Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama emri nedeniyle Avrupa hava sahasını kullanamayan Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye ulaşmak amacıyla rotasını değiştirmek zorunda kaldı.
Uzun Yolculuğun Zorlukları
Tel Aviv’den hareket eden uçağın, Akdeniz hattı yerine Yunanistan ve İtalya üzerinden uzunca bir güzergâh izleyerek New York’a yönelmesi, yolculuk süresini epey uzattı. Hava sahası kısıtlamaları nedeniyle Netanyahu’nun seferi oldukça zahmetli bir hal aldı. Bu durum, hatta katil Netanyahu'nun belirli diplomatlarla görüşme plânlarını etkilemesi açısından da önemli bir engel teşkil etti. Uluslararası hava trafiğindeki bu aksaklıklar, Netanyahu'nun seyahat programlarını derinden etkileyerek diplomatik ilişkilerini zora sokmuş durumda.
UCM Kararının Etkisi
21 Kasım’da Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan karar, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, Gazze’de işlenen savaş suçları iddiaları doğrultusunda tutuklama emri çıkardı. Bu karar, Netanyahu’nun uluslararası seyahat yapma özgürlüğünü kısıtlayarak, prestiji ve itibarını zedeleyen bir gelişme oldu. Tatil amaçlı bile yurt dışına çıkış yapmakta zorluk çeken Netanyahu'nun bu süreçte diplomatik temaslarına da büyük bir darbe vurmuş durumda. UCM’nin bu tutumu, Netanyahu’nun güçlü imajını zayıflatırken, uluslararası arenada etkinliğini de sorgulatıyor.
Filistin Üzerindeki Hedefler
New York’a hareket etmeden önce gerçekleştirdiği açıklamalarda, Netanyahu, Genel Kurul’da Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelere karşı sert bir tutum sergileyeceğini belirtti. Ayrıca, 29 Eylül’de ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede Gazze’ye yönelik askeri saldırıların devamını sağlamak için belli hedefleri masaya yatırma niyetinde olduğunu ifade etti. Bu ifadeleri, Netanyahu’nun uluslararası diplomasideki saldırgan tutumunu pekiştirirken, aynı zamanda mevcut durumun daha da gerilmesine yol açma potansiyeli taşıyor.
Seyahat Zorlukları ve Beklentiler
Avrupa hava sahasının büyük bölümünün kapalı olması, Netanyahu’nun ABD’ye varışını ciddi anlamda zorlaştırdı. Planlanan süreler göz önüne alındığında, bu zorlu yolculuk saatlerce sürmesine neden oldu. Dönüş yolculuğunun da aynı şekilde sorunlu geçeceği öngörülüyor. UCM’nin almış olduğu kararlar, Netanyahu’nun hareket alanını daraltarak, uluslararası kamuoyunda üzerindeki baskıyı da artırmaktan geri kalmıyor. Gelişmeler, Netanyahu’nun politik geleceği ve diplomatik ilişkileri açısından belirleyici öneme sahip.
