Rize
Az bulutlu
weather
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize Haber Yerel Haberler Yüksek ses sonrası kulak belirtilerine dikkat! Geçici sanmayın, ciddi hasar riski var.

Yüksek ses sonrası kulak belirtilerine dikkat! Geçici sanmayın, ciddi hasar riski var.

Yüksek sesli ortamlardan sonra kulağınızdaki çınlama veya uğultuyu ihmal etmeyin; bu belirtiler kulak zarında hasar veya işitme kaybının erken işareti olabilir. Uzmanlar, belirtilerin değerlendirilmesi için zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneriyor.

Okunma Süresi: 3 dk

Yüksek sesli ortamlardan sonra ortaya çıkan belirtiler ihmal edilmemeli

Konser, düğün, havai fişek gösterisi ya da patlama gibi yüksek desibelli seslerin ardından kulağınızda geçmeyen bir uğultu ya da çınlama mı hissediyorsunuz? Uzmanlar bu şikayetlerin geçici sanılmaması gerektiği konusunda uyarıyor. Çünkü bu belirtiler kulak zarında yırtık, ani işitme kaybı veya iç kulağa uzanan kalıcı bir hasarın ilk işareti olabilir.

Ani uğultu ya da çınlama ciddi bir uyarı olabilir

Yüksek sese maruz kalınan ortamlardan sonra hissedilen ani patlama, uğultu veya çınlama gibi belirtiler, özellikle geçmiyorsa, ciddi bir travmanın habercisi olabilir. Kulakta meydana gelen bu değişiklikler, ses titreşimlerinin iletiminden sorumlu olan kulak zarının zarar görmesiyle doğrudan ilişkilidir.

Kulak zarı, yalnızca işitme değil, aynı zamanda enfeksiyonlara karşı koruma işlevi gören hayati bir yapıdır. Zardaki yırtıklar hem ses iletimini sekteye uğratır hem de orta kulağı mikroplara açık hale getirir. Bu nedenle erken müdahale hayati önem taşır.

Ani ya da kronik yırtıklar farklı nedenlere dayanıyor

Kulak zarı yırtıkları, genellikle iki temel kategoriye ayrılıyor. Ani (akut) yırtıklar, yüksek ses (akustik travma), basınç değişimi (barotravma) ya da kulak içine yabancı cisimle müdahale gibi dış faktörlerle oluşuyor. Diğer yandan kronik yırtıklar, genellikle tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları sonucunda gelişiyor.

Her iki durumda da en erken dönemde tıbbi değerlendirme yapılması, olası kalıcı kayıpların önüne geçilmesinde kritik rol oynuyor.

İyileşme süreci sabır ve korunma gerektiriyor

Ani gelişen kulak zarı yırtıkları, çoğu zaman kendiliğinden iyileşme potansiyeline sahip. Ancak bunun için bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Özellikle kulağın sudan korunması ve enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi durumunda, bu tür yırtıkların yaklaşık yüzde 80’i ilk bir ay içinde kapanabiliyor. Tam iyileşme ise 1 ila 6 ay arasında değişebiliyor.

Eğer bu süre sonunda iyileşme sağlanamazsa, cerrahi müdahale gündeme geliyor.

Bazı belirtiler daha riskli olabilir

Kulak zarı yırtığı olan bireylerde akut ve kronik belirtiler farklılık gösterebiliyor. Ani yırtıklarda; ağrı, uğultu, ani işitme kaybı, baş dönmesi ve zaman zaman kanama gözlenirken; kronik vakalarda ise akıntı, sürekli çınlama ve giderek artan işitme kaybı ön planda yer alıyor.

Bu süreçte işitme kaybı iletim tipi olarak başlasa da, enfeksiyonun iç kulağa yayılması durumunda tablo kalıcı hale dönüşebilir.

Ameliyatsız çözümler: Endoskopik yöntemler öne çıkıyor

Kendiliğinden iyileşmeyen ve altı ayı geçen yırtıklarda cerrahi müdahale zorunlu hale geliyor. Ancak gelişen teknolojiler sayesinde artık kesi yapılmadan uygulanan endoskopik ameliyatlar, hastalara daha konforlu bir tedavi süreci sunuyor. Dış kulaktan girilerek yapılan bu işlemler, hem estetik açıdan iz bırakmıyor hem de iyileşme süresi daha kısa sürüyor.

Geçici sanmayın, her belirtiyi ciddiye alın

Uzmanlar, özellikle yüksek sesli ortamlardan sonra ortaya çıkan her türlü çınlama, uğultu ya da işitme kaybının vakit kaybetmeden değerlendirilmesi gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor. "Nasıl olsa geçer" düşüncesi, ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan kalıcı kayıplara yol açabiliyor.

Öneri: Konser gibi etkinliklerde kulak tıkacı kullanmak, sese uzun süre maruz kalmamak ve sonrasında kulakta herhangi bir değişiklik hissedildiğinde hemen sağlık kuruluşuna başvurmak, alınabilecek en etkili önlemler arasında yer alıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *