Türk hamamı geleneklerini sanatsal bir biçimde yansıtan özel bir koleksiyon, aralık ayında Çin’in Pekin şehrinde gerçekleştirilecek olan “Lozan’dan Pekin’e Uluslararası Lif Sanatı Bienali”ne kabul edildi. Bu etkinlik, dünya genelinde birçok sanatçıyı bir araya getiren önemli bir platform olarak dikkat çekiyor.
Koleksiyonun Öne Çıkan Özellikleri
Türkiye’den bu bienale kabul edilen tek proje olan “Hamam Tasları: Duyulara Hitap Eden Su” isimli koleksiyon, 53 farklı ülkeden toplam 110 çalışmanın sergileneceği etkinlikte Türkiye’yi temsil eden yegane çalışma olma özelliği taşımaktadır. Bu koleksiyon, Türk kültürünü uluslararası arenada tanıtmayı amaçlayan bir girişim olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Adanır, bu projeyi hayata geçirmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Adanır’ın Elde Ettiği Başarılar
Prof. Dr. Adanır, bu bienalde yer alan tek Türk tasarımcısı olarak art arda dördüncü kez kabul edilen unvana da sahip. Kendisi, Anadolu kültüründeki çeşitli ritüellerin tasarım sürecine katkı sağladığını vurguladı. “Gelin hamamları ve çocuk hamamları gibi farklı ritüellerde kullanılan tasların boyutları ve şekilleri de değişiklik gösteriyor” şeklinde konuştu. Geleneksel metotları modern bir bakış açısıyla harmanlamak, bu projeyle mümkün hale geldi.
Projenin Hazırlık Süreci
Çalışmalarını yürütürken birçok hamam tasını incelediklerini ifade eden Prof. Dr. Adanır, Eskişehir ve Gaziantep'teki hamam müzelerini ziyaret ettiklerini ve proje için gerekli motifleri belirlemek üzere dönemin literatürünü de taradıklarını belirtti. Bu titiz araştırma süreci, koleksiyonlarındaki her bir parçanın derin bir anlam taşımasına olanak tanıdı ve geleneksel tasarımlar üzerine açtıkları perspektifi genişletti.
Desen ve İşçilikteki Özgünlük
Koleksiyonda yer alan her bir tasarım, farklı renk tonları ve desenlerle öne çıkıyor. Dr. Öğretim Üyesi Öngen, el işçiliği ile yapılan geleneksel desenlerin önemine vurgu yaptı. Kumaş ve metalik ipliklerin bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilen bu özgün tasarımlar, Osmanlı döneminden günümüze uzanan bir mirası yansıtacak şekilde hazırlandı. “Bu projenin sağlam bir arka planı var” diyen Öngen, sanatsal anlatımın derinliğini ve tarihsel olgusunu ortaya koyduklarını ifade etti.
