Rize
Açık
weather
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Yaşam Lenfödem Nedir? Lenfatik Sistemi ve Temel Mekanizmasını Anlamak

Lenfödem Nedir? Lenfatik Sistemi ve Temel Mekanizmasını Anlamak

Lenfödem, lenf sıvısının birikmesi sonucu meydana gelen kronik şişliktir. "Fil Hastalığı" olarak bilinen bu rahatsızlık, hareket kabiliyeti ve yaşam kalitesini etkiler. Tedavi, erken teşhis ve Kapsamlı Boşaltıcı Fizik Tedavi ile başarılabilir.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 14 dk

Vücudumuz, kusursuz çalışan bir altyapı ağı gibidir. Kan dolaşım sistemi yaşam kaynağımız olan oksijen ve besinleri taşırken, lenfatik sistem ise vücudun adeta atık yönetiminden ve bağışıklık savunmasından sorumludur. Lenfödem, tam da bu hassas denge bozulduğunda ortaya çıkan, lenf sıvısının dokular arası alanda birikmesi sonucu genellikle kol veya bacaklarda görülen kronik ve ilerleyici bir şişlik durumudur.

Toplumda “Fil Hastalığı” olarak da bilinen lenfödem, yalnızca kozmetik bir sorun değil, aynı zamanda günlük yaşamı, hareket kabiliyetini ve genel sağlık durumunu ciddi şekilde etkileyen bir rahatsızlıktır. Bu kronik durumla başa çıkabilmek ve yaşam kalitesini koruyabilmek için lenfödemin ne olduğunu, nedenlerini, hangi aşamalardan geçtiğini ve en güncel 4 aşamada tedavi yollarının neler olduğunu tüm detaylarıyla bilmek büyük önem taşıyor.

Lenfödem Nedir? Lenfatik Sistemi ve Temel Mekanizmasını Anlamak

Lenfödem, lenf sisteminin doğuştan gelen yapısal bozukluklar veya sonradan edinilen hasarlar (ameliyat, radyasyon, enfeksiyon vb.) nedeniyle görevini tam olarak yerine getirememesi sonucu oluşur. Lenfatik sistem, kılcal damarlardan toplanan ve proteinden zengin olan doku sıvısını (lenf sıvısını) tekrar dolaşım sistemine aktarmakla yükümlüdür.

Bu sistemde bir tıkanıklık veya hasar oluştuğunda, lenf sıvısı geri emilemez ve ilgili uzuvda (genellikle kol veya bacakta) birikmeye başlar. Bu birikim başlangıçta yumuşak ve geri dönüşlü bir şişlik (ödem) olarak ortaya çıksa da, zamanla biriken proteinler dokuda fibrozis (sertleşme) ve yağ birikimine neden olarak durumu kronik ve kalıcı hale getirir. Bu, lenfödemin temel mekanizmasıdır. Lenfödemli bölgede doku oksijenlenmesi bozulur ve bağışıklık sistemi zayıflar, bu da enfeksiyonlara karşı savunmasızlığı artırır.

Lenf Sıvısı ve Lenf Damarları: Vücudun Atık Yönetim Sistemi 

Lenf sistemi; lenf damarları, lenf bezleri ve bazı organlardan (dalak, timüs) oluşur. Lenf damarları, vücudumuzdaki en küçük atık parçacıklarını, hücre kalıntılarını, yabancı maddeleri ve fazla proteinleri toplayan bir kanal ağı görevi görür. Lenf düğümleri (bezleri) ise bu sıvıyı filtreler ve içerdiği zararlı maddeleri etkisiz hale getirir. Sağlıklı bir lenf sistemi, gün içinde dokulardan toplanan yaklaşık 2-4 litre lenf sıvısını hatasız bir şekilde dolaşıma geri kazandırır. Lenfödem ortaya çıktığında, bu taşıma kapasitesi aşılmış veya sistemin kendisi hasar görmüştür. Bu aksaklık, uzuvda hissedilen gerginlik ve ağırlık hissine yol açar.

Lenfödem Belirtileri: Erken Uyarı İşaretlerinden İlerlemiş Evrelere 

Lenfödemin kendini gösterme biçimi, hastalığın evresine göre değişiklik gösterebilir. Erken teşhis ve doğru yönetim için ilk lenfödem belirtilerini fark etmek hayati önem taşır.

Lenfödemde Şişliğin Başlangıcı ve Subjektif Belirtiler 

Lenfödemin en belirgin ve erken bulgusu, uzuvda (kol veya bacakta) yaşanan şişliktir. Bu şişlik genellikle yavaş başlar ve zamanla ilerler. Başlangıçta, şişlik istirahatle veya etkilenen uzvun yukarı kaldırılmasıyla geçebilir (Evre 1).

Fiziksel şişlikten önce hissedilen subjektif belirtiler şunlardır:

Ağırlık ve Gerginlik Hissi: Etkilenen uzuvda (örneğin kolda veya bacakta) sürekli bir dolgunluk, ağırlaşma ve gerginlik hissi bulunur.

Kıyafet ve Takı Değişiklikleri: Yüzük, bilezik, saat veya ayakkabı gibi eşyaların aniden sıkmaya başlaması, en erken belirtilerinden biridir.

Hareket Kısıtlılığı: Şişliğin artmasıyla eklemlerde (özellikle el ve ayak parmaklarında) hareket zorluğu veya kısıtlılık yaşanır.

Ciltte Çukurlaşma: Erken evrede, şiş olan bölgeye parmakla bastırıldığında çukur oluşması (ödemin geri dönüşlü olduğunu gösterir) görülebilir.

Cilt Değişiklikleri ve Enfeksiyon Riski 

Hastalık ilerledikçe, şişlik kalıcı hale gelir ve doku yapısında ciddi değişiklikler meydana gelir. Bu durum, cilt sağlığını doğrudan etkiler.

Cilt Kalınlaşması ve Sertleşmesi (Fibrozis): Kronik şişlik nedeniyle cilt altındaki doku sertleşir ve kalınlaşır. Cilt daha parlak veya gergin görünür, kıvrımları derinleşebilir. Bu durum, ileri lenfödem evrelerinin karakteristik bir özelliğidir.

Tekrarlayan Enfeksiyonlar (Selülit): Lenfödemli bölgede lenfatik drenajın bozulması, bağışıklık hücrelerinin bölgeye ulaşımını zorlaştırır. Bu da bakteriyel enfeksiyonlara (özellikle selülite) karşı yüksek bir risk yaratır. Bu tür enfeksiyonlar, kızarıklık, sıcaklık artışı, ağrı ve ateşle kendini gösterir ve var olan lenfödemi hızla kötüleştirebilir. Bu nedenle cilt bütünlüğünü korumak ve her türlü kesik, sıyrık veya böcek ısırığından kaçınmak esastır.

Lenfödem Nedenleri: Primer (Doğuştan) ve Sekonder (Sonradan Gelişen) Faktörler 

Lenfödem nedenleri genellikle iki ana başlık altında incelenir: Primer Lenfödem ve Sekonder Lenfödem.

Primer Lenfödem: Yapısal Kökenli Sorunlar

Primer lenfödem, lenfatik sistemin doğuştan gelen gelişim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkar. Bu durum, lenf damarlarının eksik, az sayıda veya işlevsiz olmasıyla ilişkilidir. Genellikle üç farklı dönemde kendini gösterebilir:

Konjenital (Doğumda): Doğumdan hemen sonra ortaya çıkan türdür.

Erken Başlangıç (Prekok): Genellikle ergenlik döneminde veya 35 yaşından önce ortaya çıkar ve en sık görülen primer lenfödem türüdür.

Geç Başlangıç (Tarda): 35 yaşından sonra ortaya çıkan türdür.

Bu türdeki lenfödemin ortaya çıkması için genellikle bir tetikleyici faktör (travma, enfeksiyon, hormonal değişiklikler) gerekir, ancak temelinde yapısal bir yetersizlik yatar.

Kanser Tedavisi ve Cerrahi Girişimlerin Lenfödem Oluşumundaki Kritik Rolü 

Sekonder (ikincil) lenfödem, lenfatik sisteme dışarıdan gelen bir hasar sonucu gelişir ve en yaygın lenfödem nedenleri arasındadır.

Lenf Düğümlerinin Çıkarılması (Diseksiyon): Özellikle meme, prostat, jinekolojik ve cilt kanserlerinin tedavisi sırasında, kanserli hücrelerin yayılıp yayılmadığını kontrol etmek amacıyla lenf düğümleri çıkarılır. Bu cerrahi işlem, lenf sıvısının ana boşaltım yollarını kesintiye uğratarak lenfödem riskini belirgin şekilde artırır.

Radyasyon Tedavisi: Radyoterapi, lenf yolları ve düğümler çevresindeki dokularda fibrozis (yara izi dokusu) oluşturarak lenf akışını zamanla bloke edebilir. Bu etki genellikle cerrahi müdahaleden aylar veya yıllar sonra ortaya çıkar.

Enfeksiyonlar ve Travma: Şiddetli ve tekrarlayan enfeksiyonlar (selülit gibi), lenf damarlarının iç yapısına kalıcı hasar verebilir. Büyük travmalar veya yanıklar da lenf yollarına zarar vererek lenfödem gelişimine yol açabilir.

Paraziter Enfeksiyonlar (Filariazis): Tropikal bölgelerde, parazitlerin lenf yollarını tıkaması sonucu oluşan lenfödem, dünya genelinde en sık rastlanan nedenlerinden biridir.

Lenfödemin 4 Aşaması (Evrelemesi): Hastalığın İlerleme Haritası

Uluslararası Lenfoloji Derneği (ISL) tarafından kabul edilen evreleme sistemi, hastalığın şiddetini ve tedavisinin planlanmasını anlamak için bir yol haritası sunar. Lenfödemin 4 aşaması veya evresi bulunmaktadır:

Evre 0 (Subklinik Dönem): Erken Teşhis Fırsatı

Tanım: Bu aşamada uzuvda gözle görülür veya hissedilir bir şişlik yoktur. Lenf sistemi zaten hasar görmüştür ancak kalan lenf damarları, yükü taşımaya devam edebilmektedir.

Belirtiler: Hastalar bazen etkilenen uzuvda hafif bir ağırlık, dolgunluk veya karıncalanma hissedebilir.

Önem: Bu aşamada yapılacak koruyucu önlemler (cilt bakımı, riskli aktivitelerden kaçınma) ve erken rehabilitasyon programları, hastalığın ilerlemesini büyük ölçüde önleyebilir.

Evre 1 (Geri Dönüşlü Dönem): Dinlenmeyle Düzelme

Tanım: Şişlik gözle görülür hale gelmiştir ancak henüz kalıcı doku değişiklikleri oluşmamıştır.

Belirtiler: Uzuv yukarı kaldırıldığında veya sabah uyanıldığında şişlik azalır veya tamamen kaybolur. Bu şişlik yumuşaktır ve parmakla bastırıldığında çukurlaşır (gode bırakır).

Tedavi Hedefi: Lenfödemin 4 aşaması içinde tedavinin en hızlı sonuç verdiği dönemdir. Temel hedef, şişliği tamamen ortadan kaldırmaktır.

Evre 2 (Geri Dönüşsüz Dönem): Sertleşme Başlangıcı

Tanım: Şişlik kalıcı hale gelmiştir. Uzuv yukarı kaldırılsa bile şişlik kaybolmaz.

Belirtiler: Doku sertleşmesi (fibrozis) başlar. Cilt basmakla çukurlaşmaz veya çok az çukurlaşır. Enfeksiyon riski artmıştır ve hacim farkı belirgindir.

Tedavi Hedefi: Tedavinin temel amacı, ödemi azaltmak, doku sertleşmesini (fibrozisi) yönetmek ve oluşan hacim farkını en aza indirmektir. Bu evrede, lenfödem tedavi yollarının en yoğun ve kararlı şekilde uygulanması gerekir.

Evre 3 (Elefantiazis – Fil Hastalığı Dönemi): İleri Düzey Değişiklikler

Tanım: Hastalığın en ileri ve şiddetli aşamasıdır. Uzuvda aşırı hacim artışı ve şekil bozukluğu görülür.

Belirtiler: Cilt belirgin şekilde kalınlaşmış, sertleşmiş ve katmanlanmalar oluşmuştur. Cilt yüzeyinde siğil benzeri oluşumlar (papillomatozis) ve sıvı sızıntıları görülebilir. Ciddi hareket kısıtlılığı ve yaşam kalitesinde belirgin düşüş söz konusudur. Enfeksiyon riski çok yüksektir.

Tedavi Hedefi: Bu evredeki lenfödem, şişliği kontrol altına almak, enfeksiyonları önlemek ve hastanın hareket kabiliyetini mümkün olduğunca korumaktır. Cerrahi yöntemler de bu aşamada değerlendirilebilir.

Lenfödem Tedavi Yolları: 4 Aşamalı Kapsamlı Boşaltıcı Fizik Tedavi (KBF) Yaklaşımı 

Günümüzde lenfödem tedavi yolları içinde “altın standart” olarak kabul edilen yöntem, Kapsamlı Boşaltıcı Fizik Tedavi (KBF) veya Kompleks Dekonjestif Tedavi (KDT)’dir. KBF, Lenfödemin 4 aşamada tedavi yollarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımdır ve şu dört ana bileşenden oluşur:

Manuel Lenf Drenajı (MLD) ve Özel Bandajlama: Ödemi Azaltmanın Temeli 

Manuel Lenf Drenajı (MLD):

MLD, lenf sistemini uyararak lenf sıvısının tıkanık bölgelerden sağlıklı bölgelere veya alternatif yollara yönlendirilmesini sağlayan özel, ritmik ve çok hafif bir masaj tekniğidir.

Bu teknik, biriken protein ve su içeriği zengin sıvıyı dokulardan alıp boşaltım merkezlerine yönlendirmeyi hedefler. Geleneksel masajlardan tamamen farklıdır; cildi kızartacak veya acıtacak basınç asla uygulanmaz.

Çok Katmanlı Kompresyon Bandajlama:

MLD uygulamasından hemen sonra, elde edilen sonucu korumak ve doku sertleşmesine (fibrozise) baskı uygulamak amacıyla etkilenen uzva özel, kısa esneme (low-stretch) bandajlarla çok katmanlı bandajlama uygulanır.

Bandajlama, kas hareketleriyle birlikte çalışan ve kas pompası mekanizmasını destekleyen bir basınç oluşturur. Bu, ödemin yeniden birikmesini engeller ve şişliği azaltmaya devam eder. Yoğun tedavi fazında bu bandajlar gün boyu, hatta gece bile kalır.

Cilt Bakımı ve Egzersiz: Tedavinin Ayrılmaz İki Parçası

Cilt ve Tırnak Bakımı:

Lenfödemli cilt, kuruluk, çatlak ve enfeksiyonlara (özellikle selülite) karşı son derece hassastır. Enfeksiyonlar lenfödemi hızla kötüleştirebilir.

Etkilenen uzvun cildi pH nötr ve nemlendirici kremlerle düzenli olarak nemlendirilmeli ve korunmalıdır. Kesikler, sıyrıklar veya böcek ısırıkları derhal temizlenmeli ve takip edilmelidir. Tırnak batmalarını önlemek için tırnak bakımı büyük bir dikkatle yapılmalıdır.

Lenfatik Egzersizler:

Özel olarak tasarlanmış egzersizler, kompresyon bandajı veya giysisi takılıyken yapılmalıdır. Egzersizler, kasların kasılma-gevşeme hareketini kullanarak lenf damarları üzerindeki baskıyı artırır ve lenf sıvısının hareketini hızlandırır.

Yürüme, yüzme, bisiklet sürme (düşük dirençli) gibi hafif ve ritmik hareketler tercih edilir. Ağır yük kaldırma veya aşırı zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır, zira bu durum lenfödemi artırabilir.

Bası Giysilerinin Önemi ve Doğru Kullanımı

Yoğun tedavi fazında (KBF’nin ilk aşaması) şişlik maksimum düzeyde azaltıldıktan sonra, bu iyilik halinin korunması için ömür boyu süren koruma fazına geçilir. Bu fazda, hastaya özel ölçülerle hazırlanmış, reçeteli ve kademeli basınç sağlayan kompresyon (bası) giysileri (çorap, kolluk, eldiven) kullanılır. Bu giysiler, gün boyunca lenfödemli uzuv üzerinde sürekli dış basınç uygulayarak lenf sıvısının yeniden birikmesini önler.

Lenfödem ile Yaşam: Günlük Alışkanlıklar ve Yönetim İpuçları

Lenfödem kronik bir durum olduğundan, başarılı yönetim büyük ölçüde hastanın günlük yaşam tarzı değişikliklerine bağlıdır.

Travmadan Korunma: Etkilenen uzuvda kesik, sıyrık, böcek ısırığı ve yanıklardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Jilet yerine elektrikli tıraş makinesi kullanmak, bahçe işleri yaparken veya yemek hazırlarken koruyucu eldiven giymek önemlidir.

Basınç Uygulamaktan Kaçınma: Lenfödemli koldan kan basıncı ölçülmemeli, kan alınmamalı veya enjeksiyon yapılmamalıdır. Sıkı, dar giysilerden ve uzun süre çapraz bacak oturmaktan kaçınarak lenf akışının engellenmesi önlenmelidir.

Isıdan Uzak Durma: Aşırı ısı (güneş yanığı, sauna, hamam, çok sıcak banyolar), lenf damarlarının genişlemesine ve lenf sıvısı üretiminin artmasına neden olarak lenfödemi kötüleştirebilir. Ilık su tercih edilmeli ve direkt güneş ışığından kaçınılmalıdır.

Sağlıklı Kilo Yönetimi: Sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak ve aşırı kilodan kaçınmak, lenfatik sisteme binen yükü azaltmanın en etkili yollarından biridir. Dengeleyici ve düşük tuzlu bir beslenme düzeni de sıvı tutulumunu kontrol etmeye yardımcı olur.

Lenfödem, hayat boyu dikkat ve özen gerektiren bir durum olsa da, KBF gibi 4 aşamada tedavi yollarının disiplinli bir şekilde uygulanması ve günlük alışkanlıkların doğru yönetilmesi sayesinde yaşam kalitesini yüksek tutmak ve hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkündür.

Sıkça Sorulan Sorular

Lenfödem hakkındaki en çok merak edilen ve aranan soruların detaylı cevapları:

1. Lenfödem (Fil Hastalığı) tedavi edilebilir mi? Tamamen geçer mi?

Lenfödem kronik bir hastalıktır ve maalesef şu an için kesin bir “kür” yani tamamen ortadan kaldıran bir tedavisi yoktur. Ancak bu, umutsuz bir durum olduğu anlamına gelmez. Günümüzdeki lenfödem tedavi yolları, özellikle Kapsamlı Boşaltıcı Fizik Tedavi (KBF) yaklaşımı ile ödem büyük ölçüde azaltılabilir, doku sertleşmesi (fibrozis) yönetilebilir ve hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Tedavinin asıl amacı, şişliği kontrol altına almak, enfeksiyon riskini en aza indirmek ve hastanın normal yaşantısını sürdürmesini sağlamaktır. Erken teşhis ve düzenli yönetim, tedavi başarısını maksimize eder.

2. Manuel Lenf Drenajı (MLD) normal masajdan ne kadar farklıdır?

MLD, normal rahatlama veya derin doku masajından tamamen farklıdır. Normal masajlar kaslara ve derin dokuya baskı uygularken, MLD çok yüzeysel, nazik, ritmik ve dairesel hareketlerle yapılır. Amaç, lenf damarlarının hemen altındaki deriyi germek ve lenf sıvısını itmektir. Bu özel teknik, lenf damarlarının anatomisini iyi bilen, bu konuda özel eğitim almış terapistler tarafından uygulanmalıdır. Yanlış veya sert bir masaj, lenf damarlarına zarar vererek lenfödem durumunu daha da kötüleştirebilir.

3. Lenfödemin 4 aşaması içinde hangi aşamada tedaviye başlanmalıdır?

Tedaviye ne kadar erken başlanırsa başarı şansı o kadar yüksektir. İdeal olarak, şişlik daha oluşmadan, yani Evre 0 (Subklinik Dönem)’de koruyucu önlemlerle başlanmalıdır. Şişliğin yeni ortaya çıktığı ve dinlenmeyle azaldığı Evre 1 (Geri Dönüşlü Dönem), en iyi tedavi sonuçlarının alındığı aşamadır. İlerleyen Evre 2 ve Evre 3’te bile tedavi mümkündür ve mutlaka yapılmalıdır; ancak bu aşamalarda doku sertleşmesi arttığı için tedavi süreci daha uzun ve yoğundur.

4. Lenfödemli kol veya bacakta sıcak uygulamak neden zararlıdır?

Sıcaklık (sauna, hamam, güneşlenme, sıcak banyo) kan damarlarının genişlemesine (vazodilatasyon) ve doku sıvısının üretiminin artmasına neden olur. Lenfödem hastalarında, hasarlı lenfatik sistem bu artan sıvıyı taşıyamaz. Bu durum, lenf sıvısının dokuda daha fazla birikmesine yol açarak mevcut şişliği ve lenfödem belirtilerini kötüleştirir, hatta enfeksiyon riskini tetikleyebilir. Bu nedenle lenfödemli uzuvların ısıdan korunması, yönetimin temel yollarından biridir.

5. Lenfödem tedavisinde kullanılan kompresyon giysileri ne işe yarar ve nasıl seçilir?

Kompresyon giysileri (kolluk, çorap), KBF’nin yoğun fazında bandajlama ile elde edilen hacim azalmasını koruma fazında sürdürmeyi amaçlar. Bu giysiler, uzva dışarıdan sürekli ve kademeli bir basınç uygular. En yüksek basınç, el veya ayak bileği gibi en uç noktalarda olup, vücuda doğru kademeli olarak azalır. Bu basınç, lenf sıvısının yeniden birikmesini engeller ve kas pompasıyla birlikte sıvının yukarı hareketine destek olur. Giysiler mutlaka özel olarak ölçülmeli ve hastanın lenfödem evresine uygun basınç sınıfında olmalıdır.

6. Lenfödem hastaları hangi egzersizlerden kaçınmalıdır?

Lenfödem hastalarının lenf akışını artırmak için düzenli egzersiz yapması gerekirken, aşırı zorlayıcı ve ani darbeler içeren aktivitelerden kaçınmaları önemlidir. Örneğin, ağır halter kaldırma, yüksek etkili (impact) sporlar veya lenfödemli uzvu uzun süre aşağıda tutmayı gerektiren yorucu aktiviteler, lenfatik sisteme aşırı yük bindirebilir. En uygun lenfödem tedavi yollarından olan egzersizler, kompresyon giysisi takılıyken yapılan hafif dirençli, ritmik ve dinamik hareketlerdir (yürüme, yüzme).

7. Lenfödemli bölgede kızarıklık ve ateş olursa ne yapılmalıdır?

Lenfödemli bölgede aniden ortaya çıkan kızarıklık, sıcaklık artışı, şişliğin hızla büyümesi ve beraberinde ateş veya titreme, ciddi bir cilt enfeksiyonu (selülit/erizipel) belirtileridir. Bu durum, lenfatik sistemin zayıflığından kaynaklanan acil bir tıbbi durumdur ve vakit kaybetmeden müdahale edilmesi gerekir. Enfeksiyon, var olan lenfödemi kalıcı olarak kötüleştirebilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *