DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekleştirilen grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının hayata geçirilmesi gerekliliğine dikkat çekerek, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Hukukun Keyfiyet Alanına Çekilmesi
Bakırhan, konuşmasında 4 Kasım tarihinde gerçekleşen siyasi müdahalelerin, yerel yönetimlere olan etkilerinin altını çizdi. Bu dönemde birçok belediyeye kayyım atandığını hatırlatan Bakırhan, Ahmet Türk gibi isimlerin de bu süreçte tutuklandığını dile getirdi. Bakırhan, bu durumun hukukun siyasi bir araç olarak kullanılmasına zemin hazırladığını ifade etti. 4 Kasım sonrası hukukun, keyfi uygulamalara maruz kaldığını belirten Bakırhan, bu durumun demokrasiye olan güveni sarstığını söyledi. Geçen sürecin zorluğuna rağmen hem cezaevinde hem de dışarıda mücadele edenlerin azimle devam ettiğini vurguladı. Bu mücadelelerinin, barışın, eşitliğin ve özgürlüğün sağlanması adına önemli olduğunu ifade etti.
Kumpas Davalarının Sona Ermesi Gerekiyor
Parlamentoda ve cezaevlerinde mücadele edenlerin barışın dilini susturamayacağını kaydeden Bakırhan, 4 Kasım sonrası başlayan tasfiye politikalarına karşı gösterilen direnişin önemine değindi. Bakırhan, AİHM'nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği son kararın, siyasi nedenlerle tutuklana bir sürecin devam ettiğini ortaya koyduğunu belirtti. İktidarın son gün yaptığı itirazın reddedilmesiyle Demirtaş’ın durumunun kesinleştiğini vurgulayan Bakırhan, Türkiye'nin AİHM kararlarına uymakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Bu nedenle derhal Figen Yüksekdağ ve diğer tutsakların serbest bırakılmaları gerektiğini söyledi. Bakırhan, 9 yıl önce tutuklanan eş genel başkanların da bu sürecin bir parçası olduğunu söyledi ve demokratik siyasetin yeniden inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Demokratik Siyasetin Önemi ve Barış Süreci
Bakırhan, barışın temelinin demokratik siyasetten geçtiğini ifade etti. Sürgünde bulunan arkadaşlarının yurda dönmesi, cezaevinde olan siyasi tutukluların ise serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Barış sürecinin güçlenmesi için, adaletin sağlanması ve siyasi tutuklamaların sona ermesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'de demokratik entegrasyonun sağlanmasının önemine dikkat çeken Bakırhan, bu sürecin bir bütünleşme ve ortak yaşam alanı yaratma amacı taşıdığını belirtti. Tarafların birbirlerine saygı duyarak ortak bir yaşam alanında buluşmaları gerektiğinin altını çizen Bakırhan, bu durumun Türkiye için oldukça önemli olduğunu ifade etti.
Asgari Ücret Önerisi ve Ekonomi Üzerine Değerlendirmeler
Bakırhan, ekonomik sorunların da gündeme getirilmesi gerektiğini vurguladı ve DEM Parti'nin asgari ücret önerisinin 46 bin lira olduğunu açıkladı. Milyonların temel gıda maddeleriyle bile ihtiyacını karşılayamadığına dikkat çekerek, halkın perişan durumda olduğunu ifade etti. Esnafın ve emeklilerin zor durumda olduğunu vurgulayan Bakırhan, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi. İktidarın, halkın ihtiyaçlarına duyarsız kaldığını belirten Bakırhan, asgari ücretin, yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini ve yılda iki kez güncellenmesi gerektiğini söyledi. Bu açıklamalar, ekonomik durumun ciddiyetini yansıtan önemli bir mesaj olarak değerlendirildi.
Siyasi Tahliyeler ve Adalet Arayışı
Bakırhan, grup toplantısının ardından Bahçeli’nin Demirtaş’ın tahliyesinin önemine ilişkin sözlerine de cevap verdi. Bahçeli’nin bu açıklamasını doğru bir adım olarak yorumlayan Bakırhan, suçsuz olanların derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Bahçeli’ye teşekkür ederek, suçsuz olanların cezaevinde tutulmalarının haksızlık olduğunu ifade etti. Bu noktada, adaletin yeniden sağlanması ve demokratik sürecin yeniden inşa edilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bakırhan, hem siyasi hem de sosyal Bağlamda yürütülecek mücadelelerin önemini vurgulayarak, herkesin barış ve adalet arayışına katkı sunmasının gerektiğini ifade etti.