıların Kadını (En bilinen albümü)
- 1987 – Onu Da Yak Tanrım
- 1988 – Sevgimin Bedeli
- 1988 – İstemiyorum
- 1989 – Yıllar Affetmez
Ölümünden sonra da şarkıları yayımlanmaya devam etmiştir:
- 1990 – Giden Gençliğim
- 1990 – Garibin Çilesi Mezarda Biter
- 1991 – Son Ağlayışım
Özellikle “Sen Affetsen Ben Affetmem”, “Acıların Kadını”, “Benim İçin Üzülme” ve “Yıllar Affetmez” gibi şarkıları hala geniş kitleler tarafından dinlenmektedir.
Bergen’in trajik hayatı ve zamansız ölümü, onu arabesk müziğin unutulmaz efsanelerinden biri haline getirmiştir. Kezzap saldırısıyla bir gözünü kaybetmesine rağmen müziğe olan tutkusu devam eden Bergen, eski eşi tarafından öldürülerek hayata veda etmiştir.
Mezarı, katilinin tehditleri ve ailesinin güvenlik kaygıları nedeniyle demir kafesle korunmaktadır.
Bergen’in şarkıları ve yaşam öyküsü, kadına şiddetin ve toplumsal travmaların unutulmaması gereken bir sembolü olarak hafızalarda yaşamaya devam etmektedir.
