Bazı işletmelerin çeşitli izinleri bulunmasına rağmen ruhsat alamadıkları gerekçesiyle yıkıma tabi tutulması, hem vatandaşlar hem de hukuk çevrelerinde tartışmalara neden olurken, Rize Baro Başkanı Av. Ümit Peçe konuya ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
Peçe, hem hukuki çerçeveyi çizdi hem de sistemsel sorunlara işaret ederek çözüm önerilerini paylaştı.“Ruhsatsız Yapıyı Hiçbir İzin Yasal Hale Getirmez”Baro Başkanı Peçe, yapılarla ilgili alınan bazı izinlerin ruhsatsız inşaatı hukuken meşru kılmadığını vurgulayarak idarenin bu noktada yasal zorunluluk gereği işlem yaptığını belirtti.Peçe, “Tabii ki bunların bazı izinlerinin verilmiş olması, orada ruhsatsız bir yapıyı ruhsatlı hale dönüştürmez.
Neticede ruhsatsız şekilde yapılmış yapılar var ve bunların yıkılması hukuken doğrudur. İdarenin görevi kanunu uygulamaktır.” ifadeleriyle sürecin hukuki dayanağını net biçimde ortaya koydu.Peçe, mevcut durumda idarenin kanun gereğini yerine getirmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi ancak vatandaşların içine düştüğü belirsizliğin nedeninin yalnızca işletmeciler olmadığını vurguladı.“35 Yıllık İmar Affı Beklentisi İnsanları Bu Noktaya Getirdi”Türkiye’de yaklaşık 35 yıldır düzenli aralıklarla çıkan imar aflarının vatandaşlarda bir beklenti oluşturduğunu hatırlatan Peçe, bu durumun plansız yapılaşmanın başlıca nedenlerinden biri olduğunun altını çizdi.“İlimizde geçmişte birçok ruhsatsız yapı vardı ve bunlar süreçte çıkan imar affıyla yasal hale getirildi. İnsanlar da ülkemizde artık bir gerçeğe dönüşen imar affına güvenerek bu tür inşaatlara girişti.
Birçok izin ve belgeyi aldılar, sadece ruhsat alamadılar. ‘Nasıl olsa bir imar affı yine çıkar’ düşüncesiyle faaliyetlerini sürdürdüler.” dedi.Peçe, vatandaşların kendilerince haklı gerekçeleri olsa da bunun planlı kentleşme açısından Türkiye’nin yıllardır çözülemeyen yapısal sorunlarından biri olduğunu ifade etti.“Sistem Bu Beklentiyi Ortadan Kaldırmalı”Peçe, yaşanan sorunun yalnızca Karadeniz’deki bungalov işletmecileriyle sınırlı olmadığını, ülke genelindeki imar politikalarıyla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayarak çözüm önerisini şöyle dile getirdi:“Bu sistem artık imar affı beklentisini tamamen ortadan kaldırmalı.
Herkese eşit ve sürekli aynı uygulamanın yapılması gerekir.
Eğer yıllardır imar affı çıkarılmışsa, bu aşamadan sonra da en azından tehlike arz etmeyen yapılarla ilgili bir düzenleme yapılmalıdır.”Baro Başkanı, hem hukuki hem sosyolojik boyutuyla değerlendirilmesi gereken bu sorunun, gelecekte daha öngörülebilir bir imar sistemi oluşturulmasıyla çözülebileceğini belirtti.Ekonomik ve Sosyal Etkiler DerinleşiyorBölgede çok sayıda işletmeci, ruhsatsız yapıların yıkım sürecinin ciddi ekonomik sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. İşletmeciler, yatırım maliyetleri, kredi ödemeleri ve yanlarında çalıştırdıkları personelin geleceği konusundaki belirsizliğin kendilerini zor durumda bıraktığını ifade ediyor.Diğer taraftan idare, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi ve çevresel düzenin korunması için yasal süreci uygulamakta kararlı olduklarını belirtiyor.
Bu durum, bölge halkı ve turizm yatırımcıları arasında hem hukuki hem de duygusal bir kırılma yaratmış durumda.Rize’de Beklenti: Adil, Kalıcı ve Mağduriyet Oluşturmayan Bir ÇözümRuhsatsız bungalovların yıkım süreci devam ederken hem işletmeciler hem vatandaşlar, konunun mağduriyetleri en aza indirecek şekilde çözüme kavuşmasını bekliyor.Baro Başkanı Ümit Peçe’nin açıklamaları ise tartışmaya hukuki bir çerçeve kazandırırken, imar sisteminin gelecekte daha adil, tutarlı ve öngörülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğine dikkat çekiyor.Rize’deki süreç, yalnızca yerel bir sorun olarak değil, Türkiye’nin uzun yıllardır çözülemeyen imar politikalarının güncel bir yansıması olarak değerlendiriliyor.