Mevzu Rize Genel Heybeliada Ruhban Okulu yeniden gündemde: Neden kapatılmıştı, hangi şartlarda açılabilir?

Heybeliada Ruhban Okulu yeniden gündemde: Neden kapatılmıştı, hangi şartlarda açılabilir?

Heybeliada Ruhban Okulu yeniden gündemde: Neden kapatılmıştı, hangi şartlarda açılabilir?

Okunma Süresi: 3 dk

Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinde sıkça gündeme gelen Heybeliada Ruhban Okulu'nun durumu, son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen zirvede de masaya yatırıldı. Zirve öncesinde Erdoğan, "Heybeliada’daki Ruhban Okulu için üzerine düşeni yapmaya hazırız. Türkiye'ye döndüğümde Sayın Bartholomeos ile bu konuyu görüşeceğim" açıklamasında bulundu. Bu durum, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden faaliyete geçme ihtimalini artırdı.

Heybeliada Ruhban Okulu ve ABD'nin Desteği

Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasına ilişkin talepler, geçmişte ABD tarafından birkaç kez dile getirilmişti. Örneğin, 2012 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Nükleer Güvenlik Zirvesi sırasında Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından “Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını duymaktan mutluyum” açıklamasında bulunmuştu. Bu konuşma, dünya genelinde büyük yankı bulmuş ve okulun geleceği hakkında umutlar doğurmuştu. Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı Kezban Hatemi, bu açıklamanın güçlü bir irade sergilediğini belirterek, okulun kısa süre içinde yeniden faaliyete geçebileceğini ifade etmişti. Ancak bu söylemlerden sonra, okulun açılmasına dair somut adımlar atılmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’ın, Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapatılmasının 50. yılı dolayısıyla yaptığı çağrının ardından da durum değişmedi.

Okulun Kapatılma Süreci ve Gelişmeler

Heybeliada Ruhban Okulu, 1844 yılında Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı olarak Yüksek Ortodoks Teoloji adı altında kuruldu. Yaklaşık 130 yıl boyunca din adamı yetiştiren bu kurum, 1971 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından tüm özel yükseköğretim kurumlarının bir devlet üniversitesine bağlanması kararıyla kapatıldı. 1971'de, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı bildirim neticesinde okulun yüksek kısmı resmi olarak kapatıldı. Danıştay'a açılan iptal davası ise, Patrikhane’nin tüzel kişiliğinin olmaması ve yargıya başvurma yetkisinin bulunmaması gerekçesiyle reddedildi. Kapatıldığı dönemde dört yıl lise ve üç yıl teoloji eğitimi veren okul, özellikle Patrikhane'nin kendi denetiminde ve MEB'in izniyle eğitim vermesini istemektedir. Bu durum, Okulun geleceğine ilişkin tartışmaları daha da derinleştirmiştir.

Okulun Yeniden Açılmasına Yönelik Tartışmalar

Heybeliada Ruhban Okulu'nun durumu, 1990'lı yıllardan itibaren Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinde sıklıkla gündeme gelmiştir. 2019 yılında Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, okulun kapılarını açan ilk Yunan lideri olarak dikkat çekmiştir. Erdoğan, Yunan basınına verdiği bir röportajda, okulun açılması için çalışmalara başlanıldığını belirtmişti. Ayrıca, Bartholomeos'un 26 Aralık 2024 tarihinde Erdoğan ile yaptığı görüşmede, okulun açılması için destek talep etmesi ve Bedir olduğu ifade edilmiştir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de okulu ziyaret ederek, “Kişisel olarak okulun açılmasını istiyorum” demesi, bu konudaki ümidin sürmesine neden olmuştur. Tekin, CNN Türk’e verdiği röportajda, okulun açılmasının siyasi bir karar olduğunu ve Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanlığı’nın onayı ile ilerleyebileceklerini ifade etmiştir.

Açılışa Karşı Olan Görüşler

Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasına itiraz edenler, bu adımın Lozan Antlaşması'nın ihlali anlamına geleceğini savunuyor. Bu kesime göre, okulun küresel çapta Ortodoks din adamı yetiştirilmesi ve bunun da Fener Rum Patrikhanesi'ne ekümenlik hakkı kazandırması büyük bir tehlike barındırıyor. Okulun açılması, uluslararası anlaşmalara aykırı bir ayrıcalık olarak görülüyor. Ancak, buna karşı çıkan bazı gruplar ise Lozan Antlaşması’nın 40. maddesine dayanarak, gayrimüslim azınlıkların dini ibadet ve eğitim faaliyetlerini sürdürmeleri için ayrı bir serbestiye sahip olduklarını vurguluyorlar. Bu kişiler, Ruhban Okulu'nun kapatılmasının kendisinin de Lozan Antlaşması'na karşı bir ihlal olduğunu savunarak, okulu açmanın mümkün olduğuna inanmaktadırlar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *