Türkiye'nin jeotermal enerjide önde gelen şehirlerinden biri olan İzmir, İnciraltı bölgesinde yürütülen planlama çalışmalarında sona yaklaştı. Kentin merkezinde yer alan bu bölge, yıllardır süren imar sorunlarının çözülmesiyle birlikte termal sağlık turizmi açısından yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, İnciraltı’nın İzmir’in sağlık turizmi kaderini değiştirecek ölçekte bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Kındap, "Planlama, bu alandaki sihirli kelime" diyerek bölgenin çevre dostu altyapı yatırımlarıyla dünya standartlarında bir termal merkez haline gelebileceğini dile getirdi.
Termal kaynaklar değerine uygun kullanılamıyor
Balçova ve Narlıdere’nin, Türkiye'de jeotermal konut ısıtmasında öncü ilçeler olduğunu hatırlatan Kındap, İnciraltı’nın da bu başarıyı sağlık turizmine taşıyacak potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Türkiye’deki birçok termal tesisin sadece kaplıca turizmine odaklandığını belirten Kındap, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi daha yüksek katma değerli uygulamaların sayıca yetersiz olduğunu söyledi.
İzmir’in termal tedavi geçmişinin 3 bin 200 yıl öncesine dayandığını belirten Kındap, Truva Savaşı'nın komutanı Agamemnon’un adını taşıyan kaplıcaların bu kadim mirasın göstergesi olduğunu dile getirdi.
Termal merkezler sağlık kuruluşları gibi kurgulanmalı
Türkiye’nin sahip olduğu jeotermal kaynakların sıcaklık, debi ve kimyasal bileşenler açısından Avrupa’daki örneklerinden daha üstün olduğunu aktaran Kındap, bu kaynakların sağlık turizmine entegre edilmesi gerektiğini belirtti. Bu kapsamda inşa edilecek tesislerin birer sağlık kurumu gibi planlanması gerektiğine dikkat çekti.
İnciraltı’nın dünya genelinde şehir merkezine bu denli yakın, yüksek potansiyelli ender jeotermal alanlardan biri olduğunun altını çizen Kındap, “Doğayla uyumlu mimariye sahip, uluslararası akreditasyonlu tedavi ve rehabilitasyon merkezleriyle planlanan bir bölge, İzmir’i dünya çapında marka haline getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Termal turizmde potansiyelin gerisindeyiz
Avrupa’nın jeotermal enerji lideri konumundaki Türkiye, sadece 70 bin termal yatak kapasitesi ile bu alandaki potansiyelinin çok gerisinde. Almanya’nın 750 bin termal yatak kapasitesi ile her yıl 10 milyonun üzerinde turist ağırladığına dikkat çeken Kındap, “Rekorlarla geçen 2024 yılında 62,2 milyon turist ağırlamamıza rağmen, termal turizmden sadece 3 milyon kişi yararlandı. Bu rakamların büyük bölümü ise yerli turistlerden oluşuyor” dedi.
Turist başına düşen gelirin 1000 dolar civarında kaldığını kaydeden Kındap, “Termal sağlık merkezleri sayesinde bu geliri iki katına çıkarmak mümkün. Ancak bugün on milyonlarca dolarlık yatırımla yapılan tesislerin çoğu sadece kaplıca altyapısı sunuyor” ifadelerini kullandı.
Jeotermal enerjiyle 200 bin konut ısıtılabilir
İzmir’in jeotermal kaynaklarla konut ısıtmasında öncü şehir olduğunu belirten Kındap, halihazırda Balçova, Narlıdere, Bergama ve Dikili’de yaklaşık 42 bin konutun bu sistemle ısındığını söyledi. Kentin merkez ve çevresindeki yerleşimlerle birlikte bu sayının 200 bine ulaşabileceğini vurguladı.
Jeotermalin entegre kullanım alanlarında İzmir’e katma değer sağlamaya hazır olduklarını belirten Kındap, “Bu kaynaklar tamamıyla bizim. Yerli, temiz, sürdürülebilir ve çevreci. İzmir, jeotermalin sunduğu tüm olanakları en verimli şekilde kullanmalıdır” dedi.
