Tarihi cami, köklü geçmişiyle hem ibadethane hem de kültürel miras merkezi olarak dikkat çekiyor
Adana'nın Feke ilçesine bağlı Güzpınarı Mahallesi'nde yer alan ve yaklaşık 500 yıldır ayakta kalan tescilli Güzpınarı (Kısenit) Camii, tarihi dokusuyla geçmişin izlerini günümüze taşımaya devam ediyor. Kültür Varlıkları listesinde yer alan cami, sadece bölge halkının değil, Türkiye’nin dört bir yanından ve zaman zaman yurt dışından gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Manevi atmosferiyle geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor
15.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı tahmin edilen cami, yüzyıllara meydan okuyarak günümüze kadar ulaşmayı başardı. Köyün merkezinde yer alan bu yapı, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda bir kültür hazinesi olarak da görülüyor. Beş vakit namazın kılındığı cami, özellikle cuma ve bayram günlerinde cemaatiyle dolup taşıyor.
Güzpınarı Mahalle Muhtarı Aydın Güngör, caminin ziyaretçi akınına uğradığını belirterek, “1450-1500 yılları arasında inşa edildiği tahmin ediliyor. Şehir dışından gelenler kadar zaman zaman yurt dışından da gelen misafirlerimiz oluyor. Cami hâlen ibadete açık. Ancak restore edilmesini istiyoruz çünkü bu yapı sadece mahallemizin değil, tüm ülkemizin kültürel bir mirasıdır” dedi.
Caminin tarihine dair bilgiler, sözlü rivayetlere dayanıyor
Güzpınarı Camii'nin kitabesi bulunmadığı için resmi belgelerle tarihçesi doğrulanamıyor. Ancak halk arasında yapının Ruşen Ağa tarafından inşa edildiği anlatılıyor. İlk dönemlerde toprakla kaplı olan çatının zamanla kiremit ve sonrasında çinko ile değiştirildiği biliniyor. Buna rağmen taş duvarları hâlâ orijinal haliyle ayakta duruyor.
Cami İmam Hatibi Erkan Altınay, yapının manevi değerine dikkat çekerek, “Bu caminin sadece mimarisi değil, atmosferi de etkileyici. Geçmişte Fransa’dan gelen bir turist burayı ziyaret etti. İstanbul ve Kahramanmaraş’ta da camileri gezdiğini ancak buradaki manevi havadan çok etkilendiğini söyledi. Bu tür yapılar, kültürel kimliğimizin önemli parçalarıdır” diye konuştu.
Mahalle halkı tarihi mirasına sahip çıkıyor
Mahalle sakinlerinden Atilla Gedik, caminin tarihine dair yazılı ya da sözlü bilgiye ulaşmanın zorluğuna dikkat çekerek, “Dedem bile bu caminin yapımına dair bir şey anlatmadı. O kadar eski ki, artık anlatılacak bir kuşak kalmadı. Ancak herkes onun değerinin farkında” dedi.
Güzpınarı Mahallesi’ne yaz aylarında gelen İsmail Hakkı Yeniçeri ise, “Çocukluğum bu köyde geçti. Babam 94 yaşında vefat etti ve caminin ne kadar eski olduğunu hep anlatırdı. Şimdi onun anlattıklarıyla bu yapı arasında daha güçlü bir bağ kuruyorum” ifadelerini kullandı.
Restorasyon beklentisi artıyor
Kitabesi olmadığı için resmi bir restorasyon süreci başlatılamayan Güzpınarı Camii için mahalleli yetkililerden destek bekliyor. Hem mimari hem de dini açıdan bölgenin en kıymetli yapılarından biri olarak kabul edilen caminin, gelecek nesillere de aktarılması için koruma altına alınması ve restorasyon çalışmalarının başlatılması talep ediliyor.