Rize
Az bulutlu
weather
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Yerel Haberler İzmir'de MESEM tartışması: Eğitim mi çocuk emeği sömürüsü mü?

İzmir'de MESEM tartışması: Eğitim mi çocuk emeği sömürüsü mü?

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulamalarının çocuk emeğini sömürdüğünü belirterek, eğitim hakkını ihlal ettiğini savundu. Kılıç, gerçek mesleki eğitimin devlet güvencesi altında düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Okunma Süresi: 4 dk

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir'de hızla artırılması planlanan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç, mesleki eğitimin toplumsal ve bireysel gelişimdeki önemine vurgu yaparken, mevcut MESEM uygulamalarının çocuk emeğinin ucuz iş gücü olarak kullanılmasına zemin hazırladığı eleştirisini getirdi. Erdan Kılıç, bu durumun eğitimin asıl amacından saptığını ve çocukların eğitim hakkını ihlal ettiğini belirtti. Özellikle dezavantajlı ailelerin çocuklarının bu sistemle eğitimden uzaklaşma riski taşıdığına dikkat çeken Milletvekili Kılıç, "Eğitimde çeşitlilik elbette değerlidir. Mesleki eğitim, çocuklarımızın erken yaşta beceri kazanması ve istihdama hazırlanmaları açısından önemli bir alan. Ancak bugün MESEM uygulaması, eğitimin değil; çocuk emeğinin sermayeye ucuz iş gücü olarak sunulmasının aracı haline gelmiştir. Buna itiraz ediyoruz" dedi.

Zorunlu eğitim tartışılırken MESEM'lerin yükselişi: "Eğitim değil istihdam mühendisliği"

Milletvekili Kılıç, son dönemde iktidara yakın sendikalar ve Milli Eğitim Bakanlığı eliyle liselerde "2 yıl zorunlu + 2 yıl isteğe bağlı" eğitim modelinin tartışmaya açılması ile MESEM'lerin yaygınlaştırılması arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Bu durumun, 12 yıllık zorunlu eğitimi tartışmaya açarak çocuk işçiliğini kurumsallaştırmanın ilk adımı olduğunu savunan Kılıç, özellikle yoksul ailelerin çocuklarının bu modelle eğitim sisteminin dışına itileceğini ve kayıtlı ancak korumasız işçilere dönüşeceğini öne sürdü. Kılıç, "Zorunlu eğitimin tartışıldığı bir ortamda MESEM’lerin sayısının artırılması, eğitim değil açıkça istihdam mühendisliğidir" ifadeleriyle, uygulamanın pedagojik değil, ekonomik kaygılarla yürütüldüğü iddialarını dile getirdi.

İzmir'e özel dönüşüm ve Artan MESEM sayısı: "Bilimsel eğitimin kalesi tehdit altında"

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kentte 8 yeni MESEM daha açarak toplam sayıyı 25'e çıkarmayı planladığını ve Konak'taki Mersinli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin MESEM'e dönüştürüldüğünü hatırlatan Sevda Erdan Kılıç, bunun İzmir'e özel bir dönüşüm dayatması olduğunu iddia etti. Kılıç, geçtiğimiz yıl ÇEDES projesi kapsamında pilot il seçilen İzmir'in, şimdi de MESEM modeliyle adım adım dönüştürüldüğünü belirtti. "Bilimsel, laik ve çağdaş eğitimin kalesi olan bu şehir, sistemli bir şekilde ideolojik ve ekonomik dönüşüme maruz bırakılıyor" diyerek, İzmir'in eğitimdeki öncü rolünün tehlikeye atıldığını savundu.

Çocuk emeği sömürüsü iddiaları: İş cinayetleri gündemde

Milletvekili Kılıç, MESEM'lerde çocukların ağır koşullarda çalıştırıldığını ve iş güvencesinden yoksun bırakıldığını çarpıcı örneklerle gündeme getirdi. Mehmet Dallı, Necip Fazıl Çırak, Arda Silahlı, Utku Okan Saylan, Turhan Karabulut, Abdurrahman Özkul gibi 12'den fazla çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlatan Kılıç, bu çocuklara ne gerçek anlamda bir meslek kazandırıldığını ne de güvenli çalışma koşullarının sağlandığını vurguladı. Kılıç, "İş ilişkisi sona eren çocuk, eğitim dışı kalıyor. Bu, ne eğitimdir ne çıraklıktır. Bu, doğrudan çocuk emeğinin sömürülmesidir" diyerek uygulamanın insani boyutuna dikkat çekti ve çocuk haklarının korunması gerektiğini savundu.

CHP'nin çözüm önerileri: Güvenli ve laik mesleki eğitim talebi

Sevda Erdan Kılıç, MESEM uygulamalarına yönelik eleştirilerinin yanı sıra, çözüm önerilerini de kamuoyuyla paylaştı. Kılıç'ın önerileri arasında, gerçek mesleki eğitimin devlet güvencesi altında ve çocuk haklarına uygun şekilde düzenlenmesi gerektiği yer alıyor. Ayrıca, MESEM'lerin çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimini gözeten bağımsız denetim mekanizmalarına tabi olması gerektiği belirtildi. Stajyer çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacağı, koruyucu ekipman ve iş güvenliğinin zorunlu olması gerektiği de Kılıç'ın vurguladığı noktalar arasında. Çocukların eğitime devamının garanti altına alınması ve işten ayrılan öğrencilerin eğitim haklarını kaybetmemesi gerektiği de çözüm önerileri arasında yer aldı. Son olarak, tüm bu uygulamaların Anayasa'nın laik ve bilimsel eğitim ilkesine uygun olarak planlanması gerektiğinin altı çizildi. Kılıç, konuşmasını "Biz mesleki eğitimi reddetmiyoruz. Ama çocuklarımızın alın terini sermayeye ucuz iş gücü olarak sunan, laik ve bilimsel eğitimi ortadan kaldıran bu anlayışı asla kabul etmiyoruz. Ne ÇEDES istiyoruz ne bu haliyle MESEM! Ne tarikatlara teslim oluruz ne de çocuklarımızı sömürü düzenine kurban veririz. Eğitimin öznesi çocuktur, çıkar değil!" sözleriyle tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *