Edirne'nin simgesi olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Selimiye Camii, Mimar Sinan tarafından “ustalık eserim” olarak nitelendirilen bir yapıdır. Bu önemli yapının kubbesi için hazırlanan restorasyon projesi, mahkeme kararıyla durduruldu. Kültürel mirasın korunması adına atılan bu adım, büyük bir yankı uyandırdı.
Mahkemenin Durdurma Kararı
Edirne İdari Mahkemesi, Selimiye Camii’nin kubbesini kapsayan restorasyon projesinin uygulanmasına yönelik yapılan başvurunun yürütmesini durdurdu. Mahkeme, projeye dair yapılan başvurular sonrasında, tarihi yapıda meydana gelebilecek “telafisi güç zararlar” olabileceği gerekçesiyle bu kararı aldı. Projenin uygulanması durumunda meydana gelebilecek hasarların, ileride geri dönüşü olmayacak sonuçlar doğurabileceğini vurgulayan mahkeme, bu doğrultuda ortaya çıkan toplumsal endişeleri de dikkate almış görünmektedir. Bu karar, yalnızca restorasyon sürecini değil, aynı zamanda tarihi mirasın korunmasına dair yapılan uygulamaları da yeniden gözden geçirme gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Projenin Eleştirileri ve Toplumsal Tepkiler
Yüksek Kurul'dan onay alarak gündeme gelen restorasyon projesi, Selimiye Tahkik ve Tetkik Kurulu tarafından “16. yüzyıla dönüş” temasıyla sunulmuştu. Ancak uzmanlar, bu projenin uluslararası restorasyon ilkelerine uymadığına dair ciddi itirazlarda bulundu. Restoratörler, sanat tarihçileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, projenin tarihi dokuya ters düştüğünü belirterek eleştirilerini gündeme taşıdı. Mahkeme, onaylanan proje dosyasıyla ilgili olarak Yüksek Kuruldan tüm bilgi ve belgelerin talep edilmesine karar verdi. Bu durum, projenin şeffaflığı ve kamuoyuyla paylaşılması gerekliliğini bir kez daha öne çıkarmaktadır.
Sosyal Medyada Geniş Yankılar
Selimiye Camii'nde yapılması planlanan restorasyon projesi, sosyal medya platformlarında yoğun bir şekilde tartışıldı. Binlerce kişi, projenin durdurulması için imza kampanyaları düzenleyerek kamuoyunda seslerini yükseltti. Özellikle tarihi dokunun korunmasına yönelik duyulan hassasiyet, projeye karşı büyük bir tepki doğurdu. Halkın bu konudaki kaygıları ve müdahale isteği, projenin geleceği üzerine önemli bir baskı oluşturuyor. Bu toplumsal hareketlilik, sadece Selimiye Camii özelinde değil, aynı zamanda Türkiye genelindeki kültürel mirasın korunmasına dair farkındalığın artması anlamında da önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
