İzmir Büyükşehir Belediyesi ile KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube arasında yürütülen toplu sözleşme ek protokol görüşmeleri tamamlandı. İmzalanan protokolle hem maddi iyileştirmeler hem de sosyal haklara dair önemli kazanımlar elde edildi.
Protokole göre, belediye çalışanlarına ödenen sosyal denge tazminatı net 23 bin TL’ye yükseltildi. Ayrıca, özellikle yaz aylarında yaşanan büyük yangınlarda hayatını riske atarak görev yapan itfaiye personeline yönelik dikkat çeken bir düzenleme hayata geçirildi. Türkiye’de ilk kez yerel bir sözleşmeye giren yeni maddeyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiyecilerine aylık net 8 bin TL yangın risk primi ödenecek.
Öte yandan, çocuk bakım sorumluluğuna dair daha önce yalnızca annelere tanınan izin hakkı da toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilerek yeniden düzenlendi. Yeni protokolle birlikte, 10 yaş altı çocuğu olan tüm çalışanlar artık “anne izni” değil, “ebeveyn izni” kapsamında izin kullanabilecek.
Sözleşmeye eklenen bir diğer madde ise belediyeye yönelik operasyonlar sonrası görevden uzaklaştırılan ya da gözaltına alınan çalışanlara yönelik oldu. Buna göre, görev sorumluluğu, imza yetkisi veya sendikal faaliyetleri nedeniyle hak kaybı yaşayan belediye emekçileri, görevde olmasalar dahi sosyal denge tazminatı da dahil olmak üzere toplu sözleşmeden doğan tüm haklarını almaya devam edecek.
Tüm Bel-Sen’den açıklama geldi:
Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube’den yapılan yazılı açıklamada, söz konusu kazanımların yalnızca birer maddi iyileştirme değil, emeğin hakkını alma mücadelesinin ürünü olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hayat pahalılığı karşısında her geçen gün eriyen maaşlara karşı, belediye emekçilerine nefes aldırmak için sosyal denge tazminatı net 23 bin TL oldu. Bu artış, yalnızca mali bir iyileştirme değil, emeğimizin karşılığını alma iradesidir.
İtfaiye emekçilerine tanınan yangın risk primi, Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyor. Bu hak, itfaiyecilerin canı pahasına yürüttüğü görevlerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ayrıca, ebeveyn izni düzenlemesiyle cinsiyet eşitsizliğine karşı önemli bir adım attık. Bakım yükünü yalnızca kadınlara yükleyen anlayışı reddediyoruz.
Gözaltına alınan ya da görevden uzaklaştırılan emekçilerin toplu sözleşmeden doğan haklarını kaybetmemesi için yaptığımız düzenleme de, sendikal mücadelemizin bir sonucudur.
Bu protokol, onurlu bir yaşam ve eşitlik mücadelesinin ürünüdür.”
