Türkiye, yerli mısır tohumu üretiminde son yıllarda attığı adımların karşılığını almaya başladı. Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yerli tohumculuk faaliyetlerinin hem verimlilik hem de ekonomik katkı bakımından önemli sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Güler, yerli mısır tohumlarının bölgesel iklim ve toprak koşullarına yüksek uyum sağladığını, bu durumun üretimde verim artışı getirdiğini söyledi. Aynı zamanda bu tohumların hastalıklara ve zararlılara karşı direnç kazandırma potansiyeli bulunduğunu, iklim değişikliği ve kuraklık gibi çevresel risklere karşı daha dayanıklı bir üretim sunduğunu vurguladı.
AR-GE faaliyetlerinin sektördeki gelişimde belirleyici rol üstlendiğini ifade eden Güler, özel sektörün Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde yürüttüğü klasik ıslah ve modern tekniklerle geliştirilen çeşitlerin her geçen yıl daha fazla talep gördüğünü kaydetti. Güler, yerli mısır tohumculuğunun Türkiye’nin tarımsal bağımsızlık ve sürdürülebilir üretim hedeflerine katkı sağladığını dile getirdi.
Pazardaki rekabet gücü artıyor
Bazı yerli mısır çeşitlerinin Avrupa Birliği ülkelerinde tescil edilerek ticari satış izni aldığını belirten Güler, bu başarının Türkiye’nin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırdığını söyledi.
2019 yılında 44,8 bin ton olan yerli mısır tohumu üretiminin, 2024 itibarıyla yaklaşık yüzde 100 artışla 88 bin tona ulaştığını aktaran Güler, bu üretimin 87,9 bin tonluk kısmının özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Böylece Türkiye’de mısır tohumunun yüzde 99’u özel sektör eliyle üretilmiş oldu.
Dış ticaret verilerine de değinen Güler, 2024’te 81,2 milyon dolarlık ihracata karşılık 59 milyon dolarlık ithalat yapıldığını, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 137,5’e ulaştığını ifade etti. 2019-2024 döneminde toplam mısır tohumu ihracatının 330,9 milyon dolar, ithalatın ise 195,4 milyon dolar olduğunu söyledi.
En fazla mısır tohumu ihraç edilen ülkelerin Sırbistan, Özbekistan, İtalya, Fransa ve Fas olduğunu belirten Güler, bu ülkelerin toplam ihracattaki payının yüzde 45 seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi.
Tohumun yalnızca tarımsal bir girdi değil, aynı zamanda stratejik ve diplomatik bir güç unsuru haline geldiğini vurgulayan Güler, kamu destekleri, teşvik programları ve sektörel iş birlikleriyle yerli tohumculuğun güç kazanmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
